12 Ağustos 2017 Cumartesi

İYİ Kİ VARSIN EREN

Eren Bülbül henüz 15 yaşında idi. Tarihteki onbeşliler gibi o da vatan toprağını savunmak için toprağa düştü. Evine ve annesinin kalbine ise ateş düştü. Anne Ayşe Bülbül, 'böyle mi gidecektin, dün buradaydın Eren'im. Beni boynu bükük bıraktın.' diye ağıt yaktı. Toprak, Eren’in kanı ile annesinin ise göz yaşları ile ıslandı.

Her gün yeni bir şehadet haberi alıyoruz. Erenler, Halisler, Mehmetler, Necmettinler, Aybükeler ve daha nice canlarımız vatan savaşının ölümsüz kahramanları olarak en kutsal makama yükseliyor.

Canlarımız şehit oluyor çünkü ABD ve İsrail el ele vermiş ikinci İsrail devletini kurmak için Türkiye’ye var güçleri ile saldırıyor. FETO olarak saldırıyor, PKK olarak saldırıyor. Bu saldırılara karşı koymak için kahraman askerlerimiz, polislerimiz canları pahasına mücadele ediyor.

İÇ CEPHE ÖNEMLİ

Bu vatan savaşında en önemli husus iç cephenin güçlü kılınmasıdır ama bu konuda büyük zaafımız var. İç cephe milletçe birlik olursak güçlü olur.

Milli birliği sağlayamayışımızın başlıca sorumluları AKP iktidarı ve CHP muhalefetidir.

AKP iktidara geldiği günden beri Cumhuriyet’in temel değerleri ile ve cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile bir hesaplaşa içinde hareket ediyor. Cumhuriyetin temeli ve milli birliğin tutkalı olan milli şuuru ve laikliği kendisine hasım kabul etmiş saldırıyor. Erdoğan, Türk milliyetini ayaklar altına aldığını söylüyor, “bu millet” diyor ama bir türlü Türk milleti diyemiyor. Türk kimliğini etnik temele oturtmaya çalışıyor.

Laiklik olmadan demokrasi de olmaz, milli irade de tecelli etmez, milli birlik de oluşmaz. AKP iktidarının laik devlet düzenini hedef alan eylemleri iç cephe için büyük tehdit oluşturuyor.

Erdoğan ve AKP hükümeti milleti birleştiremiyor. %50’nin hükümeti oluyor ama milletin tümünün iktidarı olamıyor.

CHP ise bir yandan Atatürk’ü ve cumhuriyeti savunur gibi gözükürken diğer yandan ABD’nin hainler ordusu FETO ve PKK’nın siyasal uzantısı HDP ile kol kola girmiş mutlu mutlu yürüyor. Yeni yeni eylemler planlıyor.  HDP ile birlikte iktidar olma planları yapıyor.

İZMİR MARŞI VE PKK

Milli birliğin ne oranda bozullduğunun en güçlü kanıtı ise, Samsun’da oynanan Beşiktaş Konyaspor maçında Konyaspor takımı seyircilerinin İzmir Marşı söyleyenlere karşı “PKK dışarı” diye slogan atmasıdır. Bu korkunç bir olaydır.

Bu sloganı atanlar elbette bilgisiz ve bilinçsiz insanlardır. Yaptıkları asla tasvip edilemez ama düşünmek lazım, neden acaba İzmir Marşı’nı söyleyenlere karşı böyle bağırmışlardır.  

Bir yandan Atatürkçü geçinip diğer yandan vatanımızı bölmek için polislerimizi, askerlerimizi, çocuklarımızı, öğretmenlerimizi şehit eden PKK/HDP ile kol kola girerseniz milletin bir kısmını işte böyle bağırtırsınız.

CHP YOL AYIRIMINDA

Öyle görünüyor ki, önümüzde erken seçim var. Türk milleti olarak karar aşamasına geldik. CHP için önümüzde iki seçenek var:

Ya ABD ve İsrail’in piyonları olan HDP/ PKK ve FETÖ ile birlikte hareket etmeye devam edecek ya da Türkiye ile birlikte ABD-İsrail cephesinin ülkemizdeki güçlerine karşı mücadele edecek.


Türkiye’yi birleştiremeyeceği ve yönetemeyeceği ve milli birliği sağlayamayacağı net bir şekilde ortada olan AKP iktidarına karşı başaralı olmak isteyen bir CHP’nin ikinci yolu seçmesi gerekir. Aksi takdirde milletimiz gene de “milli meclisini” ve “milli hükümetini” kurar ama içinde CHP olmayabilir.  

Hiç yorum yok: