17 Ekim 2016 Pazartesi

BOP VE MUSUL

Günlerdir beklenen Musul Harekatı başladı. Bu harekatı başlatanların amacı kendi ifadelerine göre IŞİD’i Musul’dan uzaklaştırmak. Söylenen amaç bu ama bu harekata katılanların gerçek niyeti ne acaba?

Bu harekatı planlayan ve gerçekleştirmeye çalışan esas güç ABD ve onunla birlikte hareket eden bazı Avrupa ülkeleri, yani “Atlantik Sistemi”.  Bunların temel amacını sadece bu olaya bakarak anlamak mümkün değil. Ortadoğu’nun tümüyle değerlendirilmesi gerek.

Irak’ı Suriye’den ve Türkiye’den, Musul’u Halep’ten ve Diyarbakır’dan ayrı değerlendirmek olmaz. Bütün bunlar belirli bir projenin temel taşlarıdır. O proje de belli: Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)

ABD’nin eski Dış İşleri Bakanı Condoleezza Rice’ın 2003’te, ”BOP ile Türkiye dahil 22 ülkenin sınırları değişecek“ şeklinde ABD’nin Ortadoğu ile ilgili planlarını açıkladıktan sonra Erdoğan hemen BOP eş başkanlığına soyunmuş ve bu başkanlığın gereği olarak uyguladığı Irak ve Suriye politikaları ile ABD’nin amaçlarına kavuşmasını kolaylaştırmıştı.

BOP’UN AMACI KUKLA DEVLET

Bu projenin en büyük hedefi Türkiye’yi, Irak’ı ve Suriye’yi parçalamak ve adına Kürdistan denilen ikinci İsrail devletini kurmaktı. Türkiye’deki FETO ve PKK eylemlerini, Suriye’de Esad yönetimine karşı yürütülen terör eylemlerini, Irak’ın kuzeyindeki yerel oluşumu ve Musul’un IŞİD tarafından işgalini bu açıdan görmek lazım.

PKK, PYD, YPG, IŞİD, FETO ve Suriye’deki diğer terör örgütlerinin esas kurucusu ve destekçisi ABD ve İsrail’dir. Bu örgütlerin temel amacı, merkezi hükumetlerin belirli alanlardaki egemenliği yok etmek ve 3 millî devleti (Türkiye, Suriye ve Irak) bu yolla parçalamaktı.

Terör olayları ile korkutulan halk göçe zorlandı, yüz binlerce insan evinden, yurdundan oldu. Boşalan topraklara ise Kürtler yerleştirilmeye çalışıldı. Bölgedeki Arap ve Türk nüfus azaldı ve bu yörelerin demografik yapısı değiştirildi.

Plana göre, merkezi hükumetlerin egemenliğini yitirdiği yerlere de önceleri başka terör örgütleri hakim olsa da daha sonra PKK, PYD veya Barzani güçleri ve kurulması düşünülen ikinci İsrail devletinin halkı yerleştirilmeye başlandı.

ABD BAŞARAMAYACAK

24 Temmuz 2016 ve 25 Temmuz 2016 ve 26 Ağustos tarihleri sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun da tarihinde çok önemli dönüm noktalarıdır.

24 Temmuz’dan bu yana ABD politikalarına karşı Türkiye’de önemli bir karşı harekat başladı. O tarihten bu yana PKK ile çok ciddi ve kararlı bir mücadele yürütülüyor. 26 Ağustos’ta Türk Silahlı Kuvvetleri sözüm ona IŞİD’in gerçekte ise ABD’nin egemenliğinde olan Suriye’nin kuzeyine girdi.

BOP ile kurulması planlan kukla devlet için üç önemli nokta var:

1.       Petrol ve enerji kaynaklarının kontrolü açısından Musul;
2.       Kurulması düşünülen devleti deniz ulaşması bakımından Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan koridor
3.       Kukla devletin başkenti olması düşünülen Diyarbakır.

Planlanan senaryoya göre Musul’dan IŞİD temizlenecek ve bu bölge PKK/PYG ve Barzani’ye verilecek. Böylece Kürt koridorunun doğudaki başlangıç noktası oluşmuş olacak. Anlaşılan o ki, ABD, Türkiye’nin Suriye topraklarına girerek koridoru önleme çabalarına rağmen niyetinde vaz geçmemiş.

ABD ve İsrail’in bu gayretleri boşunadır. Ortadoğu’da artık ABD’nin borusu çok da rahat ötemez.

Türkiye nihayet tehlikeyi fark etmiş ve yıllardır yürüttüğü yanlış politikalardan vaz geçmiş ve ABD’nin piyonları olan terör örgütlerine karşı çok ciddi bir mücadele başlatmıştır. Başta Rusya olmak üzere Avrasya ve bölge ülkeleri ile ciddi işbirliği arayışlarına girmiştir.

Diyarbakır BOP’nin değil, Türkiye’nin bir incisi olmaya devem edecektir.

İŞBRLİĞİ ŞART

Erdoğan ile İbadi’nin birbirlerine karşı sert ifadeler kullanmalarına karşı Dış İşleri Müsteşarı başkanlığında bir heyet görüşmeler yapmak üzer Bağdat’a gidecek. Bu çok iyi bir haber. Umarız her iki ülkenin de temel amacı Irak’ın toprak bütünlüğünü sağlamak olur.

Üç ülkede şunu bilmelidir: Türkiye’nin toprak bütünlüğü Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü demektir. Bu üç ülkeden birisi bölünürse diğerlerinin de bölünme süreci kolaylaşmış olur. ABD-İsrail projelerine karşı bu 3 ülke yanlarına İran dahil diğer bölge ülkelerini ve Rusya’yı da alarak emperyalizme karşı işbirliği içine girmelidir.


Hiç yorum yok: