14 Eylül 2014 Pazar

SAKARYA DÖNÜM NOKTASIDIR

13 Ağustos Türk tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. 13 Ağustos 1921 tarihine Sakarya muharebesi kazanılmış ve Yunan ordusu Sakarya nehrinin batısında tutulmuştur. Bu zafer Viyana bozgunundan bu yana gerileyen Türk egemenliğinin geldiği son noktadır. Bu tarihten sonra Türk Milleti, Büyük önder Atatürk’ün liderliğinde hâkimiyetini Ege denizi ve Meriç nehrine kadar genişletmiştir.

Bu zafer kolay kazanılmamıştır. İkinci İnönü mağlubiyetinden sonra Yunanlılar genel seferberlik ilan etmiş ve ordularını insan, tüfek, makineli tüfek ve top olarak Türk ordusundan daha üstün duruma getirmişlerdi. Mustafa Kemal bu üstünlüğü görerek orduları geri çekti ve iki ordu arasındaki mesafiyi artırdı. Bu durum bazı TBMM’nde manevi sancılara yol açtı. Bazı milletvekilleri, kimisi iyi niyetler, kimisi kötü niyetle Mustafa Kemal’in başkomutan olmasını istediler. Kötü niyetli olanlar savaşı nasıl olsa kaybediyoruz, Mustafa Kemal başkomutan olur da kaybedersek onu da saf dışı ederiz diye düşünüyorlardı.

Mustafa Kemal şartlı olarak başkomutanlığı kabul etti. Başkomutana TBMM yetkileri verildi. Atatürk’ün emirnameleri kanun yerine geçecekti. Atatürk ilk olarak “Tekâlif-i Milliye Emri”ni yayınladı. Buna göre vatanın bütün aileleri askerler için kıyafet vereceklerdi. Halkın elindeki bezler, patiskalar, meşinler, köseleler, yün ve tiftikler, çarık, potin, nal semer, saman, yular, urgan ve bunun gibi orduya gerekli olan malzemeler bedeli sonra ödenmek üzere halktan toplandı.

Buğday, un, arpa, fasulye, sabun, nohut, kasaplık hayvan,  yağ, mum stoklarının % 40’ı da bedeli sonra ödenmek üzere toplatıldı. Bunlardan başka orduya gerekli olabilecek silah, cephane, pil, benzin gibi malzemelerin de % 40’ına  el kondu. Bu emirnamenin uygulanmasını sağlamak üzere İstiklâl Mahkemeleri kuruldu.

Yunan Ordusu 23 Ağustostan sonra cephemize doğru ciddi biçimde ilerlemeye başladı. Bu hücumu önlemek için savaş tarihinde çok önemli bir yere sahip olan yeni bir strateji geliştirdi. Bunu da orduya şu emirname ile duyurdu:

“Savunma hattı yoktur, savunma sathı vatandır, O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile ıslanmadıkça terk edilemez.”

Ordunun her ferdi bu anlayış içinde her adımda çok büyük fedakârlıklar göstererek ve düşmen kuvvetlerini yıpratıp yok ederek onu, taarruzuna devam güç ve kuvvetinden yoksun duruma getirdi.  13 Eylül günü Yunan ordusu Sakarya’nın batısını çekilmek mecburiyetinde kaldı. 22 gün ve gece süren bu kanlı muharebelerin kazanını Türk Ordusu oldu.

Sakarya muharebesi kazanıldığı için Türkiye Cumhuriyeti var oldu, Türk Milleti hür oldu. Yüz yıllarıdır süren toprak kayıpları son buldu ve egemenliğimiz büyük ölçüde Misak-ı Milli sınırlarına ulaştı.

Bu zaferi bize hediye eden ve bize hür ve müstakil bir vatan bırakan, başta Atatürk olmak üzere tüm gazi ve şehirlerimizi şükran ve minnetle anıyoruz. Yattıkları yer cennet olsun.


Hiç yorum yok: