27 Şubat 2018 Salı


TEHDİT, RİSK VE TEHLİKE

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Soner Polat’ın kaynak yayınlarından çıkan “Türkiye İçin Jeopolitik Rota” isimli kitabında tehdit, potansiyel tehdit, risk ve tehlike kavramları çok güzel anlatılmış. Sayın Polat özetle şöyle anlatmış:
“A ülkesi B ülkesine yönelik kötü niyet besliyorsa ve bu kötü emellerini gerçekleştirebilecek bir askeri yeteneği varsa “tehdit”tir.

Kötü niyeti yok ama yeteneği varsa “potansiyel tehdit”tir.

Yeteneği yok, ancak kötü niyeti varsa, bu ülke “risk” teşkil eder.

Risk kapsamı içine alınmayacak küçük çaplı yıkıcı girişimler için ise “tehlike” kavramı kullanılır.

Bu kavramlar dikkate alındığında Amerika’nın başını çektiği Batı sisteminin Türkiye için ne büyük tehdit olduğu hemen anlaşılıyor. Batı’nın Türkiye üzerinde uzun yıllardan bu yana kötü emelleri var ve bu emellerini gerçekleştirecek askeri, siyasi ve ekonomik yeteneği var.

EN BÜYÜK TEHDİT: BATI SİSTEMİ

Türkiye için Batı risk değil, tehdittir.

Dönüp tarihe bir bakalım. Osmanlı devletini kim sömürdü, parçaladı, yıktı? Batı

Sevr’i dayatarak bizi kim Anadolu’nun ortasına hapsetmek istedi? Batı.

Biz bağımsızlık savaşını kime karşı verdik? Batı’ya karşı

Kıbrıs’tan Türkleri atarak bu adayı kim Yunanistan’a yani Batı sistemine bağlamak istedi ve istiyor? Batı.

Ege adalarının tamamını Yunanistan’a vermek için kim politik manevralar yapıyor? Batı.

Hangi sistemin ülkeleri soykırım yasalarını parlamentolarından geçiriyor? Batı.

Dayattıkları ekonomik programlarla bizi sömüren, milli ekonomimizin gelişmesini engelleyen kim? Batı.

Vatan topraklarını elimizden koparıp almak için eli kanlı bölücü örgütü PKK’yı besleyen, büyüten, silahlandıran kim? Batı.

Kürt sorununa siyasal çözüm bulun diye bizi zorlayıp, bölünmemiz için çabalar harcayan kim? Batı.

FETÖ denen örgütü kullanarak Türk Ordusunu tasfiye etmeye kalkan ve Türk aydınlarını ve vatanseverlerini hapislere atan kim? Batı.

Bizim topraklarımızın bir kısmını içine alacak şekilde kurulması planlanan, Kürdistan isimli ikinci İsrail devletinin gerçekleşmesi için Türkiye’de, Irak’ta, Suriye’de yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan kim? Batı.

Yıllardır Türkiye’deki irticai faaliyetleri kim destekliyor? Batı.

Bu örnekleri artırmak mümkün. Bu kadarı bile Batı’nın Türkiye ve Batı Asya ülkeleri için ne büyük tehdit olduğunu gösteriyor.

BATI TEHDİTİNE KARŞI PARTİLERİN TUTUMU

Bu gerçekler ışığında Batı’nın Türkiye için risk ve tehlikenin ötesinde ne büyük bir tehdit olduğu apaçık görünüyor. Peki bu açık tehdide rağmen partilerin tutumu nedir?

AKP geçmişte çok büyük hatalar yaptı. PKK ile açılım yapmaya çalıştı. Öcalan ile birlikte Türk milletine anayasa yapmaya kalktı. Kendi ifadeleri ile FETÖ’ye ne istediyse verdi. Devlet içine FETÖ’nün yerleşmesine ve dal budak salmasına yardım etti. FETÖ ile birlikte TSK’ni tasfiye etmeye kalktı. Batı sisteminin bize önerdiği ekonomik programları uygulayarak Türkiye’yi borç batağına batırdı.  

Şimdi Türkiye Amerika’ya karşı vatan savaşı veriyor ama AKP iktidarı bu savaşı iyi ve etkili yönetemiyor. Suriye ile işbirliği içine giremiyor. İncirlik ve diğer Amerikan üs ve tesislerini Amerika’ya kapatamıyor. Toplumu birleştiremiyor. FETÖ’nün özellikle siyasi kanadını temizleyemiyor. AKP iktidarı ile Batı sisteminin açtığı yaralar onarılamaz.

CHP ise, hâlâ Batı’nın içimizdeki en büyük en hain örgütü DDP/PKK ile işbirliği yapacağını söylüyor. Açılıma dönülmesini istiyor. Vatan savaşını zaafa uğratacak söylemler ve eylemler içine giriyor. Ekonomik olarak Batı sisteminin en has adamı Kemal Derviş’ten medet umuyor, Türkiye’nin sömürülmesini kolaylaştıran liberal ekonomileri savunmaya devam ediyor.  

MHP ise AKP ile işbirliği yapmaya karar vererek onun yanlışlarına peşinen ortak oluyor. Amerika’ya karşı sert söylemleri var ama hâlâ Batı sisteminden çıkalım diyemiyor.

İYİ Parti ise programında Türkiye’nin savunmasının Batı ittifakı içinde mümkün olacağını yazmış. Batı bizi parçalamak istiyor; İYİP ise bu Batı ile işbirliği yapıp Türkiye’yi savunacağını sanıyor. Ekonomik programı ise tamamen Batı’nın bize dayattığı politikaları içeriyor.

Bu büyük tehdide karşı en tutarlı program, söylem ve eylemler Vatan Partisi’nde var. Vatan Partisi Vatan Bütünlüğü sağlanıncaya kadar Amerika ile ve onun piyonları ile savaşmayı, Batı’nın kötü emellerine karşı komşu ülkelerle işbirliğini, Batı’nın bize dayattığı borçlanma ekonomisinin terk edilmesini, üretim ekonomisine geçilmesini ve Atlantik Sistemi’nden çıkıp Avrasya Sistemi içinde yer alınmasını öneriyor.

En doğrusunu Vatan Partisi söylüyor, en doğrusunu Vatan Partisi yapıyor.

Hiç yorum yok: