12 yıldır iktidarda olan AKP’nin Türkiye’yi getirdiği nokta içler
acısı olmasına rağmen % 44 oy alabilmiştir. İçler acısı diyorum çünkü bu 12 yıl
sonunda görünen manzara şudur:
Devleti yönetme anlayışı demokrasiden çok uzaklaştı.
Kuvvetler ayrılığı prensibi yok oldu. Yasama, yürütme ve yargı tek elde
toplandı. Hukuk alt üst oldu. Kurulan kumpaslarla, yalancı kanıt ve tanıklarla
yurtsever aydın ve askerler hapse atıldı. TSK tavsiye sürecine doğru
sürüklendi.
Temel hak ve özgürlükler kısıtlandı. Medya ya baskı altına
alınarak veya satın alınarak iktidarın sözcüsü durumuna getirildi. Yetmedi,
internet aracılığı ile yapılan haberleşmelere de kısıtlama getirildi.
Sanayi ve hizmet sektörü yabancıların eline geçti.
Cumhuriyet’in eserleri satıldı. İstihdam oranı % 44.3 ile OECD sıralamasında en
alt düzeye indi. Yoksulluk sınırı altına yaşayanlar % 17 seviyesine geldi. Yani
milyonlarca insan yoksulluğa mahkûm oldu. Her 4 çocuktan biri açlık sınırının
altında kaldı. Gelir dağılımı bozuldu; ülkeler sıralamasında 131’inciliğe
düştük.
Ülkenin sanayi kuruluşları, sigorta şirketleri, bankaları,
iletişim firmaları, liman işletmeleri,
tarımı, madenleri, suları ya satıldı ya da satılıktır. Kendi ülkemizde
yabancılar için çalışan işçi durumuna düştük. İhracatımız ithalatımızı karşılayamıyor. Tarım
ürünleri ithalatına bir yılda 10 milyar dolar ödedik. Sürekli Cari işlem açığı veriyoruz,
mecburen borçlanıyoruz. Sürekli faiz ödüyoruz: bir yılda 50 milyar dolar.
Sağlık alanında tedavi hizmetlerinin özelleştirilmesi
dışında bir şey yapılmadı. Bebek ölümlerinde OECD ülkeleri arasında birinci
sırada kaldı. Çocuk sağlığında 97’inciyiz. Beslenmede dünya ülkeleri arsında 53’üncüyüz.
İnsani gelişmede 83’üncüyüz. İnsan haklarında 78’inciyiz. Can
güvenliğinde 65’inciyiz. Demokraside 89’uncuyuz. Basın özgürlüğünde
106’ıncıyız. Cinsiyet eşit(siz)liğinde 122. Sıradayız.
Yanlış dış politikaları sonucu ülkemizin çıkarları
korunamadı. Etrafımızdaki ülkelerin hemen hepsi ile düşman olundu.
12 yıl önce bitmek üzere olan terör, verilen tavizler
sonunda zirve yaptı. Yönetim, terörü teröristlerin isteklerini kabul ederek
durdurmaya çalıştı. İstekler şimdilik demokratik özerkliğe kadar geldi, bunu
bağımsızlığın takip edeceği belli oldu. Ülke bölünme noktasına gelmiş oldu.
Türklük ve Türk milliyeti ayaklar altına alındı,
Cumhuriyetimizin kurucusu ve sonsuzluğa kadar yol göstericimiz olması gereken
Atatürk’e ayyaş denildi. Cumhuriyetin kazanımları ve temelleri sarsıldı.
Hükümet üyelerinin, başbakanın ve onların yakınlarının
hırsızlık yaptığı, rüşvet yediği, haksız kazanç elde ettiğinin kanıtları ortaya
çıktı.
Bu tablo dikkate alındığında AKP’nin büyük oy kaybına
uğrayacağı sanıldı ama olmadı. Halkımızın nerde ise yarısı bütün bu
olumsuzluklardan memnun olduğunu verdiği oylarla belli etti. Bu seçimlerin
galibi olarak AKP ilan edildi.
Bana kalırsa, bu seçimleri AKP’ye oy veren vatandaşlarımız
dâhil tüm ulusumuz kaybetti. Kazanan ise sadece bölücüler oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder