25 Ekim 2016 Salı

LOZAN BİR PAÇAVRAYMIŞ

Bilmem ne derneğinin başkanı olduğu söylenen bir adam çıkmış televizyonda ahkam kesiyor:

“Musul’u ve Musul’u verdiğiniz için sizi yargılatırdık”. “…Vatana ihanetten yargılanacaksınız. Bu paçavrayı kim imzaladıysa onlar yargılanacak. Onu kim destekliyorsa o yargılanacak.”

Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşunun 93. Yıl dönümünü kutlayacağımız bu günlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş senedi olan Lozan Antlaşmasına paçavra diyor ve bu antlaşmayı imzalayanları, dolayısıyla Cumhuriyeti kuranları aşağılıyor, yargılanmaları gerektiğini söylüyor. Gerekçe de şu Kıbrıs ve Musul’u bu insanlar vermiş.

İfade korkunç. Bu kadar büyük cahillik ancak hainlik ile birlikte olur. Bu adam daha Musul’u, Kıbrıs’ı kim vermiş onu bile bilmiyor. İçindeki kini kusuyor.

MONDROS VE İŞGAL EDİLMİŞ BİR VATAN

1914’de başlayan büyük savaş “Hasta Adam” denilen Osmanlı’nın yok edilmesi ve mirasının parçalanması savaşıdır. Bu savaş sonunda Osmanlı orduları yenilmiş ve Mondros Mütarekesi imzalanmış. Bu antlaşmaya dayanılarak ülke işgal edilmiş.

Bu mütarekeyi kim imzalamış? Sürekli yeniden Osmanlı devletini kurma hayalleri içindekilere hatırlatalım; Osmanlı devlet imzalamıştır.

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması 25 maddeden oluşmuştur. Bu antlaşmanın bazı maddelerini hatırlatalım:

1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
2- Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
4- İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul’da teslim olunacaktır.
5- Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.
6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.
7- İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.
11- İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.
16- Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletlerinin kumandanlarına teslim olunacaktır.
20- Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletlerine teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.
24-Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.

İtilaf devletleri antlaşmanın kendilerine verdiği yetkileri kullanarak Türk topraklarını işgale etmişler. İstanbul, İzmir, Adana, Antep, Urfa, Maraş, Trakya bölgesi, Kocaeli, Sakarya İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların, Yunanlıların işgali altına girmiş. Bu çerçevede Musul da İngilizler tarafından işgal edilmiş durumda.

LOZAN VE İŞGALE SON

Bu Osmanlı hayranının yargılanmasını gerekli gördüğü Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a vardığında tablo işte böyle.

Daha sonra Osmanlı’nın kabul ettiği Sevr Antlaşmasına göre bu fiili işgal durumu kabullenilmiş. Türklere Orta Anadolu’nun bir kısmı bırakılmış, o kadar.

Cumhuriyeti kuranları, Lozan’ı imzalayanları yargılamayı düşünen zat bunu bilmez mi? Elbette bilir ama kuyruk acısından yalana sığınır.

Cumhuriyeti kim kurduysa, Lozan’ı kim imzaladıysa kurtuluşa ve bağımsızlığa giden milli mücadeleyi de onlar yapmıştır. Bu mücadelenin sonun da Osmanlı’nın düşmana terk ettiği vatan topraklarının büyük kısmı yeniden kazanılmıştır.

Vatan topraklarını İngilizlere, Fransızlara, İtalyanlara, Yunanlılara bırakan; Mondros’u, Sevr’i imzalayanlara Osmanlıya karşı hayranlık; Lozan’ı imzalayanlara, bu toprakları tekrar vatan yapanlara karşı kin ve nefret. Buna en azından nankörlük, vicdansızlık, insafsızlık denir.


Aslında çok daha fazla şeyler de söylenebilir!.. 

Hiç yorum yok: