26 Ağustos 2014 Salı

CUMHURİYET’İN MÜJDECİSİ 26 AĞUSTOS

“Efendiler, bu nutkumla, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan Millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen Millî felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir..

Bu sonucu ‘Türk gençliğine’ emanet ediyorum.

Ey Türk gençliği!  Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Atatürk’ün emanet bıraktığı Cumhuriyet, şimdilerde başına “yeni” sözcüğü getirilerek yıkılmak istenen Cumhuriyettir. Bize emanet ettiği vatan, son zamanlarda bölüp parçalamak için İmralı’da hırsızlarla katillerin üzerinde planlar ve pazarlıklar yaptığı vatandır.

26 Ağustos 1922 tarihi istiklâle ve cumhuriyete giden yolun en önemli kilometre taşıdır. İşgalci güçlere karşı taarruz, başkumandan Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle  bu günün sabahı başlamıştır. Mehmetçik  yılmadan, korkmadan, zafere inanarak düşmana saldırmış ve 30 Ağustos zaferinin  müjdesini vermiştir ve Cumhuriyet’in müjdesini vermiştir.

Vatanımızı da, devletimizi de, bağımsızlığımızı da, özgürlüğümüzü de kanları ile bu  toprakları sulayan gazilerimize ve şehitlerimize borçluyuz. Onlar bizim Mehmetlerimizdir, Mehmetçiklerimizdir. 

Başkumandanından neferine kadar hepsi Mehmetçik olan ordumuza minnettarız. Onların bize emanet ettiği Türk istiklâlini ve Türk Cumhuriyeti’ni hırsızlara, katillere karşı korumak bizim birinci görevimizdir.

Biraz da Büyük şair Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya kulak verelim ve vatan için, Cumhuriyet için şehit ve gazi olan Mehmetçiklerimizi rahmetle analım.

 

Topraktan mı çıktı yarı toprak bir yaratık, 
Gökten mi indi yarı gök bir kartal. 
Bir Memet daha var oldu o sıra, 
Tepenin doruğunda kalpağı al. 

Bir Memet olduğu besbelli, 
Saçları başakta, gözleri çiçekte. 
Elleri ayakları öylesin kocaman, 
Yüzü altı Memet'in yüzüne öylesin benzemekte. 

Vardı üç adımda masalcana, 
Ağzı duman tüten makineliye, dev. 
Kabzayı kavrar kavramaz bastı tetiğe 
Fışkırdı namludan sonsuz bir alev. 

Allah Allah, şaştı bütün dağlar, bütün gök, 
Şaştı dost düşman. 
Bu kimdir, bu kaçıncı Memet'tir, 
Ölülerde dirilerde dondu kan. 

Görsen efsane, görmesen efsane, 
Duysan efsane. 
Uzak mıdır bayraktan düşen, 
Yakın mıdır ne? 

Bir parıltı bir parıltı tarihten, 
Tanrıca dik. 
Yurdun ulusun kutsal gücü, 
Bu yedinci Memet, Memetçik. 

Hiç yorum yok: