13 Mayıs 2014 Salı

GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEZ

Bundan önceki yazımda, Danıştay’daki tören ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, Danıştay Başkanı’nın ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın kendilerinden beklendiği gibi hareket ettiğini yazmıştım. Bugün de, MHP genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli, gurup toplantısında kendisinden beklenen bir konuşma yapmış. Muhalefet partisi başkanı olarak Başbakanın davranışını tenkit etmiş, diğer yandan da adeta başbakanın davranışını haklı gösterecek biçimde Sayın Metin Feyzioğlu’nu sert ifadelerle eleştirmiş. Sayın Devlet Bahçeli’nin buna benzer davranışlarına daha önce de şahit olduk.

Sayın Devlet Bahçeli,  Feyzioğlu’nun konuşmasını uzun ve siyasi içerikli bulmuş ve bunun da Tayyip Erdoğan’ı tahrik ettiğini söylemiş.  Bana kalırsa Feyzioğlu az bile söylemiş. Memleketin 12 senede geldiği noktaya bakınca Barolar Birliği Başkanın’ın böyle bir konuşma yapmasını çok normal ve hatta gerekli buluyorum.

12 yıl içinde, ülke bölünme noktasına gelmiş;  “Özerklik isteriz”  haykırışları TBMM’in içinde dahi duyulur olmuş; Türkiye Cumhuriyet’inin temelleri sarsılmış; Ülkenin birikimleri, fabrikaları, bankaları, hizmet sektörünün büyük bir kısmı yabancıların eline geçmiş; milli birlik yok olma noktasına gelmiş; en az 20 milyon insan yoksulluk sınırı altında yaşar olmuş; ormanlar, dereler, madenler peşkeş çekilmiş;  hazine arazileri yağmalanmış; devletin, özel sektörün ve vatandaşların borçları zirve yapmış; TSK’in  kahraman evlatları, memleketin yazarları, aydınları, bilim adamları sahte delillerle tutsak edilmiş; basın özgürlüğü yok edilmiş; yargı bağımsızlığını yitirmiş; kuvvetler ayrılığı prensibi yok olmuş;  hırsızlık ve rüşvet en üst kademelere kadar çıkmış; bölücü başı Apo Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarını, anayasasını belirler duruma gelmiş. 

Bütün bunlar olurken Devlet Bahçeli ne yapmış, bilmekte fayda var.

Devlet Bahçeli sadece konuşmuş, salıdan salıya maç anlatan spiker gibi olayları anlatmakla yetinmiş. Adeta, bütün bunların müsebbibi olan kişinin ve örgütünün rahat çalışması için “milliyetçileri” ve ülkücü gençleri eve hapsetmiş. İnsanların demokratik haklarını kullanmasını bile istememiş. Şimdi de, sadece kaybolan  hak ve hukukun yeniden sağlanması  için değil, ülkenin bu kötü gidişine dur demek için mücadele eden Feyzioğlu’nun önünü kesmeye çalışıyor.

Biz Devlet Bahçeli’den ümidimizi kestik. Onun için diyoruz ki, gölge etme başka ihsan istemez.


Bence, Devlet Bahçeli ve Faruk Loğoğlu gibilerin çabası beyhudedir. Sayın Feyzioğlu, her geçen gün biraz daha milletimizin aradığı lider olma özelliğini kazanıyor ve milletimizin ümidi olmaya başlıyor. Kendisine başarılar diliyorum ve mücadelesine  yılmadan devam etmesini diliyorum.

Hiç yorum yok: