“KUTLU YÜRÜYÜŞE DEVAM”
AKP’liler hangi ilde kongre yapsalar o ili “Kutlu Yürüyüşe
Devem” pankartları ile dolduruyorlar. İktidarlarına kutlu yürüyüş gözü ile
bakıyorlar. Kutlu, yani mukaddes!…
Bu sözde bile din ile kandırmak var. Allah’a, dine hizmet
ediyoruz anlamı var, yalanı var.
Arkalarına kendisini dindar kabul edenleri takmış ‘kutlu
kutlu’ yürüyorlar. Hem yürüyorlar hem yürütüyorlar.
YÜRÜYE YÜRÜYE GELDİKLERİ YER
Peki bu Allah’a, dine hizmet edenlerin yürüyerek ve
yürüterek geldikleri noktada ne var? Ona bakalım:
Geldikleri noktada Miraç gecesinin sabahında Amerika’nın
başını çektiği Haçlıların Müslümanlar üzerine bomba yağdırmasına alkışlamak
var. İsrail’i güvenliğini sağlamlaştırmak için Müslümanların ölmesine sevinmek
var.
Bunlara göre Müslüman Esad katil ama binlerce kilometre
öteden gelip, Suriye’de yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan Amerika masum
hatta can kurtaran. Yürüyüşlerde nasıl bir kutsallık olduğu bu tavırlarından
anlaşılıyor.
YÜRÜYÜŞÜ AMERİKA BAŞLATTI
Zaten iktidara gelip yürüyüşe başlamaları da Amerika’nın
desteği ile olmuştu. İktidara geldiler ve hemen Amerikan projelerinin eş
başkanı oldular.
Amerika’nın Irak yaptığı ilk müdahaleden bu yana 2 milyon insan
öldü. Yüzbinlerce çocuk yetim, öksüz kaldı. O zaman da Bush, “Niyetimiz Irak’taki
kimyasal silahları imha etmek, Irak’a barış, demokrasi, adalet götürmektir”
diyordu. Bu kutlu yürüyüşün lideri de “Kahraman genç, kadın, erkek Amerikan
askerlerinin olabilecek en az kayıpla evlerine dönmeleri için dua ediyorum” diyordu.
SEVDİKLERİNE KAVUŞTULAR
Arkalarına Ali Kemalleri, İngiliz Muhipleri derneği
üyelerini alarak, yürüye yürüye Mustafa Sabri’nin, İskilipli Atıf’ın yanına
geldiler. Bu tipler de dini istismarlığı yapıp Türk milletinin bağımsızlık ve
egemenlik mücadelesinde Müslümanların değil, İngilizlerin, Fransızların yanında
yer almışlardı. Tıpkı şimdi AKP’nin Amerika’yı alkışladığı gibi…
MÜSLÜMANIN MALI GÂVURA HELAL MI?
Nerdeyse 16 senedir yürüyorlar. Hem yürüyorlar hem satıyorlar.
Bu öyle ‘mukaddes’ bir yürüyüş ki, Müslümanlara ait ne kadar fabrika, işletme,
maden, tarla, orman, dere varsa ‘gavurlara’ sattılar.
Bir yandan yürüdüler diğer yandan ‘milletin a…a koyma”
meraklılarını zengin ettiler ama milleti yoksullaştırdılar.
Bu yürüyüş o kadar ballı bir yürüyüş ki, kim bu yürüyüş
katılsa ballandı, tatlandı…
Müslümanın malı gâvura gitti. Gâvur sömürdü, semirdi, Müslüman
eridi, zayıfladı.
ELE VERİP YÜRÜDÜLER
Yürürken yanlarına aldıkları FETÖ’ye ne istediyse verdiler. Makam
verdiler, fabrika verdiler, gazete verdiler, yargıyı verdiler, polis teşkilatını
verdiler. Onlar istedi diye aydınları, kahraman Türk subaylarını hapse attılar.
Sıra iktidarı vermeğe gelince kavga çıktı. Gizli sırlar aşikâr oldu. Ayakkabı
kutuları ortalığa savruldu.
Bu ‘kutlu yürüyüş” yoluna sokan Amerika istedi diye Oslo’da
PKK ile beraber yürümenin toplantıları yaptılar. Döndüler, İmralı’ya hadi
beraber yürüyelim diye el uzattılar. İmralı ile birlikte yürüyüp Türk milletine
içinde Türk kelimesi geçmeyen Anayasa yapmaya kalktılar. Anadolu’yu bölüşmenin
planlarını yaptılar. Bereket 7 Haziran’da halkımız hele durun, böyle el ele
tutmuş nereye gidiyorsunuz dedi de eller ayrıldı, yollar ayrıldı.
Bu ‘kutlu yürüyüşten’ bu millete bir fayda gelmedi, geleceği
de yok. Müslümanlar üzüldü, olmayanlar sevindi.
MUSTAFA KEMAL’İN YOLU
AKP’nin tuttuğu yolda Müslümanlara refah, huzur, mutluluk
yok. Bomba, açlık, zulüm ve ölüm var.
2019 yaklaşıyor; Türk milleti AKP ile artık bu yolda yürümeyecektir.
Kurtuluş bu sahte kutsiyette değil, Mustafa Kemal’in çizdiği yoldadır. Türk
milletinin de Müslümanlar dahil tüm mazlum milletlerin de kurtuluşu ve refahı
bu yoldadır.
Bu yolu bize gösteren 6 ok bellidir: Cumhuriyetçilik,
devletçilik, milliyetçilik, halkçılık, laiklik ve devrimcilik. Doğru yol da
kutlu yol da budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder