TÜRİYE’NİN DURUMU VE PARTİLER
Patlayan bombalar, kaybolan canlar, yitirilen evlatlar,
yıkılan evler ve harap olan kentler. Bunlar gün gibi ortada ama insanların
kafası karışık.
Kim ne yapıyor? Bütün bunlar ne için oluyor? Amaç ne? Hedef
ne?
Bu sorulara doğru cevaplar veremeyen, olaylara doğru teşhis
koyamaz ve doğru teşhis koyamadığı için de yanlış söylemlerde bulunur, yanlış
yerde durur ve yanlış eylemler yapar.
Oysa cevaplar çok net:
Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor çünkü bir saldırı var.
ABD, AB ve İsrail önderliğinde Batı emperyalizmi Türkiye’ye saldırıyor.
Üniformalı askerleri ile saldırmadığı için halkımız düşmanını bilemiyor.
Emperyalizmin amacı belli; Türkiye’yi bölmek ve bizim
güneydoğumuzu da içine alan bir ikinci İsrail devletini kurmak istiyor. Bunun
için saldırıyor. PKK’yı, FETO’yu, IŞİD’i bunun için kullanıyor.
15 Temmuz’u takip eden günlerde FETO’nun askeri kanadı büyük
darbe aldı. ABD’nin savaşacak askeri kalmadı. PKK ise direniyor. Amerikan
destekli PKK/PYD ise Suriye’nin kuzeyinde kukla devlet kurmak için varlığını ve
eylemlerini sürdürüyor.
Türkiye emperyalizme karşı savaşırken partilerin durumu ise
şöyle:
AKP
AKP, bu mücadelede affedilmez hatalar yaptı. Emperyalistlerin
maşası bu üç örgütün büyümesi ve güçlenmesi AKP’nin yanlış politikaları sonucu
gerçekleşti. Ülke bölünme noktasına gelince ve partinin oyları düşünce AKP
tavır ve eylem değiştirdi.
24 Temmuz 2015’den itibaren TSK, emniyet güçleri ve
korucularımız PKK’ya karşı büyük bir mücadele başlattı. Bu mücadele çok
başarılı bir şekilde devem ediyor. Yöre halkının de devletine ve milli birliğe
sahip çıkması mücadeleyi kolaylaştırıyor.
Vatan savaşı bütün hızıyla devam ederken, Erdoğan ve AKP
iktidarı ordumuzu yıpratacak kararları uygulamaya koyuyor. Milli birliğe çok
ihtiyacımız olmasına rağmen başkanlık dayatması ile milleti bölüyor.
Ülke bu hale iktidarın yetkisi az olduğu için değil, tam
tersi, devletin tüm yetkilerini tek bir kimsenin kullanmaya kalkmasından dolayı
geldi. Şimdi aynı kişi başkanlık istiyor.
Başkanlık konusundaki bu ısrar ve Erdoğan’ın ve AKP’nin
bugüne kadarki uygulamaları göz önüne alındığında, ülke bir dikta yönetimine mi
gidiyor endişesi halk içinde yaygınlaşıyor.
CHP
CHP ise çok büyük yanlışlıklar içinde çırpınıyor. Türkiye
Cumhuriyeti’ni ve demokrasiyi koruyacağım diyor ama Cumhuriyet’in de
demokrasinin de en büyük düşmanı olan FETO ve PKK/HDP’yi koruyor. 15 Temmuz
darbe girişiminin Türkiye’ye Amerikancı bir faşist yönetimin gelmesi için
yapıldığını bir türlü anlamıyor.
Bir yandan milletvekili dokunulmazlıkları kalksın,
milletvekilleri de yargı önünde hesap versin diyor; diğer yandan yargı kararı
ile HDP’liler tutuklanınca seçimle gelen seçimle gitmelidir diyor. HDP’lilerin
PKK’nın siyasi kanadı olduğunu, bu milletvekillerinin dağdaki terörist kadar
tehlikeli olduğunu halktan gizlemeye çalışıyor.
CHP, Cumhuriyet’i ve demokrasiyi korumak istiyorsa, TSK’nin,
emniyet güçlerinin ve yargının FETO’yu ve PKK’yı bitirmek için yürüttüğü savaşa
destek olmalıdır. İktidarda AKP’nin olması, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ise
destek vermeye engel olmamalıdır. Şunu da kabul etsin ki, HDP’li milletvekillerinin
tutuklanmaları, demokrasiyi ve Cumhuriyeti korumak içindir.
MHP
MHP ise büyük çalkantılar içinde. PKK ve FETO konusunda
tutarlı davranmasına rağmen başkanlık konusunda ne istediğini bilmeyen bir
görünüm veriyor.
Başkanlık konusu ülkenin gündeminden çıkmışken konuyu tekrar
gündeme neden taşıdığı hala anlaşılamadı. Bir yandan parlamenter sitemi
savunurken diğer yandan başkanlık sistemimin istiyormuş gibi davranıyor.
MHP, bu başkanlık konusunda en kısa zamanda kesin bir tavır
almalı ve bu konuyu ülke gündeminden çıkarmalıdır. Aksi halde, MHP’nin ülkeyi
Erdoğan’a teslim etmek istediğinde dair kanaat giderek yaygınlaşacaktır ve bu
da MHP’nin sonu olacaktır.
Ülkemiz emperyalizme karşı büyük bir savaş veriyor. Bu savaş
ancak milli cephenin güçlenmesi ile kazanılır. Tüm partilere düşen görev, bu
milli cephenin güçlenmesi için gayret sarf etmektir.
Unutmayalım ki, vatanımız da Cumhuriyetimiz de demokrasimiz
de FETO ve PKK’nın askeri, sivil, siyasi tüm kanatları ile yok edilmesi ile
korunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder