KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
Gazetelerden bugün öğrendiğimize göre, Anayasa
Komisyonundaki Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun
İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 9 maddesinin
görüşmeleri tamamlanmış.
Bu kanun teklifinin özünde partilerin ittifaklar oluşturarak
seçime girme hakkı var. Şimdi neden icap etti de bu teklif meclise geldi diyebilirsiniz;
söyleyelim: Yalnızlık korkusu!
Yalnızlık korkusu önce MHP’de gördük. Yavaş yavaş AKP’ye
sokulmaya başladı. 16 Nisan referandumunun saldığı korku ile AKP de bu
yanaşmadan memnun kaldı ve kanun teklifini hazırladı. Daha teklif yasalaşmadan
ittifakın adını bile koydular: “Cumhur İttifakı”
Benzer yalnızlık korkusu diğer partilerde de var. Yalnızlık
korkusu onları da b başka bir partiye veya partilere sığınmaya zorluyor.
CHP HDP’ye sığınıyor, HDP CHP’ye sığınıyor. İYİP CHP’ye
sığınıyor. SP ortada gibi ama belli ki o da bu partilerin oluşturacağı
birlikteliğe katılacak. Bu birlikteliğin adı daha konmadı ama şöyle olabilir: “Demokrasi
platformu”
Yalnızlık korkusu sadece partilerde mi? Elbette hayır.
Abdullah Gül ve ekibi de büyük ihtimalle “Demokrasi Platformu”na katılacak.
Yalnızlık korkusu işte böyle bir şey. İnsanlara da partilere
de sığınacak yer ve kucak aratır.
Bütün bu partiler birbirlerine sığınarak ve birbirlerine
güvenerek seçime katılma düşüncesindeler. Sadece Vatan Partisi kendi programına,
kadrosuna ve başarılarına güvenerek seçime girmeyi planlıyor.
VATAN SAVAŞINI KİM YÖNETECEK?
Türkiye’nin bugün için en büyük meselesi vatan bütünlüğünün
korunması ve ülkede huzur ve güven ortamının sağlanmasıdır. Halkın önceliği de
budur.
Unutmayalım; bu seçimde vatan savaşını yönetecek cumhurbaşkanını
seçilecek
Türkiye bir vatan savaşı veriyor ama AKP iktidarı bu savaşı
iyi yönetemiyor. Savaşı kazanmak için iç
cephe önemli. Savaş dayanacak milli bir ekonomi, halkın devlete olan güveni ve
milli birlik iç cephenin üç belirleyici faktörüdür. Bunlar göz önüne
alındığında Erdoğan ve AKP dolayısıyla MHP sınıfta kalır. Milli ekonomiyi yok
etti, şeker fabrikalarını satmaya kalkması da bunun en iyi örneği. Milli birliği
bozacak ne kadar şey varsa yaptı yapmaya da devem ediyor.
Türkiye’yi bölmeye çalışan esas güç Amerika. Amerika’nın
içimizdeki en tehlikeli piyonları ise FETÖ ve HDP/PKK. Bunlarla birlikte hareket
eden hiçbir oluşum adı “Demokrasi Platformu” da olsa vatanı savunamaz. Demokrasinin
ilk şartı vatandır. Vatanı savunamayan demokrasiyi de savunamaz. Böyle bir
oluşumun milletten destek alması da mümkün görünmüyor.
Geriye Vatan Partisi ve onun lider Doğu Perinçek kalıyor.
Bugüne kadar elde ettiği başarılar ve savunduğu program Vatan savaşını en iyi
Doğu Perinçek’in yöneteceğini gösteriyor.
VATAN SAVAŞINI YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI: PERİNÇEK
HDP ile işbirliği planlayan CHP ve İYİP’nin adayının Erdoğan
karşında şansı hiç yok. Millet vatan savaşı yaptığımız bu günlerde HDP/PKK’lı
bir oluşuma ve onun adayına oy vermez.
Cumhurbaşkanlığı seçimi Erdoğan ve Perinçek arasında
geçecektir. Milletimiz bu vatan savaşını en iyi Sayın Perinçek’in yöneteceğini
anlayacak ve onu 2019 da cumhurbaşkanı seçecektir. Türkiye’nin de çıkış yolu
budur.
Korkunun ecele faydası yoktur. Sığınmaların, yaslanmaların
faydasının olmadığı görülecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder