11 Ağustos 2014 Pazartesi

STRATEJİK HATA

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ne derse dersin bu seçim muhalefetin yenilgisi ile sonuçlanmıştır. Yapılan stratejik hatanın sonucu olarak maalesef hiç istemediğimiz halde Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Bunun sorumluluğu tamamen iki lidere aittir.

En büyük hata, özellikle CHP seçmeninin kabullenemeyeceği birisinin çatı adayı olarak belirlenmesidir. Parti tabanlarının, yetkili kurullarının, milletvekillerinin haberi olmadan ve seçmen eğilimleri göz önüne alınmadan yapılan bu tercih istenmeyen sonucu hazırlamıştır. Belirlenen stratejiye ve yapılan hesaba göre, dindar, sağcı bir aday gösterilerek CHP ve MHP’nin yerel seçimlerde aldığı yaklaşık %44-45 oranına % 10 civarında AKP’li seçmenin de oyu katılacak ve çatı aday seçimi kazanacaktı.

Bu strateji tutmamıştır. Çünkü bu strateji iki büyük yanılgı taşıyordu. Birincisi, CHP ve MHP seçmeni liderlerin emrine(!) uymamış ve büyük bir kitle ya sandığa gitmemiş ya da geçersiz oy kullanmıştır.  Anlaşılmıştır ki, seçmenlerin oyu parti liderlerinin cebinde değildir. Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz sözü bu bakımdan havada kalmıştır. İnsanlar ilkelerine, hayat görüşlerine uygun olmayan bir adaya sırf genel başkan istiyor diye oy vermek mecburiyetinde değildir. Bu bakımdan hiç kimse İhsanoğlu’na oy vermedi diye suçlanamaz. Demokratik yollarla belirlenmeyen adayın başarısız olması o adayı diktacı tutum anlayışı ile belirleyenlerin suçudur.

 İkinci yanılgı, AKP’den beklenen % 10 civarındaki oy gelmemiştir. Neden gelsin ki? Aslı dururken insanlar neden başkasına oy versin? Bu düşünce de boş bir hayalden ibaretti.

Bu durumun sorumluları olan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin başarısızlığı kabul etmemeleri, hele de Kılıçdaroğlu’nun “İhsanoğlu ve Demirtaş başarılı oldu, Erdoğan olamadı” demesi genel seçimlerde de CHP ve MHP’nin yenilgi alacağının işaretidir. Hatasını görmeyen kendisini düzeltemez. Eleştirileri ihanet kabul edenin de meyli demokrasiye değil, diktayadır.


Cumhuriyet sevdalılarının, ulus devlet yanlılarının, laik devlet savunucularının, ulusal bütünlükten yana olanların, mezhep ve etnik ayrışma istemeyenlerin, özgürlük ve bağımsızlık aşıklarının, özetle Atatürk ilkelerine bağlı olanların, bu iki liderden ve eğer bu iki liderin yönetim anlayışı ile yönetilmeye devam ederlerse, CHP ve MHP’den bir şeyler beklemesi boşunadır. Ya yönetim anlayışı değişecek ya da yeni bir oluşuma gidilecek. 

Oyalayıcı ve iktidarın icraatlarını kolaylaştırıcı değil, gerçek anlamda muhalefet yapan ve kitlelere verdiği umut ile iktidarı hedefleyen bir oluşuma şiddetle ve acilen ihtiyacı var…

Hiç yorum yok: