3 Eylül 2014 Çarşamba

ALTINDA TOPLANACAK ÇATI ARANIYOR


Cumhuriyet sevdalılarının ilk büyük direniş hamlesi 2012 yılı 19 Mayıs’ında yaşandı. İki yüz binden fazla insan ellerinde Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri, dillerinde “Mustafa Kemalin askerleriyiz” haykırışı ile Taksim’e yürüdüler. Bu rakam 29 Ekim’de beş yüz bini buldu. Ulus meydanına toplanan Mustafa Kemal’in askerleri barikatları yıkıp Anıtkabir’e yürüdü. Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi ile kalpleri dolu olan bir milyondan fazla Türk evladı 10 Kasım’da Anıtkabir’i doldurdu. Gezi direnişinde ise, bu rakam milyonları buldu. Silivri zindanları böyle yıkıldı.

Bu insanları bir araya getiren idealleri idi. İnsanlar Türkiye Cumhuriyeti laik, milli, demokrat bir hukuk devleti olarak kalsın; vatan toprakları bölünmesin; insan hakları herkes için geçerli olsun; kimse kimsenin özel hayatına karışmasın; milli birlik bozulmasın; eğitim medreseleşmesin; kanun önünde herkes eşit olsun; hırsızlıklar son bulsun; ormanlar, madenler, dereler ona buna peşkeş çekilmesin; ekonomi dışa bağlı olmasın; yoksulluk kalmasın; gelir dağılımı düzelsin; ülke bağımsız, insanlar özgür olsun; özetlersek, Atatürk’ün temellerini attığı ve kurduğu Cumhuriyet ebediyete kadar var olsun arzusu içindelerdi.

Bu amaçla insanlar hapislerde yattılar; meydanlarda haykırdılar; TOMA’lara, biber gazlarına karşı elde bayrak dimdik durdular; Atatürk ve İnönü’ye ayyaş diyenlere karşı “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye cevap verdiler. İktidarı ve başındaki şahsı istifaya davet ettiler. Öldüler, yaralandılar, sakat kaldılar ama yılmadılar.

Bu insanların arzularını eylemlerini bir rüzgâr gibi arkasına alarak iktidara yürümesi gereken muhalefet partileri ise, sanki görevli imişler gibi bu heyecanı yok etmeye çabaladılar. Mahalli seçimlerde belediye başkanlıkları için gösterilen adaylar sanki kitleleri pasifleştirmek etmek için  seçilmişdi. Cumhurbaşkanı seçiminde ise, yukarıda anlatmaya çalıştığım heyecanı taşıyan ve meydanları dolduran yurtsever insanların beklentilerinin aksine, geçmişi ve söylemleri ile muhalefet partilerinden çok iktidardaki AKP’ye yakın bir kimse çatı aday olarak gösterildi. İnsanların Cumhuriyet hevesi yok edilmeye çalışıldı. Ya kırk katır ya kırk satır denildi.

Atatürk’ün kurduğu ve ilkelerini 6 okla belirlediği CHP’nin bu tutumu ve seçimlerde aldığı yenilgiler bu partiye bel bağlayanları hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle Kılıçdaroğlu’nun tutum ve davranışları CHP’yi Atatürkçülerin gözünde tartışılır hale getirdi. Kılıçdaroğlu’nun  parti politikalarını, seçimde gösterilecek adayları Beykoz konaklarında belirlemesi; Güneydoğu sorun ile ilgili olarak HDP politikalarına yakın söylemlerde ve davranışlarda bulunması; siyasal İslamcı bir cemaat ile yakın temasa geçmesi; CHP’nin ilkelerini belirleyen 6 oku değiştirmeye çalışması; parti içi demokrasiyi yok ederek parti başkanı olarak Tayyipleşmesi meydanları dolduran  Atatürk, Cumhuriyet, özgürlük, bağımsızlık, insan hakları sevdalılarını CHP’den uzaklaştırmaya başladı.

İnsanlar biliyorlar ki, Cumhuriyeti tasfiye etmeye kalkan, ülkeyi bölünme aşamasına getiren, ulusal değerlerimizi yabancılara satan, eğitimimizi medreseleştiren, kültürümüzü ve yaşama biçimimizi Araplaştırmak isteyen iktidara karşı mücadele etmek için bir araya gelmek ve bir siyasi parti çatısı altında birleşmek gerekir.

CHP bu haliyle insanları altıda toplayacak bir çatı olmaktan giderek uzaklaşıyor. MHP ise söylemleri ile iktidara karşı olsa bile eylemleri ile bu söylemleri desteklemiyor. Bu bakımdan bu hafta sonu yapılacak CHP kurultayının çok büyük bir önemi var. CHP ya Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin, özgürlük ve bağımsızlık isteyenlerin ve emperyalizme karşı direnenlerin toplanıp İslam görünümlü faşizme karşı mücadele edebileceği bir örgüt olacak ya da Kılıçdaroğlu yönetimi ile cumhuriyetçilik,  milliyetçilik, devletçilik, halkçılık, devrimcilik, ve laiklik ilkelerinden vazgeçerek batılı güçlerin istediği özellikte bir partiye dönüşecek.

Şurası unutulmamalıdır ki, boşluk dolar. CHP İlkelerinden vazgeçerse, 6 ok ile anlatılan Atatürk ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkacak, ülkeyi bölünme ve faşizme götürmeye çalışan güçlerle mücadele edecek bir parti kurulur ve yurtsever insanlar da altında toplanacağı çatıyı bulur.


Hiç yorum yok: