5 Mart 2018 Pazartesi


KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Gazetelerden bugün öğrendiğimize göre, Anayasa Komisyonundaki Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 9 maddesinin görüşmeleri tamamlanmış.

Bu kanun teklifinin özünde partilerin ittifaklar oluşturarak seçime girme hakkı var. Şimdi neden icap etti de bu teklif meclise geldi diyebilirsiniz; söyleyelim: Yalnızlık korkusu!

Yalnızlık korkusu önce MHP’de gördük. Yavaş yavaş AKP’ye sokulmaya başladı. 16 Nisan referandumunun saldığı korku ile AKP de bu yanaşmadan memnun kaldı ve kanun teklifini hazırladı. Daha teklif yasalaşmadan ittifakın adını bile koydular: “Cumhur İttifakı”

Benzer yalnızlık korkusu diğer partilerde de var. Yalnızlık korkusu onları da b başka bir partiye veya partilere sığınmaya zorluyor.

CHP HDP’ye sığınıyor, HDP CHP’ye sığınıyor. İYİP CHP’ye sığınıyor. SP ortada gibi ama belli ki o da bu partilerin oluşturacağı birlikteliğe katılacak. Bu birlikteliğin adı daha konmadı ama şöyle olabilir: “Demokrasi platformu”

Yalnızlık korkusu sadece partilerde mi? Elbette hayır. Abdullah Gül ve ekibi de büyük ihtimalle “Demokrasi Platformu”na katılacak.

Yalnızlık korkusu işte böyle bir şey. İnsanlara da partilere de sığınacak yer ve kucak aratır.

Bütün bu partiler birbirlerine sığınarak ve birbirlerine güvenerek seçime katılma düşüncesindeler. Sadece Vatan Partisi kendi programına, kadrosuna ve başarılarına güvenerek seçime girmeyi planlıyor.

VATAN SAVAŞINI KİM YÖNETECEK?

Türkiye’nin bugün için en büyük meselesi vatan bütünlüğünün korunması ve ülkede huzur ve güven ortamının sağlanmasıdır. Halkın önceliği de budur.

Unutmayalım; bu seçimde vatan savaşını yönetecek cumhurbaşkanını seçilecek

Türkiye bir vatan savaşı veriyor ama AKP iktidarı bu savaşı iyi yönetemiyor.  Savaşı kazanmak için iç cephe önemli. Savaş dayanacak milli bir ekonomi, halkın devlete olan güveni ve milli birlik iç cephenin üç belirleyici faktörüdür. Bunlar göz önüne alındığında Erdoğan ve AKP dolayısıyla MHP sınıfta kalır. Milli ekonomiyi yok etti, şeker fabrikalarını satmaya kalkması da bunun en iyi örneği. Milli birliği bozacak ne kadar şey varsa yaptı yapmaya da devem ediyor.

Türkiye’yi bölmeye çalışan esas güç Amerika. Amerika’nın içimizdeki en tehlikeli piyonları ise FETÖ ve HDP/PKK. Bunlarla birlikte hareket eden hiçbir oluşum adı “Demokrasi Platformu” da olsa vatanı savunamaz. Demokrasinin ilk şartı vatandır. Vatanı savunamayan demokrasiyi de savunamaz. Böyle bir oluşumun milletten destek alması da mümkün görünmüyor.

Geriye Vatan Partisi ve onun lider Doğu Perinçek kalıyor. Bugüne kadar elde ettiği başarılar ve savunduğu program Vatan savaşını en iyi Doğu Perinçek’in yöneteceğini gösteriyor.

VATAN SAVAŞINI YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI: PERİNÇEK

HDP ile işbirliği planlayan CHP ve İYİP’nin adayının Erdoğan karşında şansı hiç yok. Millet vatan savaşı yaptığımız bu günlerde HDP/PKK’lı bir oluşuma ve onun adayına oy vermez.

Cumhurbaşkanlığı seçimi Erdoğan ve Perinçek arasında geçecektir. Milletimiz bu vatan savaşını en iyi Sayın Perinçek’in yöneteceğini anlayacak ve onu 2019 da cumhurbaşkanı seçecektir. Türkiye’nin de çıkış yolu budur.  

Korkunun ecele faydası yoktur. Sığınmaların, yaslanmaların faydasının olmadığı görülecektir.

Hiç yorum yok: