17 Mayıs 2015 Pazar

19 MAYIS VE MİLLİ DEVLET
19 mayıs 1919, Türk tarihindeki en önemli günlerden birisidir. Bu tarihte Osmanlı Devleti ve Türk Milletinin durumunu hatırlamak gerek. Atatürk anlatıyor:
“Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş'ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda.
Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı'na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta.
Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükûmet âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.
Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta... İtilâf Devletleri, ateşkes anlaşmasının hükümlerine uymayı gerekli bulmuyorlar. Birer bahane ile İtilâf donanmaları ve askerleri İstanbul'da. Adana ili Fransızlar; Urfa, Maraş, Ayıntap (Gaziantep) İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya'da İtalyan askerî birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlar ile özel ajanlar faaliyette.
Nihayet, konuşmamıza başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919'da, İtilâf Devletleri'nin uygun bulması ile Yunan ordusu da İzmir'e çıkartılıyor.
Bundan başka, memleketin her tarafında Hristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar.”
Mücadele bu ortam ve şartlarda başladı. Bu mücadele vatan topraklarının düşmandan temizlemek, tam bağımsızlığı ve milli egemenliği sağlamak için yapıldı ve başarıldı. Başarının adı Türkiye Cumhuriyetidir.
Türkiye Cumhuriyeti Türk milletinin milli devletidir. Milli devlet bizim için bir kaledir. Bu kale, bağımsızlığımızın, milli egemenliğimizin, refahımızın ve bekamızın teminatıdır. Hükümranlığımızın ve bağımsızlığımızın simgesi olan bayrağımız bu kalede dalgalanıyor. Başımız dik, alnımız açık geziyorsak bu kale var olduğu içindir.
İşte bu nedenle Türk Milletinin düşmanlarının hedefinde bu kale vardır. Yıkılmak istenen milli devletimizdir, Türkiye Cumhuriyetidir.
Etnik kimlik bahanesi ile, mezhep farklılığı bahanesi ile bölüp yıkmak istedikleri işte bu kaledir. Federasyon planları bu kaleyi yıkmak için yapılıyor. Açılım süreci dedikleri proje bu kalenin temellerini hedef alıyor.
Ülkemizin doğal kaynaklarını, dağlarını, madenlerini, derelerini, pazarlarını, emeğini ucuza kapatmak için kalemize, milli devletimize saldırıyorlar. Küreselleşme adı altında, Türkiyeyi batı sermayesinin egemenliği altına almak istiyorlar. Bunun için üretmemizi istemiyorlar. Bunun için bizi borçlandırıyorlar.
Vatan Partisi olarak kararlıyız ve “Kutsal İsyan”ı başlattığımız günün 96. yılında milletimize söz veriyoruz:
Ülkeyi böldürmeyeceğiz; borçlanma ekonomisinden üretim ekonomisine geçeceğiz. Milli devletimizi sonsuzluğa kadar koruyup, kollayacağız.
Eyup S. Karakaş
Vatan Partisi Kayseri İl Başkanı

Hiç yorum yok: