3 Ağustos 2016 Çarşamba

DEMOKRASİ NÖBETÇİLERİNE!

Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan arkadaşım,
Seni takdir ediyorum, bugün için en vaz geçilmez değerlerimizden birisidir demokrasi. Peki, kahraman arkadaşım sen bu demokrasiyi kimlere borçlu olduğumuzu ve demokratik yönetimin asgari şartlarını biliyor musun?

İzninin olursa, anlatayım. Biz bu demokrasiyi Tayyip Erdoğan’a borçlu değiliz; Erdoğan sadece demokrasiden faydalanıp başbakan ve cumhurbaşkanı olan bir kişidir.

Biz demokrasiyi çok büyük kahramanlara ve fikir adamlarına borçluyuz.

DEMOKRASİ NASIL GELDİ?

Demokrasiye giden adımlar 1876 yılında I. Meşrutiyet’in ilanı ile atılmaya başladı. Bunu 1908 II. Meşrutiyet, 1920 TBMM’nin açılması ve en nihayet 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması takip etti. Böylece padişahlıktan milli egemenliğe dayalı demokratik devlet yapısına geçmiş olduk.

Biz bu demokrasiyi, Namık Kemallere, Mithat Paşalara, Talat Paşalara, Genç Osmanlılara, İttihatçılara, Ziya Gökalplere, Yusuf Akçuralara, Ömer Seyfettinlere, Mehmet Akifler ve en önemlisi Mustafa Kemallere ve başta İsmet İnönü olmak üzere Atatürk’ün silah ve devrim arkadaşlarına borçluyuz.

Türkiye’de demokrasi Atatürk devrimlerinin bir sonucudur. Atatürk devrimleri olmasa sen bugün demokrasi nöbeti tutacağına meydanlarda padişahım çok yaşa der gezerdin.

DEMOKRASİNİN ŞARTLARI

Saygı değer demokrasi nöbetçisi arkadaşım, tutuğun nöbetin hakkını vermen için demokrasinin asgari şartlarını bilmen ve göz önünde tutman gerekiyor. Haddim olmayarak hatırlatmak isterim.

Demokrasi için en önemli husus bir vatana sahip olmaktır.  Bak, 15 yıllık yönetimin yanlışlıklarından dolayı vatanımızın bir kısmı tehlike altında. Güneydoğumuz bizden koparılmak isteniyor. Kahraman askerlerimiz, polislerimiz ve korucularımız göğüslerini bombalara, kurşunlara, roketlere siper etmişler vatanı savunuyorlar.

Kahraman askerlerimiz, tankımız, topumuz, uçağımız, füzemiz olmazsa sen nasıl vatanı korursun? Vatan elden gittikten sonra demokrasi mi kalır?

TSK’nin tek adama bağlanması nihayette diktatörlüğü getirebilir, buna da dikkat et.

Demokrasinin özü tam bağımsızlık ve milli egemenliktir. Devletimiz AB’ye, ABD’ye şu veya bu şekilde bağımlı olduğu sürece gerçek demokrasi olmaz. Sen bir yandan ülkenin bağımsızlığını korurken diğer yandan da egemenliği milletten alıp tek şahsa devretmek isteyen hainlere karşı da mücadele etmen gerekiyor.

Bazı kendini bilmezler Osmanlı devletini yeniden kurmaya çalışıyor. Bunların niyeti başımıza yeni bir padişah getirmek. Bunlara sakın kanma, milli egemenlikten asla vaz geçme.

Dikkat et, demokrasi nöbetin tek adam egemenliğinin ve haksız kazançların bekçiliği durumuna dönüşmesin.

Demokrasi özgürlükler rejimidir. İnsan hak ve özgürlüklerinin olmadığı ülkelerde demokrasiden söz edilemez. Bugünlere medya belirli ellerde toplandığı için senin haber alma özgürlüğün kısıtlı durumda. Bazı gafil ve hain yazarlar seni kandırmaya çalışıyor. Her okuduğuna ve her duyduğuna inanma; araştır, soruştur ve farklı kanallardan haber almaya çalış.

Demokrasilerde laiklik çok önemli. Laik devlet düzeni olmazsa, demokrasi olmaz. Milli birlik olmaz. Laiklik karşıtı söylemlerin iki amacı var; mezhep farklılıklarını ileri sürüp milleti bölmek ve egemenliği senin elinden alıp sözüm ona Allah adına hareket eden birisine devretmek. İki durumda da demokrasi kalmaz, sen de vatandaşlıktan çıkar köle olursun.

Devletin 3 kuvveti var: Yasama, yürütme ve yargı. Bu üç kuvvet birbirinden ayrı olmalı ve bağımsız hareket edebilmelidir. Bu üç kuvvet tek bir kişide toplanırsa artık demokrasiden söz edilemez. 

Makamı ve mevkii ne olursa olsun, herkes yargıya hesap vermelidir.

Yargı bağımsız olmalı ve vatandaşlar da yargı önünde eşit olmalıdır. FETO terör örgütüne yardım ettiği için bir memur açığa alınıyor da “ne istedilerse verdik” diyen devlet adamları yargı karşına çıkarılmıyorsa eşitlik yoktur, demokrasi sakattır. Sen de bu sakat demokrasinin nöbetini tutuyorsundur.

Demokrasilerde yargı yönetimi denetlemelidir. Yönetimin idari tasarruflarını Danıştay, mail tasarruflarını da Sayıştay denetleyemiyorsa, demokrasi gene sakatlanmış demektir. Madem demokrasi nöbeti tutuyorsun, buna dikkat et bakalım!..

Milli irade hür seçimlerle ortaya çıkar. Şimdiki seçim ve siyasi partiler kanunu demokrasiye aykırı hükümler taşıyor. % 10 seçim barajının olduğu bir ülkede milli irade tam olarak tecelli etmez. Hazır demokrasi nöbeti tutuyorken bu hususta da yetkilileri uyar, onlara baskı yap ve antidemokratik yasaları değiştirmelerini sağla.

Demokrasilerde fikir hayatının ve bilimin özgür olması gerek. Üniversitelerin özerk olmadığı ülkelerde bilim gelişmez. Bilim gelişmezse ve düşünce özgür olmazsa halk aydınlanmaz. Aydınlanmayan halk şarlatanların, demagogların peşinden gider. Milli irade sağlıklı oluşmaz.

Kıymetli nöbetçi arkadaşım, demokrasinin de, özgürlüğün de teminatı Türkiye Cumhuriyetidir.


Gerçekten demokrasi nöbeti tutacaksan, Türkiye Cumhuriyetine sahip çık ve onu koru, kolla. O senin yegâne teminatındır; bunu asla unutma. 

Hiç yorum yok: