BATI ÇETESİ VE GÖNÜLLÜLERİ
Bir de bu çeeteye
inanıp bunların peşine takılanlar var ki onlara da “Batı gönüllüleri” demek
uygun olur.
Bu çetenin atası
Reşit Paşa’dır. Reşit Paşa o kadar batıcı idi ki, İngliz elçisine danışmadan
adım atmazdı. 1838’de İngilizlerle Baltalimanı Antlaşmasını imzalayıp Osmanlı
sanayiini ve esnafını yok eden odur.
Osmanlı’nın son
döneminde Hürriye ve İhtilaf
fırkasında toplandılar.Damat Ferit Paşa, Mustafa Sabri, Ali Kemal, Rıza Tevfik
ve Refik Halit bu partinin yöneticileriydi. Aynı isimler mütareke döneminde
kurulan İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin de üyeleriydi. Kürt Teali Cemiyeti ile
de yakınlıkları vardı.
Milli mücadele karşıtı fikirlerini Alemdar, Peyam-Sebah,
İstanul ve Vakit gibi gazetelerde yayarlardı. Damat Ferit Paşa, Mustafa Sabri,
Ali Kemal, Rıza Tevfik, Refik Halit ve Mustafa Sabri bunların en önde
gelenleriydi.
MARİFETLERİ
Bunların devamı maalesef bir kaset kumpası ile CHP’nin
yönetimine el koydu. Çok sayıda gerçek Atatürkçü tasfiye edildi. Parti, Batı
yanlısı bir program izlemeye başladı.
Kürt Teali Cemiyetinin yerini PKK-HDP aldı.
Bunlar kendilerini farklı şekilde kamufle ederler.
Atatütürkçülük, dindarlık, solculuk, neoliberallik bunların farklı görüntüler
veren kisveleridir.
Hürriyet, Sabah, Habertürk, Sözcü, Cumhuriyet, Birgün,
Evrensel gibi bazı gazeteler de Batı yanlısı politikalaların savunulduğu yerler
oldu.
Atatürkçüyüz derler ama anti-emperyalizm, Misaki Milli,
milli iktisat, milli eğitim, milli savunma, milli kültür bunların pek
gündeminde yokur. Atatürkçülük adına tek savundukları ilke laikliktir. Laikliği
de genellikle dinsizlik olarak kabulederler.
Namaz kılanlarla filan pek araları yoktur.
Türkiye bir vatan savaşı verirken, bunlar bu savaşa
“saray savaşı” deyip iç cephemizi çatlatmaya çalıştılar.
Bunların
desteklediği cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, bölücübaşının has adamını
hapishanede ziyaret edip başarı diledi. Yetmedi, televizyona çıkıp ayrı ayrı
yaşayalım mı sorusunu halka soracaklarını söyledi.
Bunların
desteklediği parti seçim bildirgesinde Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’ndaki çekinceler
kaldıracaklarını yazdı. Geçmiş hükümetler şartın bazı maddelerine ülkeyi
bölünmeye götürür diye çekince koymuşlar, bunlar gelip kaldıracaklar.
Bu Batı yanlısı insanlar yıllarca çalışarak Batı’nın
işine yarayacak bir sınıf oluşturdular. Gençleri Batı hayranlığı içinde yetiştirdiler.
Yetişen bu gençler kendi ülkelerine yabancılaştı ve fırsat bulur bulmaz yurt
dışına kaçtılar, kaçmaya da devam ediyorlar. Kendi okullarımızda Batı
sermayesine malzeme yetiştirilmiş oldu.
Batı’nın ülkemiz üzerindeki emellerin projelerini halktan
gizlediler. İnsanlar gerçek tehlikeleri göremez ve mücadele edemez oldu.
Milli kimlik yerine etnik kimliği veya ümmet kimliğini ön
plana çıkardılar. İslamiyet, demokrasi ve insan hakları gibi yüce kavramları ülkeyi ve milleti bölmek
isteyenlerin eline silah olarak verdiler.
FETÖ ve PKK\HDP ile birlikte adalet yürüyüşü
düzenlediler. Militanları hapislerden çıkarmanın yollarını aradılar.
Bunlar o kadar batı taraftarıdırlar ki, ülke içinde neden
bu kadar ingilizce eğitim yapan okul, üniversite var diye sorgulamazlar.
Türkiye’nin geri kalmasını batılılaşmamasına bağlarlar.
Amerikalılar gibi yaşamayı çaşdaşlaşmak sanırlar. Dindar halkımızı gerici
olarak görürler ve onlardan nefret ederler.
İstedikleri partiye oy vermeyen halkı koyun olarak
nitelendirirler ama kendileri parti lideri istedi diye “tıpış tıpış” gidip oy
kullanırlar. Yetmez, Ankara’dan İstanbul’a kadar liderlerinin peşinden koyun
gibi yürürler.
Gün gelir Cumhuriyet’e karşı isyan etmiş Seyit Rıza denen
eşkiyanın heykelinin önünde bildiriler açıklarlar, gün gelir Atatürk heykeline
çelenk koyarlar.
Solculuğu Amerikan emperyalizmine hizmet etmek sanıp, PKK
ile birlikte hareket ederler. Emperyalizmin uşaklığını yaparlar.
Atatütürkçü geçinirler ama Atatürk’ün ne kadar
antiemperyalist olduğunu dikkate almazlar. Başta Amerika olmak üzere Batı’nın
emperyalist güçlerine karşı tek bir kötü söz söylemezler. Bu konuda halkı
uyarmazlar.
Amerika’nın piyonluğunu yapan ve Türkiye’yi bölmek
isteyen HDP\PKK’yı meclise sokmak için her seçimde büyük çaba gösterirler. Bunu
da Atatürkçülük adına yaparlar.
Mazlum milletleri değil, Batı’nın ağzı ile Batı’yı
savunurlar.
Atatürk’e inanlar, onun izinden gitmek isteyenler,
bunların gerçek yüzünü görünce, Türkiye, Kemalist Devrim rotasında hızla ilerleyecektir.
O günler de yakındır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder