9 Mayıs 2016 Pazartesi

GELDİĞİ GİBİ GİTTİ

Davutoğlu geldiği gibi gitti. Başbakanlığa Erdoğan layık görmüştü, başbakanlık görevine de o son verdi. Gelişini demokratik bulanlar nedense gidişini darbe olarak nitelendirdi.

Hiç umulmadık çevreler Davutoğlu’na sahip çıkmaya başladı. Peki, kimdir Davutoğlu ve ne gibi özellikleri vardır ki, bu şekilde kıymete bindi?

Ahmet Davutoğlu’nun siyasal bir geçmişi yok. Siyasete ABD ve İngiltere’ye yakınlığı ile bilinen Abdullah Gül’ün dış politika danışmanı olarak girdi. Daha sonra TBMM dışından dış işleri bakanı oldu. 2011 seçimlerinde de milletvekili seçildi.

Onun yönetimindeki dış işleri politikası Türkiye’nin başına türlü türlü bela açtı. “Stratejik Derinlik” diye bir deli saçması projeyi uygulamaya çalıştı. Bu projenin esası BOP’ne Türkiye’nin katkı sağlaması idi. Bu politikalar sonucunda Ortadoğu kan gölüne döndü. Milyonlarca insan ya öldü ya evinden yurdundan göç etmek mecburiyetinde kaldı.

“Yeni Osmanlıcılık” hayali peşinde koştu. Hayali gerçekleşseydi,  Türkiye Cumhuriyeti yıkılacak yerine federatif bir devlet kurulacaktı. ABD ve İsrail de zaten bunu istiyordu.

Kendi kendisine “Serok Ahmet”  demeye başladı. Hiç kimse kendisine bu sıfatı vermedi ama nedendir bilinmez bu sıfatı kullanmak hoşuna gitti.

Eşinin anlattığına göre,  Türk ordusunun bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlarının başladığı gün açılım bitti, PKK'ya operasyonlar başladı diye Ahmet Davutoğlu sabaha kadar ağlamış.

ÜZÜLENLER VAR

İşte bu Davutoğlu’nun gidişine çok üzülen oldu. Kılıçdaroğlu bile “Sayın Davutoğlu’nun savunmakta bize düştü” demiş. Davutoğlu’nun savunulacak nesi var acaba? Biz bilemiyoruz! Bununla da yetinmemiş, “Davutoğlu’na bütün hakkımızı helal ediyoruz” demiş. Bunu diyen CHP genel başkanı, dediği kişi ise Foreign Policy’e göre ABD’nin Ankara’daki adamı.

Davutoğlu’nun gidişine ABD yetkilileri de üzülmüş:

Dünyaca ünlü Amerikan merkezli dış politika dergisi Foreign Policy: “Amerika Ankara’daki adamını kaybetti.” diyerek Davutoğlu’nun kimlerin işine yaradığını açıkça söylemiş.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise: “Başbakan Davutoğlu, ABD’nin iyi bir ortağıydı.” denmiş. Ankara ona emanet edilmiş. Şimdi Davutoğlu emanetçi konumunu kaybetti. Washington yönetimi ah vah ediyor.


Türkiye ABD ile savaşıyor ve ABD her geçen gün mevzi kaybediyor. ABD’nin adamları sırasıyla gidiyor. Fethullah Hoca gitti, Abdullah Gül gitti, Davutoğlu gitti. Sıra da BOP eş başkanı var. Zamanı gelince o da gidecek. Kazanan milli güçler olacak.

Hiç yorum yok: