HANGİ BATI?
Avrupa Parlamentosu’nun üyelik müzakereleri ile ilgili
kararından sonra oluşan tepkileri dikkatle incelemek lazım. Bu tepkilerden “Batı”
yanlılarının kimler ve hangi çevreler olduğu hemen anlaşıldı.
Karardan ve Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ)
yakınlaşmasından rahatsızlık duyanlar feryada başladı. Türkiye batıdan
kopamazmış, yüzünü batıdan çeviremezmiş. Gerekçe de şu; Atatürk yüzü hep batıya
dönükmüş.
Atatürk yüzünü batıya bir kere döndü ve batının kapitalist
ve emperyalist devletlerine karşı bağımsızlık ve egemenlik savaşı verdi. Daha
sonra ise, yüzü hep doğunun “mazlum devletleri” ne dönüktü. Atatürk’ün şu sözlerine dikkatinizi çekerim:
«... biz Batı emperyalizmine karşı yalnız ve kurtuluş ve
bağımsızlığımızı korumakla iktifa etmiyoruz; aynı zamanda Batı
emperyalistlerinin, güçleri ve bilinen vasıtalarıyla Türk milletini
emperyalizme vasıta olarak kullanmak istemelerine de engel oluyoruz. Bununla
bütün insanlığa hizmet ettiğimize inanıyoruz....”
“... Türkiye'nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve
hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi.
Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettiği, bütün
mazlum milletlerin, bütün şarkın davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar
Türkiye, kendisiyle beraber olan Şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden
emindir...”
“...Şarktan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Bugün günün
ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün şark milletlerinin de uyanışlarını
öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet
vardır.
“... müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak
ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni
bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır...”
Demek ki, Atatürk, zalimler, mazlumlar kutuplaşmasında
Türkiye’nin yerini çok kesin belirlemiştir: Türkiye, Avrupalı değil, Asyalıdır.
Şimdi bu batıcılara Attila İlhan gibi sormak lazım: “Hangi
Batı?”
Yüzyıllardır doğuyu ve güneyi sömüren; milyonlarca insanın
ölümüne, evinden yuvasından göç etmesine sebep olan; topraklarını, toprak altı
zenginliklerini, emeklerini ellerinden yok pahasına veya zorla alan; kana ve
göz yaşına doymayan “batı” mı? Yüzümüzü bu batıya mı döndüreceğiz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder