6 Temmuz 2015 Pazartesi

4 TEMMUZ'DA KUTLANAN NE?

4 Temmuz günü Amerika'da olmak varmış. Bugün ABD için önemli bir gün. 4 Temuz 1776 tarihinde "Amerika Bağımsızlık Bildirgesi" tüm dünyaya ilan edilmiş. ABD'nin kurulduğu tarih olarak kabul edilen bu günde çok görkemli kutlamlar yapılıyor. Bu kutlamaların en büyük özelliği ise, havai fişek gösterileri oluyor. NewYork'tak gösterileri televizyondan izledim, çok güzeldi. Bu gösterilerin en ilginç tarafı ise, izleyicilerdi; meydanda beyazlar, siyahlar, çekik gözlüler, esmerler, sarışınlar ellerinde ABD bayrakları ile heyacanla gösteriyi izliyorlardı.  Amerikanın en önemli bir gerçeği de bu işte: Dünyanın br çok ülkesinden insanlar gelmiş ve Amerikalı olmuşlardı; hala da gelmeye devam ediyorlar.

4 Temmuz bildirisi,  Massachusetts'ten John Adams, Pensilvanya'dan Benjamin Franklin, Virjinya'dan Thomas Jefferson, New York'tan Robert R. Livingston, ve Connecticut'tan Roger Sherman tarafından oluşan beşli komite tarafından hazırlanmıştır. Bildirgenin büyük bir bölümü Jefferson tarafından yazılmıştır.

Bildirgede şu sözler yer almaktadır: "Bütün insanların eşit yaratıldıklarına; yaratıcıları tarafından onlara hayat, özgürlük ve mutluluğu arama hakkı gibi geri alınamaz bazı haklar verildiğine inanıyoruz".  Bu sözleri doğru okumak ve yorumlamak lazım. Buradaki insan sözcüğü ile  Amerikalı beyaz adamlar kastedelmektedir. Kızılderililer ve Afrika kökenliler uzun yıllar insan olarak kabul edilmemiş ve beyazlar için geçerli olan haklar bunlardan esirgenmiştir.

Bugünlerde de Amerikanın gözünde, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan insanların " hayat, özgürlük ve mutluluğu arama" hakklarının olduğu pek de kabul görmemektedir. Tarih boyunca, Güneydoğu Asya, Irak, Suriye, Lübya, Afrika, Güney Amerika, Orta Amerika'daki ABD uygulamalarına bakınca haklı olduğumuz görülecektir. ABD'nin gaddarca ve tamamen kendi çıkarları doğrultusunda uyguladığı politikalar sonucu milyonlarca insan ölmüş, işkencelere maruz kalmış, evinden, yurdundan göç etmiştir.

Amerika güçlü ve zengin  bir ülkedir ve bu güce  biraz da tesadüfen ulaşmıştır. Avrupalı göçmenler Amerikay'ya geldiklerinde çok geniş tarım alanları, ormanlar, su kaynakları, altın, petrol gibi doğal zenginlikleri olmuş meyve gibi topladılar. Kızılderililerin milyonlarcasını öldürüp kendilerine devasa çiftlikler kurdular. Bu çiftliklerde Afrika'dan getirttikleri siyah insanları köle olarak çalıştırdılar.

Avrupalı bu göçmenler elde ettikleri zenginlikleri akıllıca kullanmayı bildiler. Avrupa bilimini, teknolojisini ve beyin gücünü transfer ettiler ve bilime, teknolojiye, eğitime çok büyük önem verdiler. Hitler döneminde Almanya'dan kaçan bilim adamlarını, sanatçıları ülkelerine kabul edip, onlardan yararlandılar. 1945'den bu yana da dünyann birçok ülkesinden "beyin" ithal etmeye devam ediyorlar.

Amerika'nın zenginleşmesinde uyguladıkları sömürü yöntemlerinin de çok etkisi olmuştur. Bu yöntemlerle ucuz ham madda, ucuz iş gücü sağladıkları gibi kendi ürünlerine de pazar oluşturmuşlardır. Geçmişte daha çok askeri müdahalelerle gerçekleştirdikleri sömürüyü şimdilerde farklı yöntemlerle yapıyorlar.

Yeni sömürü yönteminde gelişmekte olan ülkelerin egemen sınıflarını kendi sömürülerine ortak ediyorlar. O ülkelerdeki işbirlikçilerinden faydalanıyorlar. Medyayı ele geçirerek ve algı yöntemleri  ile Amerika çıkarlarına hizmet edebilecek parti ve kimseleri iktidara taşıyorlar.

Örnek mi istiyorsunuz? Türkiye'den daha iyi örnek mi olur? TBMM'de 4 siyasi parti var, bunlardan hangisi sizce ABD projelerine ve sömürü düzenine karşı bir davranış sergiliyebilir? BOP eşbaşkanlığını yürüten Erdoğan ve AKP mi? Bir kaset oprasyonu ile genel başkanı ve tüm yöneticileri değiştirilmiş ve "ulusalcılar"ı kovulmuş CHP ve Kılıçdaroğlu mu? Bugüne kadar ABD projelerine karşı laf olsun diye değil, gerçek anlamı bir kere bile  karşı çıkmamış, ABD'yi değil de hala komünizmi düşman gören ve ABD'nin has adamı Kemal Derviş'in bakan olmasını kabul etmiş olan Bahçeli ve MHP'mi? Tam bir ABD kuklası olan HDP'den bahsetmeye bile değmez.

Amerika, güya bizim müttefikimiz oluyor ama bizim milli devletimizi yıkmak için her yöntemi deniyor. Bizi sömürmeye ve borçlandırmaya devam ediyor. Büyük Kürdistan projesi için vatan topraklarımızıdan bir kısmını bizden koparmaya çalışıyor. 3 Kasım 2002'de aniden seçime gidilmesini,  AKP'nin iktidar olmasını; AKP ile birlikte AKP'nin ABD projelerine karşı durabilecek kurum ve kuruluşlara komplolar uygulamasını; bu şekilde TSK tasfiye edilemeye çalışılmasını, CHP'ye kaset operasyonu yapılmasını, aydınların, ulusal çıkarları savunmaya azimli kişilerin tutsak edilmesini ve medyada yapılan uygulamaları bu açıdan yeniden gözden geçirmek gerek.

Amerika'nın bu gücü ve zenginliğinin kaynakları işte bunlardır: Bilim ve teknolojiye dayanan güç, dünyanın her yanına dağılmış askeri üsler,  sömürü, yarattığı sefalet ve yoksulluk,  milyonlarca insanın kanı ve gözyaşı.  4 Temmuz'da işte bu düzeni kutluyorlar.

Hiç yorum yok: