23 Ağustos 2016 Salı

İKİNCİ BAĞIMSIZLIK SAVAŞI

Türkiye tam bir kaos ve savaş ortamında yaşıyor. Patlayan bombalar, kaybolan canlar, yıkılmış evler, bayraklar sarılı olarak gelen şehitler ve inanılmaz boyutlarda ihanetler.

Bu ortamın tek bir açıklaması var Türkiye bir vatan, özgürlük ve egemenlik savaşı veriyor. Düşman bazen FETO, bazen PKK, bazen IŞİD olarak saldırıyor. Yetmiyor, liboşlar televizyon televizyon gezip kafa bulandırıyor, halkı yanlışlıklar içine sokmaya çalışıyor.

Bu örgütler nerden çıktı, kim kurdu, kim destekliyor diyorsanız, cevap basit: Kim Büyük Ortadoğu Projesini  (BOP) geliştirip uygulamaya soktuysa o, yani ABD.

FETO onun uşağı, PKK onun çocuğu, IŞİD onun piyonu.

NE İÇİN BOP?

BOP uygulamaya konuldu çünkü ABD Ortadoğu’ya hâkim olmak istiyordu. Kendi güvenliğini İsrail’in güvenliğine bağlamış, İsrail’i de kendi güvenliği için yıllardır desteklemişti.

Yakın bir zamanda Amerikan başkan yardımcısı Joe Biden Türkiye’ye geliyor. Biden’in yıllar önce söylediği şu söz BOP’nin nedenlerini de net bir şekilde açıklıyor: “: "Eğer bir İsrail olmasaydı, çıkarlarımızın korunabildiğinden emin olmak için bir tane (İsrail) icat etmek zorunda kalabilirdik"

Bugün yapılmak istenen de yeni bir İsrail’dir. Kurmak istedikleri kukla devlet aslında ikinci İsrail devletidir. Bakmayın siz Kürt devleti dediklerine.

Devlet topraksız olamazdı. İkinci İsrail’i kurmak için Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da egemen olan devletlerin yani Irak’ın, Suriye’nin ve Türkiye’nin bölünmesi gerekiyordu. Irak tamamlandı. Suriye bitirilmek üzere ve Türkiye’de PKK’ya karşı büyük bir mücadele yürütüyor.

Emperyalizm emellerini gerçekleştirmek ve bize Sevr’i kabul ettirmek için dün dincileri ve azınlık ırkçılarını kullanmıştı, bugün de Lozan’ı geçersiz kılmak için benzer örgütleri kullanıyor.

Türkiye yeniden bağımsızlık ve egemenlik savaşı içine itilmiştir. En büyük muhatabımız Amerika’dır. Amerika ile bir vatan savaşı yapıyoruz. Elbette kazanan biz olacağız.

TÜRKİYE’NİN MECBURİYETLERİ

Bu savaşı kazanmak için, Türkiye muhakkak Atatürk yolunu izlemelidir:

“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.." Parola budur.

Cemaatlere müsaade edilmemelidir. Hiçbir dinci örgüt siyasette yer bulmamalıdır.

Laiklik muhakkak korunmalıdır. Ülke bilimin aydınlığı ile aydınlanmalıdır.

Azınlık ırkçılığına asla izin verilmemelidir. “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” anlayışı içerisinde milli birlik sağlanmalı ve korunmalıdır.

Hukukun üstünlüğü ve kanun önünde eşitlik ilkesine önem verilmelidir. İnsanlar arasında düşüncelerinden dolayı, mensup olduğu mezhepten dolayı ve etnik kökenden dolayı ayırımcılık yapılmamalıdır.

Türkiye Atlantik sistemi içerisinde kalarak bağımsızlığını ve vatan bütünlüğünü koruyamaz.  ABD ve AB ile dengeli bir ilişki yürütürken Türkiye yönünü Avrasya’ya çevirmelidir.

Rusya, Türk Cumhuriyetleri, İran, Irak, Suriye, Çin ve Hindistan ile daha yakın işbirliği ve dayanışma sağlanmalıdır.

Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve adına “Kürt Koridoru” denilen oluşuma asla izin verilmemelidir.

Emperyalizmin içimize soktuğu hainler temizlenmelidir.

Bu sıraladıklarım Türkiye’nin mecburiyetleridir.

Bütün bunları mevcut iktidarın yapması mümkün değildir. Türkiye’nin bu mecburiyetleri yakın bir tarihte milli hükumetin kurulmasını da sağlayacaktır. Kazanan Türk Milleti olacaktır.


Hiç yorum yok: