BAŞARININ SIRRI
İkinci istiklal savaşımın yapıldığı bugünlerde ortaya bir
anayasa değişikliği teklifinin gelmiş olması çok yanlış oldu. Bu teklifi
hazırlayanlar keşke Türk Milletinin bağımsızlığını nasıl kazandığını
araştırsalardı.
Bağımsızlık savaşında düşmana son darbe 30 Ağustos 1922
tarihinde Dumlupınar’da vuruldu. Bu zafer Türk Milleti’nin ebediyete kadar
yaşatmaya kararlı olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kapı açtı.
Bu büyük zaferin nasıl kazanıldığını başkumandan Mustafa
Kemal Atatürk 4 Eylül 1922 tarihinde TBMM’ne şöyle anlatıyor:
“…Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin
ölmez âbidesidir. Bu eseri meydana getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun
Başkumandanı olduğumdan daima mesut ve bahtiyarım.”
Milletin mukadderatını doğrudan doğruya üzerine alarak
karamsarlık yerine ümit, perişanlık yerine düzen, tereddüt yerine azim ve iman
koyan ve yokluktan koskoca bir varlık çıkaran meclisimizin, yiğit ve kahraman
ordularının başında bir asker sadakat ve itaatiyle emirlerinizi yerine getirmiş
olduğumdan dolayı, bir insan kalbinin nadiren duyabileceği bir memnuniyet
içindeyim.
Kalbim bu sevinçle dolu olarak, pek aziz ve muhterem
arkadaşlarımı, bütün dünyaya karşı temsil ettikleri hürriyet ve bağımsızlık
fikrinin zaferinden dolayı tebrik ediyorum.”
Bu büyük başarının sırrı işte bu cümlelerde saklı.
Başarı Türk Milleti’ne ait ama bu başarıyı millete
kazandıran “Milletin mukadderatını doğrudan doğruya üzerine alarak karamsarlık
yerine ümit, perişanlık yerine düzen, tereddüt yerine azim ve iman koyan ve
yokluktan koskoca bir varlık çıkaran meclis” var.
Meclisin de yiğit ve kahraman orduları var. Bu orduların da
bir asker sadakat ve itaatiyle meclisin emirlerini yerine getirmiş bir
başkumandanı var.
Atatürk arkasına Türk milletinin tamamını temsil eden
meclisi alarak orduları zafere taşımıştır.
Ordular meclisin ordusudur, kumandan meclisin emrindedir.
Yapılmak istenen anayasa değişikliği sonucu seçilecek
cumhurbaşkanı asla güçlü olamaz. Tek yetkili adam bile olmaz; yalnız adam olur.
İkinci istiklal savaşı milletin yarısı ile kazanılamaz.
Tıpkı 94 yıl öncesinde olduğu gibi, milletin tamamını temsil eden bir milli meclis
ve milli hükümet ile başarı elde edilir.
Bu anayasa değişikliğine evet denirse meclis de millet de
ordu da zaafa uğrar. Türk milleti buna izin vermemelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder