İYİ Kİ VARSIN EREN
Eren Bülbül henüz 15 yaşında idi. Tarihteki onbeşliler gibi
o da vatan toprağını savunmak için toprağa düştü. Evine ve annesinin kalbine
ise ateş düştü. Anne Ayşe Bülbül, 'böyle mi gidecektin, dün buradaydın Eren'im.
Beni boynu bükük bıraktın.' diye ağıt yaktı. Toprak, Eren’in kanı ile annesinin
ise göz yaşları ile ıslandı.
Her gün yeni bir şehadet haberi alıyoruz. Erenler, Halisler,
Mehmetler, Necmettinler, Aybükeler ve daha nice canlarımız vatan savaşının
ölümsüz kahramanları olarak en kutsal makama yükseliyor.
Canlarımız şehit oluyor çünkü ABD ve İsrail el ele vermiş
ikinci İsrail devletini kurmak için Türkiye’ye var güçleri ile saldırıyor. FETO
olarak saldırıyor, PKK olarak saldırıyor. Bu saldırılara karşı koymak için
kahraman askerlerimiz, polislerimiz canları pahasına mücadele ediyor.
İÇ CEPHE ÖNEMLİ
Bu vatan savaşında en önemli husus iç cephenin güçlü
kılınmasıdır ama bu konuda büyük zaafımız var. İç cephe milletçe birlik olursak
güçlü olur.
Milli birliği sağlayamayışımızın başlıca sorumluları AKP
iktidarı ve CHP muhalefetidir.
AKP iktidara geldiği günden beri Cumhuriyet’in temel
değerleri ile ve cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile bir hesaplaşa içinde hareket
ediyor. Cumhuriyetin temeli ve milli birliğin tutkalı olan milli şuuru ve laikliği
kendisine hasım kabul etmiş saldırıyor. Erdoğan, Türk milliyetini ayaklar
altına aldığını söylüyor, “bu millet” diyor ama bir türlü Türk milleti
diyemiyor. Türk kimliğini etnik temele oturtmaya çalışıyor.
Laiklik olmadan demokrasi de olmaz, milli irade de tecelli
etmez, milli birlik de oluşmaz. AKP iktidarının laik devlet düzenini hedef alan
eylemleri iç cephe için büyük tehdit oluşturuyor.
Erdoğan ve AKP hükümeti milleti birleştiremiyor. %50’nin hükümeti
oluyor ama milletin tümünün iktidarı olamıyor.
CHP ise bir yandan Atatürk’ü ve cumhuriyeti savunur gibi
gözükürken diğer yandan ABD’nin hainler ordusu FETO ve PKK’nın siyasal uzantısı
HDP ile kol kola girmiş mutlu mutlu yürüyor. Yeni yeni eylemler planlıyor. HDP ile birlikte iktidar olma planları
yapıyor.
İZMİR MARŞI VE PKK
Milli birliğin ne oranda bozullduğunun en güçlü kanıtı ise,
Samsun’da oynanan Beşiktaş Konyaspor maçında Konyaspor takımı seyircilerinin
İzmir Marşı söyleyenlere karşı “PKK dışarı” diye slogan atmasıdır. Bu korkunç
bir olaydır.
Bu sloganı atanlar elbette bilgisiz ve bilinçsiz
insanlardır. Yaptıkları asla tasvip edilemez ama düşünmek lazım, neden acaba
İzmir Marşı’nı söyleyenlere karşı böyle bağırmışlardır.
Bir yandan Atatürkçü geçinip diğer yandan vatanımızı bölmek
için polislerimizi, askerlerimizi, çocuklarımızı, öğretmenlerimizi şehit eden
PKK/HDP ile kol kola girerseniz milletin bir kısmını işte böyle bağırtırsınız.
CHP YOL AYIRIMINDA
Öyle görünüyor ki, önümüzde erken seçim var. Türk milleti
olarak karar aşamasına geldik. CHP için önümüzde iki seçenek var:
Ya ABD ve İsrail’in piyonları olan HDP/ PKK ve FETÖ ile
birlikte hareket etmeye devam edecek ya da Türkiye ile birlikte ABD-İsrail
cephesinin ülkemizdeki güçlerine karşı mücadele edecek.
Türkiye’yi birleştiremeyeceği ve yönetemeyeceği ve milli
birliği sağlayamayacağı net bir şekilde ortada olan AKP iktidarına karşı
başaralı olmak isteyen bir CHP’nin ikinci yolu seçmesi gerekir. Aksi takdirde
milletimiz gene de “milli meclisini” ve “milli hükümetini” kurar ama içinde CHP
olmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder