EGEMENLİK MİLLETİNDİR VE ÖYLE
KALACAKTIR
Doğan Medya Grubu bünyesindeki tüm yayın organları ve
Türkiye’nin en büyük medya dağıtım şirketi Yaysat’ın satışı konusunda Vatan ve
Milliyet gazetelerinin şu anki sahibi Demirören Grubu’yla anlaşmaya varılmış.
Hürriyet gazetesinin satılmasıyla birlikte Türk medya
tarihinde bir dönemin de sonuna gelinmiş oldu. Satış sonrası; medyanın yüzde
30’u Demirören’in elinde bulunacak hale gelecekken toplamda yüzde 90’ına yakını
da hükümete yakın grupların elinde geçmiş olacak. Böylece, Türkiye’deki 26
gazeteden 18’i hükümete yakın ilişkide bulunan şirketler grubuna geçmiş olacak.
Televizyonların ise neredeyse tamamı…
Bu durum, demokrasi adına çok büyük bir tehlikenin doğduğunu
gösteriyor. Son anayasa değişikliği ile zaten demokrasinin olmazsa olmaz
şartlarından olan “Kuvvetler Ayırımı Prensibi” önemli ölçüde zedelenmişti;
şimdi de halkın haber alma özgürlüğü yok olmak üzere…
Böyle demokrasi olmaz. Bu şartlarda milli iradeden de
bahsedilemez.
Biz milli mücadeleyi bu topraklarda padişahlar, paşalar,
para babaları, şunlar bunlar değil, millet egemen olsun diye yaptık.
Egemenliğin tek kişide toplanmasına asla izin verilemez.
Bu ortamda Hitler’den bahsetmekte yarar var.
HİTLER’İN HİKAYESİ
Hitler iktidara gelir gelmez, ilk hedefi kadrolaşarak
devletin bütün kurumlarını etkisi altına almak olmuş. Yargıyı kontrol altına
alarak muhalifleri tutuklatmaya başlamış. Özel Halk Mahkemeleri kurmuş ve bu
mahkemelerden istediği kararları çıkartmış.
5 Mart tarihinde yapılmış olan seçimlerde devletin bütün
imkanlarını Nazi Partisi lehine kullanmış ve oyunu çok artırmış.
İktidarını diktatörlüğe dönüştürmek için iş adamlarına çok
baskı uygulamış. Krupp vasıtasıyla iş adamlarına “Ya siz bu parayı vereceksiniz
veya bu parayı biz sizden zorla alacağız” diye mesaj yollamış ve iş adamlarında
büyük miktarlarda maddi destek almış.
Hitler hem başbakan hem de devlet başkanı yetkilerinin
kendisinde olmasını çok istemiş. Devlet başkanı Hindenburg ölünce, yapılan bir
halk oylaması ile Hitler hem devlet başkanı hem de başbakan konumuna gelmiş.
Hitler de kamuoyunu etkilemek için basının çok büyük güce
sahip olduğunu biliyormuş. Bu nedenle kendisine yardım etmeye hazır iş
adamlarının desteğini alarak gazetelerin çoğuna hâkim olmuş. Kendisini
destekleyen gazetelerin tirajı hızla artmış ve günlük 30 milyona ulaşmış.
Sanat dünyasını da baskı altına almış. Büyük bestecilere
sansür uygulamış; orkestra şeflerinin işine son vermiş.
Hitler dini inançları kendi lehine kullanmış. Katolik
kiliselerine baskı uygulamış.
Protestanların kendi rejimini desteklemesini sağlamış. Hitler din ve
vicdan özgürlüğüne ve laikliğe karşıymış. Mezhep ayrılıklarından faydalanmış.
Kadın erkek eşitliliğine karşıymış. Ona göre kadının görevi evde oturup çocuk
yetiştirmekmiş.
Hitler diktatör olmuş ama sonu hiç iyi olmamış. Milyonlarca cana kasteden Hitler sonunda
kendi canına da kıyarak intihar etmiş.
Hitler’in bu hikayesini halkımız ve siyasetçilerimiz iyi
değerlendirmelidir. Başkanlık sitemi kaygan ve eğik bir düzlemdir. Türkiye ne
yazık ki bu düzleme girdi. Umarız 2019
seçimleri Türk milletini bu eğik düzlemden kurtarır ve uğruna savaşlar
verdiğimiz milli egemenliğimize halel gelmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder