SAKARYA DÖNÜM
NOKTASIDIR
13 Ağustos Türk tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. 13
Ağustos 1921 tarihine Sakarya muharebesi kazanılmış ve Yunan ordusu Sakarya
nehrinin batısında tutulmuştur. Bu zafer Viyana bozgunundan bu yana gerileyen
Türk egemenliğinin geldiği son noktadır. Bu tarihten sonra Türk Milleti, Büyük
önder Atatürk’ün liderliğinde hâkimiyetini Ege denizi ve Meriç nehrine kadar
genişletmiştir.
Bu zafer kolay kazanılmamıştır. İkinci İnönü mağlubiyetinden
sonra Yunanlılar genel seferberlik ilan etmiş ve ordularını insan, tüfek,
makineli tüfek ve top olarak Türk ordusundan daha üstün duruma getirmişlerdi.
Mustafa Kemal bu üstünlüğü görerek orduları geri çekti ve iki ordu arasındaki
mesafiyi artırdı. Bu durum bazı TBMM’nde manevi sancılara yol açtı. Bazı
milletvekilleri, kimisi iyi niyetler, kimisi kötü niyetle Mustafa Kemal’in
başkomutan olmasını istediler. Kötü niyetli olanlar savaşı nasıl olsa
kaybediyoruz, Mustafa Kemal başkomutan olur da kaybedersek onu da saf dışı
ederiz diye düşünüyorlardı.
Mustafa Kemal şartlı olarak başkomutanlığı kabul etti.
Başkomutana TBMM yetkileri verildi. Atatürk’ün emirnameleri kanun yerine
geçecekti. Atatürk ilk olarak “Tekâlif-i Milliye Emri”ni yayınladı. Buna göre
vatanın bütün aileleri askerler için kıyafet vereceklerdi. Halkın elindeki
bezler, patiskalar, meşinler, köseleler, yün ve tiftikler, çarık, potin, nal
semer, saman, yular, urgan ve bunun gibi orduya gerekli olan malzemeler bedeli
sonra ödenmek üzere halktan toplandı.
Buğday, un, arpa, fasulye, sabun, nohut, kasaplık
hayvan, yağ, mum stoklarının % 40’ı da
bedeli sonra ödenmek üzere toplatıldı. Bunlardan başka orduya gerekli
olabilecek silah, cephane, pil, benzin gibi malzemelerin de % 40’ına el kondu. Bu emirnamenin uygulanmasını
sağlamak üzere İstiklâl Mahkemeleri kuruldu.
Yunan Ordusu 23 Ağustostan sonra cephemize doğru ciddi
biçimde ilerlemeye başladı. Bu hücumu önlemek için savaş tarihinde çok önemli
bir yere sahip olan yeni bir strateji geliştirdi. Bunu da orduya şu emirname
ile duyurdu:
“Savunma hattı yoktur, savunma sathı vatandır, O satıh bütün
vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile ıslanmadıkça terk edilemez.”
Ordunun her ferdi bu anlayış içinde her adımda çok büyük
fedakârlıklar göstererek ve düşmen kuvvetlerini yıpratıp yok ederek onu, taarruzuna
devam güç ve kuvvetinden yoksun duruma getirdi.
13 Eylül günü Yunan ordusu Sakarya’nın batısını çekilmek mecburiyetinde
kaldı. 22 gün ve gece süren bu kanlı muharebelerin kazanını Türk Ordusu oldu.
Sakarya muharebesi kazanıldığı için Türkiye Cumhuriyeti var
oldu, Türk Milleti hür oldu. Yüz yıllarıdır süren toprak kayıpları son buldu ve
egemenliğimiz büyük ölçüde Misak-ı Milli sınırlarına ulaştı.
Bu zaferi bize hediye eden ve bize hür ve müstakil bir vatan
bırakan, başta Atatürk olmak üzere tüm gazi ve şehirlerimizi şükran ve minnetle
anıyoruz. Yattıkları yer cennet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder