İKİNCİ BAĞIMSIZLIK SAVAŞI
Türkiye tam bir kaos ve savaş ortamında yaşıyor. Patlayan
bombalar, kaybolan canlar, yıkılmış evler, bayraklar sarılı olarak gelen
şehitler ve inanılmaz boyutlarda ihanetler.
Bu ortamın tek bir açıklaması var Türkiye bir vatan,
özgürlük ve egemenlik savaşı veriyor. Düşman bazen FETO, bazen PKK, bazen IŞİD
olarak saldırıyor. Yetmiyor, liboşlar televizyon televizyon gezip kafa
bulandırıyor, halkı yanlışlıklar içine sokmaya çalışıyor.
Bu örgütler nerden çıktı, kim kurdu, kim destekliyor
diyorsanız, cevap basit: Kim Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) geliştirip uygulamaya soktuysa o, yani
ABD.
FETO onun uşağı, PKK onun çocuğu, IŞİD onun piyonu.
NE İÇİN BOP?
BOP uygulamaya konuldu çünkü ABD Ortadoğu’ya hâkim olmak
istiyordu. Kendi güvenliğini İsrail’in güvenliğine bağlamış, İsrail’i de kendi
güvenliği için yıllardır desteklemişti.
Yakın bir zamanda Amerikan başkan yardımcısı Joe Biden
Türkiye’ye geliyor. Biden’in yıllar önce söylediği şu söz BOP’nin nedenlerini
de net bir şekilde açıklıyor: “: "Eğer bir İsrail olmasaydı,
çıkarlarımızın korunabildiğinden emin olmak için bir tane (İsrail) icat etmek
zorunda kalabilirdik"
Bugün yapılmak istenen de yeni bir İsrail’dir. Kurmak
istedikleri kukla devlet aslında ikinci İsrail devletidir. Bakmayın siz Kürt
devleti dediklerine.
Devlet topraksız olamazdı. İkinci İsrail’i kurmak için Kuzey
Irak, Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da egemen olan devletlerin yani Irak’ın,
Suriye’nin ve Türkiye’nin bölünmesi gerekiyordu. Irak tamamlandı. Suriye bitirilmek
üzere ve Türkiye’de PKK’ya karşı büyük bir mücadele yürütüyor.
Emperyalizm emellerini gerçekleştirmek ve bize Sevr’i kabul
ettirmek için dün dincileri ve azınlık ırkçılarını kullanmıştı, bugün de Lozan’ı
geçersiz kılmak için benzer örgütleri kullanıyor.
Türkiye yeniden bağımsızlık ve egemenlik savaşı içine
itilmiştir. En büyük muhatabımız Amerika’dır. Amerika ile bir vatan savaşı
yapıyoruz. Elbette kazanan biz olacağız.
TÜRKİYE’NİN
MECBURİYETLERİ
Bu savaşı kazanmak için, Türkiye muhakkak Atatürk yolunu
izlemelidir:
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar
memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.."
Parola budur.
Cemaatlere müsaade edilmemelidir. Hiçbir dinci örgüt
siyasette yer bulmamalıdır.
Laiklik muhakkak korunmalıdır. Ülke bilimin aydınlığı ile
aydınlanmalıdır.
Azınlık ırkçılığına asla izin verilmemelidir. “Türkiye
Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” anlayışı içerisinde
milli birlik sağlanmalı ve korunmalıdır.
Hukukun üstünlüğü ve kanun önünde eşitlik ilkesine önem
verilmelidir. İnsanlar arasında düşüncelerinden dolayı, mensup olduğu mezhepten
dolayı ve etnik kökenden dolayı ayırımcılık yapılmamalıdır.
Türkiye Atlantik sistemi içerisinde kalarak bağımsızlığını
ve vatan bütünlüğünü koruyamaz. ABD ve
AB ile dengeli bir ilişki yürütürken Türkiye yönünü Avrasya’ya çevirmelidir.
Rusya, Türk Cumhuriyetleri, İran, Irak, Suriye, Çin ve
Hindistan ile daha yakın işbirliği ve dayanışma sağlanmalıdır.
Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve adına “Kürt
Koridoru” denilen oluşuma asla izin verilmemelidir.
Emperyalizmin içimize soktuğu hainler temizlenmelidir.
Bu sıraladıklarım Türkiye’nin mecburiyetleridir.
Bütün bunları mevcut iktidarın yapması mümkün değildir.
Türkiye’nin bu mecburiyetleri yakın bir tarihte milli hükumetin kurulmasını da
sağlayacaktır. Kazanan Türk Milleti olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder