14 Ağustos 2017 Pazartesi

MİLLİYETİÇİ SOLCU KARŞITLIĞI!

Türkiye’nin bunca sorun ile uğraşmasının bir sebebi de milliyetçi-solcu karşıtlığıdır. Türk milleti bu karşıtlığı aşmalıdır. Yanlış anlamalara ve değerlendirmelere son vermelidir.

Birisi solcu mu, sosyalist mi, bu adam milliyetçi olamaz diye bazıları hemen karar verir. Onlara göre milliyetçi olmak için ille de sağcı olmak lazım. Aksi de doğru; bazı sözüm ona bazı solcular da milliyetçiliği kesinlikle kabul etmezler.

Yıllardır bazıları milliyetçiliği komünizme ve sosyalizme karşı olmak sanıyor, solcu geçinen bazı kimseler de milliyetçiliğe karşı çıkmayı ilericilik olarak görüyor.

Tarihimizin en büyük milliyetçisi Atatürk hem solcuydu hem de milliyetçiydi. O değil mi, padişahlığı yıkıp, egemenliği millete veren ve halkımızı kulluktan çıkarıp vatandaş yapan? Bunu yaparken de emperyalizme karşı büyük bir mücadele veren? Atatürk’ün yaptığı devrimler ve kurduğu cumhuriyet onun milliyetçiliğinin ve solculuğunun yani devrimciliğinin eseridir.

MİLLİYETÇİ NE İSTERSE SOLCU DA ONU İSTER

Bir Türk milliyetçisi ne ister? Öncelikle ülkesinin iyiliğini ister. Nedir bu iyilik derseniz özetleyelim:

Her şeyden önce ülkesinin bağımsızlığını ve milletin egemenliğini ister. Ekonomisinin güçlenmesini ve sömürülmeye son verilmesini ister. İleri teknoloji kullanan endüstriye sahip olmak ister. Tarım ve hayvancılığın ülkeyi besleyecek verimlilikte olmasını ister. Emri sadece Türk Milletinden alan, bağımsız ve güçlü bir ordusu olsun ister. Bu ordunun Türk yapımı silah ve teçhizat ile donanmasını ister. Milletin her ferdinin refah içinde olmasını ister. Ülkede gelir ve fırsat eşitliği olsun ister.

Şimdi bütün bunları isteyen kimse Türk milliyetçisi oluyor da solcu olamıyor mu? Vatansız solcuları koyun bir yana, aklı başında her solcu yukarıda sıraladıklarımın tümünü ister. O halde nedir bu ayrılık ve karşılıklı hasmane tutum?

ESKİ TÜRKÇÜLERE BAKALIM

Türkçüğüm ve solcuyum diyenlere sesleniyorum. Tarihe dönüp bakın ve Eski Türkçüleri ve eski sosyalistleri okuyun. Türkiye’de sosyalizmin öncüleri Türkçüler olmuştur.

Yusuf Akçura, Ziya Gökalp gibi Türkçülük akımının öncüleri belki sosyalist değillerdi ama sosyalizmi düşman gibi görmüyorlardı. Onlar için esas tehdit kapitalist dünya ve emperyalizmdi.

Yusuf Akçura’nın şu ifadesine dikkat etmenizi isterim; düşman olarak Avrupa sermayesini görüyor:

“Memleketin seneden seneye fakirleşmesinin en mühim sebebi, kanaatimce ecnebi sermayesinin memleketimize girip faiz ve temettü yolu ile, müstakil sanayi ve ticaretimizi imha suretiyle, milli servetimizi çekmesi ve ezmesi olmuştur.”
“Devletimizin, milletimizin başına gelen en büyük felâketler Avrupa sermâyesi yüzündendir. Avrupa sermayesinin duhulünden itibarendir ki saltanat-ı Osmaniye pek süratle dağılmağa yüz tutmuş, borçlanma uçurumuna doğru dev adımlarla yürümeye başlamıştır.” 

TÜRK DEVRİMİNİN MİMARLARI

1876 yılında başlayan Türk devriminin başta Atatürk olmak üzere mimarlarının temel özelliği milliyetçi ve solcu oluşlarıdır. Egemenliği bir kişiden alıp millete veren bir devrimin fedailerine sağcı diyebilir misiniz?  Bir devrim milletin egemenliğini ve bağımsızlığını sağlamışsa, bunun yapanlar hem solcudur hem de milliyetçi.

Türkiye zor günlerden geçiyor. Emperyalizmin hain saldırılarına karşı birlik olma zamanıdır. Ben milliyetçiyim diyenler ve ben solcuyum diyenler artık birbirlerine yabancı gözü ile bakmasınlar. Solcu da milliyetçi olur, milliyetçi de solcu olabilir.

Şunu da belirtelim, solculuk din ve vicdan özgürlüğüne karşı olmayı gerektirmez.


Emperyalizme karşı milleti ve vatanı için savaşan insanlar solu, sağı bıraksınlar, laik-antilaik kamplaşmasına  itibar etmesinler ve Türkiye cephesinde hep beraber saf tutsunlar. Gün birlik günüdür. 

Hiç yorum yok: