23 Mayıs 2015 Cumartesi

KAYSERİ'YE NE OLDU

İnanmak mümkün değil. Kayseri nasıl bu hale geldi? Şehirde dolaşıyorum ve irkiliyorum, şaşırıyorum. Mağaza isimleri İngilizce, tabelalar İngilizce; siteler var adı İngilizce; selamlar İngilizce, mesajlar İngilizce.  Olacak şey değil ama olmuş. Bunun sorumlusu ise İngilizce eğitim.

Kargalar bülbül gibi ötmeyi öğrenemez ama bir Norveçli İngilizceyi öğrenebilir ve konuşabilir. Türkler de İngilizce öğrenebilir ve konuşup yazabilir. Bu ayrı bir konudur, bağımsız bir ülkede yabancı dille eğitim yapmak farklı bir konudur.  Yabancı dille eğitim yapan bir millet yaşayabilir mi? Şüpheli...

Üniversitede, lisede İngilizce eğitim yapmak için çocuklarımızın bir yılı hazırlık sınıfı adı altında heba ediliyor. Bir yılın sonunda bu çocukların İngilizce ders takip etmesi, not tutması, anlatılanları tam olarak anlamsı mümkün değildir. Meramını İngilizce anlatması mümkün değildir. Hocaların çoğu da zaten yeterli İngilizce bilgisi olmadığından verimli ders anlatamamakta ve sıkışınca Türkçe konuşmaya başlamaktadır.

Adı üniversite olan kurumlarda yüz binlerce öğrenciye eziyet ediyoruz. Bu gençler eziyet çekiyorlar çünkü düşüncelerini dile aktaramıyorlar. Türkçe düşünüp, İngilizce ifade etmenin zorluklarını yaşıyorlar.

İngilizce eğitim yaygınlaştıkça hem eğitim kalitesi düşmekte hem de çocuklarımız, gençlerimiz ve yetişkinlerimiz kendileri gibi değil, Amerikalı gibi olmak istiyorlar. Dille birlikte kültürde yabancılaşıyor. Bunun sonucunda, bin yılı aşkın bir süredir Türk şehri olan Kayseri'de öyle manzaralar ortaya çıkıyor ki, insan acaba ben Amerika'da mıyım diye Türkiye'de miyim, karar veremiyor.

Çare İngilizce eğitime son vermektir. İlk okuldan başlayark yabancı dile öğretilebiir ama eğitim Türkçe olur.

Vatan Partisi bunun sözünü veriyor. Milli Hükumet programında aynen şöyle yazıyor:

"Millî Hükümet, “Türkiye’yi kurtarmak için Türkçe’yi kurtarma” bilinciyle, bütün yurttaşlarımızın dilimizi iyi bilmesini sağlayacak uzun süreli bir seferberlik yürütecektir. Anaokulundan üniversite sonuna kadar eğitim ve öğretim dili Türkçe olacaktır. Yabancı diller, yetkin ölçülerde öğretilecektir. 

Millî Hükümet, kamu yönetiminde, eğitimde, yayın alanında, ticarette, sanayide, kültürde, sanat, eğlence ve sporda yabancı dillerin Türkçe’yi bozan etkilerini önlemek, Türkçemizin bir uygarlık ve bilim dili olarak gelişme olanaklarını değerlendirmek amacıyla “Türkçe’yi Geliştirme Yasası”nı çıkaracak ve uygulayacaktır. Başta TRT Kanunu olmak üzere görsel, yazılı ve sözlü basınla ilgili yasalar, bu amaca uygun olarak yeniden düzenlenecektir. Türkiye’de kurulan bütün şirketlerin, basın kuruluşlarının, derneklerin ve diğer kurumların yabancı dillerden isim, unvan, marka vb kullanmaları önlenecektir.

Türkçenin ve Türk kültürünün öğretilmesi ve yaygınlaştırılması için, yurtta ve dünyanın önemli kentlerinde “Yunus Emre Enstitüleri” kurulacaktır."

Vatan Partisi dışında bu konuda bir söylemi olan parti yok. Dilde ve kültürde yozlaşma ve yabancılaşma istemeyenlerin Vatan Partisi'ni oyları ile desteklemesi gerekir.

Eyup S. Karakaş
Vatan Partisi Kayseri İl Başkanı

Hiç yorum yok: