24 Şubat 2017 Cuma

TEHDİT AMERİKA’DAN KAYNAKLANIYOR

Yıllardır süre gelen bir Amerika sevdası var ve bu sevda Amerika’nın bunca kötülüğüne rağmen devam edip gidiyor. Halkımız Amerika’yı Hollyvood filmlerinden tanıdığı için onun vahşi, acımasız ve gaddar yüzünü göremiyor.

Amerika aslında tam bir imparatorluktur. Egemenlik alanlarının tüm dünyayı kaplaması için her türlü ahlak dışı yöntemlere baş vurmaktan çekinmez.

Askeri, siyasi, ekonomik baskılar uygulayarak ülkeleri, halkaları kendi çıkarları için sömürmekten çekinmez. Bu dediğimizin örnekleri çoktur.

EKONOMİK YÖNTEMLER

Gelişmekte olan ülkelerin pazarlarını kontrol altında tutmaya çalışır. Bu ülkelerden ucuz hammadde alır ama sanayi ürünlerini pahalıya satar. Bu ülkelere “açık kapı” düzenini dayatır. Sermayenin ve sanayi ürünlerini kolayca ihraç eder ama kendisi kotalarla, yüksek gümrük harçları ile ithalatı kısıtlar.

Gelişmekte olan ülkelerin sanayisinin gelişmesini engellemekten çekinmez.  

IMF, Dünya bankası, Dünya Ticaret örgütü onun elinde bir ekonomik silah gibidir. Ülkeleri borç batağına sokup hem ekonomik hem de siyasi baskı altına alır.

ASKERİ YÖNTEMLER

Amerika, imparatorluğunu devam ettirmek için ülkesi dışında yüzbinlerce asker, yüzlerce üs ve tesis bulundurur. Bu askeri gücünü kullanmaktan da asla çekinmez.

Sadece Güneydoğu Asya’da milyonlarca insanı acımasızca katletmiştir. Endonezya’da 500 000’nin üzerinde, Laos, Kamboçya ve Vietnam’da 3 milyonun üzerinde asker ve sivili öldürmüştür. 

Dünyanın diğer bölgelerinde yaptıkları bundan aşağı değildir. En yakın örnekleri Ortadoğu’da görmek mümkündür.

Terör örgütlerini ve paralı askerleri de kullanmaktan çekinmez. Amerika’nın çıkarı söz konusu ise insan hayatının değeri yoktur.

TÜRKİYE’DEN İSTEDİKLERİ

ABD Türkiye’ye dört hususu dayatmakta: Güneydoğu’muzu içine alacak bir kukla devletin kurulmasına izin vermemiz, Kıbrıs'taki haklarımızdan vazgeçmemiz, Ermeni soykırım yalanını kabul etmemiz ve ekonomik sistemimizi onun istediği şekilde düzenlememiz için yıllarıdır çeşitli yöntemlere başvuruyor.

Bu isteklerini gerçekleştirmek için PKK, FETO, IŞİD gibi terör örgütlerini kullanıyor. Bunlarla yetinmiyor, kendi arzularını yerine getirecek politikacıların siyasette söz sahibi olması için kumpaslar, komplolar düzenliyor. TSK’ni ve vatansever aydınları tasfiye etmeye çalışıyor.

Kemalist düşünceyi silmeye, onun yerine “Ilımlı İslâm” anlayışını yerleştirmeye çalışıyor.   

AYDINLARIMIZIN DURUMU

Dünya çapındaki ve Türkiye içindeki bunca kötülüklere karşı ülkemizde yaygın bir Amerikan düşmanlığı göremiyoruz. Göremiyoruz çünkü Amerika’nın gerçek yüzü halkımızdan bilinçli olarak saklanıyor.

Amerika’nın gerçek yüzünü gizlemeyi bir yana bırakın, bize dayattığı 4 hususu kabul etmemiz için gizli açık propaganda bile yapılıyor. İşin en üzücü tarafı ise zaman zaman bu propagandaya kendisini Atatürkçü kabul edenlerin de katılması.

Bu Atatürkçü geçinenlerin bilmesi gereken en önemli husus şu. Atatürk’ün en önemli özelliklerinden birisi “Anti-emperyalist” oluşudur. Emperyalizmin hizmetine girip Atatürkçü olmak mümkün değildir.

Başımızın belalardan kurtulmasının ilk şartı, Amerika’nın başını çektiği emperyalist batı sisteminin gerçek yüzünü tanımaktır.  İçinde bulunduğumuz bu ortamdan gerçek anlamı ile kurtulup feraha ulaşmamız antiemperyalist politikaların uygulanması ile mümkündür.

Tehdit nereden geliyorsa, tedbir de ona göre alınmalıdır.  


Yapılacak ilk iş, Amerika’nın gerçek yüzünü halkımıza anlatmaktır. 

Hiç yorum yok: