SUÇLU CEMAATTİR, TSK DEĞİL
15 Temmuz akşamı yapılmak istenen darbenin tüm sorumluluğunu
TSK’ne mal etmek son derece hatalı bir görüştür. Bu görüşü esas alarak yapılmak
istenen uygulamalar da Türk Milleti için pek hayırlı sonuçlar vereceğe
benzemiyor.
Bir kere şu tespiti iyi yapalım. Bu darbe girişimini TSK
yapmamıştır. Darbeyi yapan temel örgüt asker değil sivildir. Örgütün başı olan
Fethullah, örgüt üyeleri tarafından “Mehdi” olarak bilinen bir sivildir. Örgüt de adı üstünde bu bir cemaattir. Cemaatin ipleri de Amerika’nın ellerindedir.
Hal böyle iken neden cemaatler tartışılmıyor da TSK tartışmanın
odağına oturtuluyor; bunu iyi anlamak gerek.
Sayın Erdoğan TBMM Başkanlık Divanı üyelerini kabul etmiş ve
bu görüşmede "Genelkurmay Başkanlığı ve MİT cumhurbaşkanlığına, kuvvet
komutanlıkları ise Savunma Bakanlığı'na bağlansın istiyoruz" demiş.
Hiç kimse darbe karşıtlığını asker düşmanlığına
dönüştürmemelidir.
SİVİLLERİN SUÇU YOK
MU
Bu ABD malı cemaatin büyümesinin, güçlenmesinin, devlet
kademelerine sızmasının baş sorumlusu başta başbakan ve bakanlar olmak üzere
sivil yöneticilerdir.
Yirmi binden fazla öğretmen terör üyesi olmak suçlaması ile
açığa alındı. Çok sayıda özel okul kapatıldı. Rektörler, dekanlar, öğretim
üyeleri görevlerinden uzaklaştırıldı. Şimdi sormak gerek: Milli Eğitim nereye
bağlıydı? Bu öğretmeneler bakanlığa bağlı değil miydi?
YÖK başkanlarını, rektörleri kim atıyordu?
Öğretmenler dışında farklı bakanlıklardan da çok sayıda
memurun görevlerine son verildi. Bu memurlar bakanlığa bağlı değil miydi?
Hiç kimse darbe karşıtlığını asker düşmanlığına
dönüştürmesin. Türk Ordusu bizim göz bebeğimizdir.
Askerlerin arasına karışmış cemaatçilerin yapmak istediği
darbeyi çok sayıda şehit vererek önleyen TSK’ni suçlu göstermek Türkiye’nin
yararına değildir.
ÇÖZÜM EĞİTİMDEDİR
Sayın Erdoğan bize göre yanlış düşünüyor. Çözüm bu değildir.
Çözüm faille yönelmelidir, fail ise cemaattir. Darbe istenmiyorsa, ayırım
göstermeden tüm cemaatlerin faaliyetleri durdurulmalıdır.
Çare, Atatürk’ün şu sözünde saklıdır.
"Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye
cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz. En doğru,
en gerçek tarikat (yol) uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın buyurduğu ve
istediğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”
Cemaatlerin çocuklarımızın, gençlerimizin beyinlerini
hurafelerle, batıl inançlarla doldurmasına ve onları şeyhlerinin emrinde birer
kul olmasına izin verirseniz daha çok darbeler görürsünüz.
Çare eğitimdedir. Çocuklarımızı çağın bilimleri ile
donatmalıyız. Biat etmeyi değil, sorgulamayı, araştırmayı öğretmeliyiz. Ona
buna kul, köle olarak değil, insan haklarına sahip olmanın bilincinde olan,
özgür insanlar olarak yetiştirmeliyiz. Milli iradeye, milletin egemenliğine
saygılı olmalarını sağlamalıyız. Tam bağımsızlığın Cumhuriyet’in temel ilkesi
olduğunu öğretmeliyiz.
Özetlersek, çocuklarımızın Atatürk ilkelerine inanmış ve onlara
sahip çıkma azminde olan birer Türk vatandaşı olmalarını sağlamalıyız.
Çare budur, oyalanmayı bırakın; askerlerle değil, cemaatlerle, şeyhlerle uğraşın;
bozduğunuz eğitim sistemini onarın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder