VAH, ATATÜRK’ÜM VAH!
Vah Atatürk’üm vah! Bilsen, hizmet
etmek için bir ömür harcadığın milletin kimlerin peşinden gidiyor, kurmak için
yedi düvelle, onların işbirlikçileri ile mücadele ettiğin Cumhuriyet’in temelleri
nasıl sarsılıyor; her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk edilemez
vatan toprakları nasıl bölünüyor. Biliyorum bu günlerin geleceğini tahmin ettin
ve gençlere birinci vazife olarak Türk İstiklâl ve Türk Cumhuriyetini korumak
ve kollamak görevini verdin. Ne yazık ki, onların da bir kısmının beyni yıkanmış,
Cumhuriyeti korumayı bırak, yıkmak isteyenlerin peşinden gidiyor.
Vah Atatürk’üm vah! Bilsen senin koltuklarında kimler
oturuyor. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda
hırsızlıktan tapeli, kalpazanlıktan dosyalı, mürtecilikten sabıkalı, bölücü
unvanlı, Türküm demekten imtinalı; senin padişahlardan alıp millete verdiğin
egemenliği kendine mal etmeye çalışan; senin ve senden sonra yapılan
fabrikaları, ormanları, dereleri, madenleri , bankaları, kurumları yok pahasına
satan, yandaşlara peşkeş çeken; senin karhaman
diye övdüğün Türk Ordusu’na kumpas kurup tutsak eden; senin ilkelerin doğrultusunda ülkeye hizmet
etmek isteyen ve başlattığın aydınlanma sürecine katkıda bulunmak isteyenleri
hapse atan; hukuk sistemini alt üst eden
birisi var.
Sen, “Bugünkü Türk
milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik
fikri ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri, propaganda edilmek istenmiş
vatandaş ve milletdaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü
olan bu yanlış adlandırmalar birkaç düşman aleti, mürteci, beyinsizden başka hiçbir millet ferdi üzerinde
elemden başka bir tesir hâsıl etmemiştir. Çünkü bu millet efradı da umum Türk
camiası gibi aynı ortak maziye ve tarihe sahiptirler” demiştin ve tüm Türkiye halkına bir ve beraber
olmayı öğretmiştin. Ne yazık ki, senin
makamında oturan kişi bizi etnik olarak, mezhep olarak bölmeye çalışıyor.
Sen, “Dünyanın bize
hürmet göstermesini istiyorsak evvelâ bizim kendi benliğimize ve milliyetimize
bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün iş ve hareketlerimizle gösterelim. Bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler
başka milletlerin avıdır” demiştin; şimdiki
cumhurbaşkanımız Türk milliyetini ayaklarının altına aldığını söylüyor.
“Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun
fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet
de o kadar kuvvetli olur” demiştin; şimdiki cumhurbaşkanı Türk kültürü yerine
Arap kültürünü Müslümanlık diye bizlere sunuyor.
“Dünyada her şey için,
medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir,
fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru
yoldan sapmaktır” demiştin şimdiki cumhurbaşkanı ülkenin sağlık sorunlarını
çözmek için peygamberin hadislerinden yararlanmak gerekir diyen birisinin eşini
başbakanlığa atıyor.
Peki , senin kurduğun CHP’nin başına kim var biliyor musun?
Vah ki vah!
CHP başkanlığı koltuğunda ise, seni beğenmeyen; milliyetçiliği CHP’ye yakıştıramayanları, senin ilkelerini içine sindiremeyenleri
etrafına toplayan; bizi köklerimizden
kopardı diye seni eleştiren birisini cumhurbaşkanlığı makamına aday yapan;
kendi şehrine Seyit Rıza gibi insanlık
ve Cumhuriyet düşmanı birisinin heykeli
dikilince buna tepki vereceğine seni tenkit etmeye kalkan; Soros destekli vakıflara üye olan, ülkeyi
bölmek için kurulmuş terör örgütü PKK’nin siyasallaşması ve meşrutiyet kazanması
için çıkarılan yasalara destek olan; milliyetçileri (ulusalcıları) dışlayıp, federasyonculardan ekip kuran; eğitimdeki dinselleşmeye
tek bir sözcükle olsun itiraz etmeyen; Tayyip
Erdoğan’a karşı ağır sözler kullanarak muhalefet yapıyor görüntüsü verip, AKP’nin
irtica ve bölünme yolunda Anayasa’ya aykırı politikalarına omuz veren birisi var.
Biliyorum, bu kadar olumsuz şartları sıralayınca diyeceksin
ki,
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Bizde dediğin gibi yapacağız. Damarlarımızdaki asil kandan aldığımız güç ile İstiklâlimizi de Cumhuriyetimizi de, vatanımızı da, milli birliğimizi de koruyacağız ve kollayacağız. Ve senin dediğin gibi, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.
EYUP S. KARAKAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder