DEMOKRASİ
NÖBETÇİLERİNE!
Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan arkadaşım,
Seni takdir ediyorum, bugün için en vaz geçilmez değerlerimizden
birisidir demokrasi. Peki, kahraman arkadaşım sen bu demokrasiyi kimlere borçlu
olduğumuzu ve demokratik yönetimin asgari şartlarını biliyor musun?
İzninin olursa, anlatayım. Biz bu demokrasiyi Tayyip Erdoğan’a
borçlu değiliz; Erdoğan sadece demokrasiden faydalanıp başbakan ve
cumhurbaşkanı olan bir kişidir.
Biz demokrasiyi çok büyük kahramanlara ve fikir adamlarına
borçluyuz.
DEMOKRASİ
NASIL GELDİ?
Demokrasiye giden adımlar 1876 yılında I. Meşrutiyet’in ilanı ile atılmaya
başladı. Bunu 1908 II. Meşrutiyet, 1920 TBMM’nin açılması ve en nihayet 29 Ekim
1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması takip etti. Böylece
padişahlıktan milli egemenliğe dayalı demokratik devlet yapısına geçmiş olduk.
Biz bu demokrasiyi, Namık Kemallere, Mithat Paşalara, Talat
Paşalara, Genç Osmanlılara, İttihatçılara, Ziya Gökalplere, Yusuf Akçuralara,
Ömer Seyfettinlere, Mehmet Akifler ve en önemlisi Mustafa Kemallere ve başta İsmet
İnönü olmak üzere Atatürk’ün silah ve devrim arkadaşlarına borçluyuz.
Türkiye’de demokrasi Atatürk devrimlerinin bir sonucudur. Atatürk
devrimleri olmasa sen bugün demokrasi nöbeti tutacağına meydanlarda padişahım
çok yaşa der gezerdin.
DEMOKRASİNİN
ŞARTLARI
Saygı değer demokrasi nöbetçisi arkadaşım, tutuğun nöbetin hakkını
vermen için demokrasinin asgari şartlarını bilmen ve göz önünde tutman gerekiyor.
Haddim olmayarak hatırlatmak isterim.
Demokrasi
için en önemli husus bir vatana sahip olmaktır. Bak, 15 yıllık yönetimin yanlışlıklarından
dolayı vatanımızın bir kısmı tehlike altında. Güneydoğumuz bizden koparılmak isteniyor.
Kahraman askerlerimiz, polislerimiz ve korucularımız göğüslerini bombalara,
kurşunlara, roketlere siper etmişler vatanı savunuyorlar.
Kahraman askerlerimiz, tankımız, topumuz, uçağımız, füzemiz
olmazsa sen nasıl vatanı korursun? Vatan
elden gittikten sonra demokrasi mi kalır?
TSK’nin tek adama bağlanması nihayette diktatörlüğü getirebilir,
buna da dikkat et.
Demokrasinin özü tam bağımsızlık ve milli egemenliktir. Devletimiz
AB’ye, ABD’ye şu veya bu şekilde bağımlı olduğu sürece gerçek demokrasi olmaz.
Sen bir yandan ülkenin bağımsızlığını korurken diğer yandan da egemenliği milletten
alıp tek şahsa devretmek isteyen hainlere karşı da mücadele etmen gerekiyor.
Bazı kendini bilmezler Osmanlı devletini yeniden kurmaya
çalışıyor. Bunların niyeti başımıza yeni bir padişah getirmek. Bunlara sakın
kanma, milli egemenlikten asla vaz geçme.
Dikkat et,
demokrasi nöbetin tek adam egemenliğinin ve haksız kazançların bekçiliği
durumuna dönüşmesin.
Demokrasi özgürlükler
rejimidir. İnsan hak ve özgürlüklerinin olmadığı ülkelerde demokrasiden söz
edilemez. Bugünlere medya belirli ellerde toplandığı için senin haber alma
özgürlüğün kısıtlı durumda. Bazı gafil ve hain yazarlar seni kandırmaya
çalışıyor. Her okuduğuna ve her duyduğuna inanma; araştır, soruştur ve farklı
kanallardan haber almaya çalış.
Demokrasilerde laiklik çok önemli. Laik devlet düzeni olmazsa, demokrasi olmaz. Milli birlik olmaz.
Laiklik karşıtı söylemlerin iki amacı var; mezhep farklılıklarını ileri sürüp
milleti bölmek ve egemenliği senin elinden alıp sözüm ona Allah adına hareket
eden birisine devretmek. İki durumda da demokrasi kalmaz, sen de vatandaşlıktan
çıkar köle olursun.
Devletin 3 kuvveti var: Yasama, yürütme ve yargı. Bu üç kuvvet
birbirinden ayrı olmalı ve bağımsız hareket edebilmelidir. Bu üç kuvvet tek bir
kişide toplanırsa artık demokrasiden söz edilemez.
Makamı ve
mevkii ne olursa olsun, herkes yargıya hesap vermelidir.
Yargı bağımsız olmalı ve vatandaşlar da yargı önünde eşit
olmalıdır. FETO terör örgütüne yardım ettiği için bir memur açığa alınıyor da “ne
istedilerse verdik” diyen devlet adamları yargı karşına çıkarılmıyorsa eşitlik
yoktur, demokrasi sakattır. Sen de bu sakat demokrasinin nöbetini tutuyorsundur.
Demokrasilerde yargı yönetimi denetlemelidir. Yönetimin idari
tasarruflarını Danıştay, mail tasarruflarını da Sayıştay denetleyemiyorsa,
demokrasi gene sakatlanmış demektir. Madem demokrasi nöbeti tutuyorsun, buna
dikkat et bakalım!..
Milli irade hür seçimlerle ortaya çıkar. Şimdiki seçim ve siyasi partiler kanunu demokrasiye aykırı hükümler
taşıyor. % 10 seçim barajının olduğu bir ülkede milli irade tam olarak
tecelli etmez. Hazır demokrasi nöbeti tutuyorken bu hususta da yetkilileri
uyar, onlara baskı yap ve antidemokratik yasaları değiştirmelerini sağla.
Demokrasilerde fikir hayatının ve bilimin özgür olması gerek.
Üniversitelerin özerk olmadığı ülkelerde bilim gelişmez. Bilim gelişmezse ve
düşünce özgür olmazsa halk aydınlanmaz. Aydınlanmayan
halk şarlatanların, demagogların peşinden gider. Milli irade sağlıklı oluşmaz.
Kıymetli
nöbetçi arkadaşım, demokrasinin de, özgürlüğün de teminatı Türkiye
Cumhuriyetidir.
Gerçekten
demokrasi nöbeti tutacaksan, Türkiye Cumhuriyetine sahip çık ve onu koru,
kolla. O senin yegâne teminatındır; bunu asla unutma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder