ÖNCE SİYASİ AHLAK
LAZIM
Son günlerde Türk siyasi hayatında görülmedik olaylara şahit
oluyoruz. İktidar koltuğa sıkı sıkı yapışmış,
bırakmamak için darbe yapmaya kalkıyor. Muhalefet de siyasi ahlaka hiç de uymayan
karşılıklar veriyor.
Anayasamıza göre 6 ayda çıkarılması lazım gelen uyum
yasaları daha ortada yokken Erdoğan ve Bahçeli kafa kafaya veriyor, şu
muhalefeti hazırlıksız yakalayalım, iktidar bizde kalsın diye 2 ay sonrası için
seçim kararı alıyor. Sonra da mikrofonların karşısında biz seçim kararı aldık
diye bizlere ve milletvekillerine bildiriyor.
Ne Erdoğan’ın de başka hiç kimsenin seçimleri erkene alma
yetkisi yok, yetki meclisin. Bu iki lider meclisin yetkisini gasp ediyor. Onlar
karar alıyor, meclis de onaylıyor. Bir tek milletvekili de çıkıp diyemiyor ki
siz meclis adına nasıl karar alırsınız? Tam tersi, önerge AKP’lisiyle, CHP’lisiyle,
MHP’lisiyle kabul görüyor.
Bu meclis Erdoğan’ın kararlarını onama kurumuna dönüşmüş.
Milletvekilleri liderlerinin gözüne bakıyor; kaldır elleri,
kalkıyor; indir elleri iniyor. Böyle meclis olur mu? Böyle demokrasi olur mu?
PERİŞAN BİR MUHALEFET
Erdoğan’ın darbe teşebbüsüne CHP ve İYİP siyasi ahlaka
uymayan biçimde cevap verdi. Kılıçdaroğlu 15 milletvekili seçti, geçin o tarafa
dedi, milletvekilleri de ‘hem ağlarım hem giderim’ diyen gelinler gibi İYİP’e
geçtiler.
Kılıçdaroğlu bayram şekeri gibi milletvekillerini ikram
edince, Akşener de “Neden zahmet ettiniz, ben 100 000 imza toplardım. Gene de
teşekkür ederim” deyip ikramı kabul etmiş.
Öğrendiğimize göre bu milletvekillerin CHP listelerinden
seçilme garantisi verilmiş. Bunu da bazı anlı şanlı yazarlar Kuvayi Milliye
hareketine benzetiyor. “Ört ki ölem!”
CHP, İYİP, SP yetkilileri birbirlerini ziyaret edip duruyor.
Hep beraber başkan arıyorlar. Herhalde birbirlerine şöyle diyorlardır:
“Sizin tanıdıklarınızın içinde başkan olacak iyi birisi var
mı?”.
“Var ama bilmem ki işinize yarar mı?”
“Ha o mu? Olabilir ama filan beyin de şöyle bir adayı var.
Ne dersin?”
“O da fena değil ama bir de etraftan soralım bakalım, içkisi
kumarı var mıymış.”
Süreç böyle devam edip gidiyor. Bu yazı kaleme alındığında Vatan
Partisi dışındaki muhalefet partilerinin adayı belli değildi.
EN KARARLI PARTİ: VATAN PARTİSİ
Bir siyasi parti genel başkanını iktidara gelince hükümeti
kursun, devletin başına geçsin diye seçer. Genel başkan varken, başka aday
aranır mı? Nitekim Vatan Partisi de aylar önce yaptığı olağanüstü kurultayda Genel
Başkan Doğu Perinçek’i Vatan Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olarak belirledi
ve kamuoyuna ilan etti.
Seçim kararı alınmadan önce de 100 00 imza toplanması için
örgütlerini seferber etti. Aldığımız bilgilere göre bu kampanya ile şu ana
kadar 70 000’e yakın imza toplanmış. Şimdilerde de bu imza verenleri ve vermek
isteyenleri ilçe seçim kurullarına ulaştırmanın planlarını yapıyor.
Çok büyük ihtimalle de 100 000’nin çok üzerinde bir sayı ile
Sayın Doğu Perinçek cumhurbaşkanı adayı olacak.
Biz de tüm vatandaşlarımızı Sayın Doğu Perinçek için imza
vermeye davet ediyoruz. Türkiye’yi düze çıkaracak lider Doğu Perinçek’tir, buna
inanıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder