TEHDİT AMERİKA’DAN KAYNAKLANIYOR
Yıllardır süre gelen bir Amerika sevdası var ve bu sevda
Amerika’nın bunca kötülüğüne rağmen devam edip gidiyor. Halkımız Amerika’yı Hollyvood
filmlerinden tanıdığı için onun vahşi, acımasız ve gaddar yüzünü göremiyor.
Amerika aslında tam bir imparatorluktur. Egemenlik
alanlarının tüm dünyayı kaplaması için her türlü ahlak dışı yöntemlere baş
vurmaktan çekinmez.
Askeri, siyasi, ekonomik baskılar uygulayarak ülkeleri,
halkaları kendi çıkarları için sömürmekten çekinmez. Bu dediğimizin örnekleri
çoktur.
EKONOMİK YÖNTEMLER
Gelişmekte olan ülkelerin pazarlarını kontrol altında
tutmaya çalışır. Bu ülkelerden ucuz hammadde alır ama sanayi ürünlerini
pahalıya satar. Bu ülkelere “açık kapı” düzenini dayatır. Sermayenin ve sanayi
ürünlerini kolayca ihraç eder ama kendisi kotalarla, yüksek gümrük harçları ile
ithalatı kısıtlar.
Gelişmekte olan ülkelerin sanayisinin gelişmesini engellemekten
çekinmez.
IMF, Dünya bankası, Dünya Ticaret örgütü onun elinde bir ekonomik
silah gibidir. Ülkeleri borç batağına sokup hem ekonomik hem de siyasi baskı
altına alır.
ASKERİ YÖNTEMLER
Amerika, imparatorluğunu devam ettirmek için ülkesi dışında
yüzbinlerce asker, yüzlerce üs ve tesis bulundurur. Bu askeri gücünü
kullanmaktan da asla çekinmez.
Sadece Güneydoğu Asya’da milyonlarca insanı acımasızca
katletmiştir. Endonezya’da 500 000’nin üzerinde, Laos, Kamboçya ve Vietnam’da 3
milyonun üzerinde asker ve sivili öldürmüştür.
Dünyanın diğer bölgelerinde
yaptıkları bundan aşağı değildir. En yakın örnekleri Ortadoğu’da görmek
mümkündür.
Terör örgütlerini ve paralı askerleri de kullanmaktan
çekinmez. Amerika’nın çıkarı söz konusu ise insan hayatının değeri yoktur.
TÜRKİYE’DEN
İSTEDİKLERİ
ABD Türkiye’ye dört hususu dayatmakta: Güneydoğu’muzu içine
alacak bir kukla devletin kurulmasına izin vermemiz, Kıbrıs'taki haklarımızdan vazgeçmemiz, Ermeni soykırım yalanını kabul etmemiz ve ekonomik sistemimizi onun
istediği şekilde düzenlememiz için yıllarıdır çeşitli yöntemlere başvuruyor.
Bu isteklerini gerçekleştirmek için PKK, FETO, IŞİD gibi
terör örgütlerini kullanıyor. Bunlarla yetinmiyor, kendi arzularını yerine
getirecek politikacıların siyasette söz sahibi olması için kumpaslar, komplolar
düzenliyor. TSK’ni ve vatansever aydınları tasfiye etmeye çalışıyor.
Kemalist düşünceyi silmeye, onun yerine “Ilımlı İslâm”
anlayışını yerleştirmeye çalışıyor.
AYDINLARIMIZIN DURUMU
Dünya çapındaki ve Türkiye içindeki bunca kötülüklere karşı
ülkemizde yaygın bir Amerikan düşmanlığı göremiyoruz. Göremiyoruz çünkü Amerika’nın
gerçek yüzü halkımızdan bilinçli olarak saklanıyor.
Amerika’nın gerçek yüzünü gizlemeyi bir yana bırakın, bize
dayattığı 4 hususu kabul etmemiz için gizli açık propaganda bile yapılıyor. İşin
en üzücü tarafı ise zaman zaman bu propagandaya kendisini Atatürkçü kabul edenlerin
de katılması.
Bu Atatürkçü geçinenlerin bilmesi gereken en önemli husus
şu. Atatürk’ün en önemli özelliklerinden birisi “Anti-emperyalist” oluşudur.
Emperyalizmin hizmetine girip Atatürkçü olmak mümkün değildir.
Başımızın belalardan kurtulmasının ilk şartı, Amerika’nın
başını çektiği emperyalist batı sisteminin gerçek yüzünü tanımaktır. İçinde bulunduğumuz bu ortamdan gerçek anlamı
ile kurtulup feraha ulaşmamız antiemperyalist politikaların uygulanması ile
mümkündür.
Tehdit nereden geliyorsa, tedbir de ona göre alınmalıdır.
Yapılacak ilk iş, Amerika’nın gerçek yüzünü halkımıza
anlatmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder