29 Nisan 2014 Salı

İÇ İŞLERİMİZE MÜDAHALE İMİŞ!

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Ankara  temasları sırasında hükümete çok sert eleştiriler yöneltti. 

Çankaya Köşkü'nde başladığı eleştirilerine ODTÜ'de de devam eden Gauck, "Söylediklerimi içişlerine müdahale olarak algılamayın" diyerek, yargı bağımsızlığından internetin kısıtlanmasına, medyaya uygulanan baskıdan MİT yasası ve Gezi protestolarına kadar birçok konuda mesaj verdi. 
Batı dünyası kralların, derebeylerinin, kiliselerin hakim olduğu; insanların birbirlerini etnik ayırımlar, din ve mezhep farklılıkları yüzünden katlettikleri dönemleri yaşadı. İnsanlar zulüm gördü, aşağılandı. Özellikle Fransız devriminden sonra, ulus devletlerin de kurulması ile egemenlik halka geçti. Monarşinin yerini Cumhuriyet aldı. Toplum demokratikleşti. Yürütme, yasama ve yargı kuvvetleri birbirlerinden ayrıldı. Hukuk devleti anlayışı içinde eşitlik, kardeşlik fikri gelişti. Temel hak ve özgürlükler kabul edildi. Sosyal devlet anlayışı yaygınlaştı..

Ulusal egemenlik, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayırımı, temel insan hak ve özgürlüklerine saygı, kanun önünde eşitlik evrensel değerler haline geldi.

Batılı ülkeler bu evrensel değerlerden uzaklaşan devletleri uyarmayı o ülkenin iç işlerine karışmak olarak kabul etmezler. Alman Cumhurbaşkanının sözlerini de bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

Suriyeli muhaliflere silah dahil her türlü lojistik yardımı yaparken, siyasi destek verirken Türkiye’nin ileri sürdüğü gerekçe Suriye yönetimin kendi halkına demokratik haklarını vermemesidir. Oradaki durumu bu ülkenin iç işleri kabul etmeyip müdahaleye kalkarsanız birileri de gelir sizi uyarır. Yargı bağımsızlığı der, kuvvetler ayrılığı der, özgürlüklerin kısıtlanmasından bahseder, hukukun üstünlüğünden söz eder; demokrasinin vazgeçilmezlerini size anlatır.


Acı olan şudur ki,  iktidar yalakası bazı sözüm ona aydınlar, yazarlar, televizyon televizyon gezip iktidarı övenler Alman Cumhurbaşkanının dile getirdiği ülkemizin bu önemli sorunları halktan gizlemeye çalışmaktadır. Halkı aydınlatma görevini yerine getireceklerine halkı uyutma çabası içindedirler. Bunlar için önemli olan aldıkları maaştır, ulufedir, makamdır. Mütareke döneminin satılık yazarlarını aratır hale gelmişlerdir.

Hiç yorum yok: