10 Kasım 2018 Cumartesi


MISIRLIOĞLU VE DEMİRTAŞ

Yüz binler sel oldu Anıtkabir’e, Dolmabahçe’ye, meydanlara aktı. Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi doruklara ulaştı. İşte tam da bu zamanda gazetelere bir haber düştü, haber şöyle:

“Dünkü Cuma hutbesinde, başkanı olduğu kurumun kurucusu Atatürk'ten tek kelime bile bahsettirmeyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen ve Ulu Önder'e hakaretler savuran Kadir Mısıroğlu'nu evinde ziyaret etti.”

Bu haber, haklı olarak Cumhuriyet ve Atatürk sevdalılarında büyük bir infiale sebep oldu. Yapılan elbette çok yanlıştır ve Diyanet İşleri Başkanının en kısa zamanda istifa etmesini gerektirir.

MISIRLIĞLU TAMAM DA DEMİRTAŞ NE OLACAK?

Bence işin garibi şu: Atatürk sevgisi ile dolu yüreklerin Diyanet İşleri Başkanı’na tepki göstermesi çok yerinde ama bu insanların büyük çoğunluğu Adalet Yürüyüşü sırasında Kılıçdaroğlu’nun HDP’li milletvekilleri ile kol kola girip HDP’lilere af istemesine bir tepki vermemişlerdi. Ya da Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin HDP Eş Başkanı Demirtaş’ı ziyaret etmesini hoş görmüşlerdi ve oylarını da ona vermişlerdi.

Şimdi diyeceksiniz ki, Demirtaş ile Mısırlıoğlu bir mi? Ben size farklarını söyleyeyim: Demirtaş kravat takar, Mısırlıoğlu ise fes takar. Fark burada…

Şunu da belirtelim: HDP/PKK, “ben Kürdüm” diyenlerin temsilcisi değildir. Açıkça yazıyorum: Amerika’nın, emperyalizmin temsilcisidir. Temsilciliği ötesinde silahlı savaşçısıdır.

ÖNCE CUMHURİYETİ KORUYACAĞIZ

Biz bu Cumhuriyeti Atatürk önderliğinde emperyalizme karşı savaşarak kurduk. O zaman da içimizde emperyalistlerin dostları, işbirlikçileri, savaşçıları vardır. Bunların artıkları şimdilerde ya dindar ya da insan hakları, adalet, demokrasi savunucusu olarak karşımıza çıkıyor.

Diyanet ileri başkanı ne kadar büyük yanlış yapmışsa, Kılıçdaroğlu ve İnce de en az o kadar büyük yanlışlık yapmıştır.

Atatürkçülüğün temelinde emperyalizme karşı olma var, vatan bütünlüğünü koruma ve kollama var, “Cumhuriyeti kuran Türkiye halkının Türk” olduğunu bilip, milli birliği koruma azmi ve inancı var.

Demirtaş ve Mısırlıoğlu’nun savunduğu görüşler ve yaptıkları eylemler Cumhuriyet’e de Atatürk’e de saldırı niteliğindedir.

YANLIŞLIKLAR BAŞKA YANLIŞLIKLARIN MAZERETİ OLAMAZ

Diyanet İşleri Başkanı’nın CHP’nin HDP ile birlikte hareket etmesi çok yanlış, Kılıçdaroğlu’nun HDP’lilerle kol kola girip yürüyerek hapisteki teröristlere arka çıkması çok yanlış, İnce’nin Demirtaş ile görüşüp ona başarı dilemesi çok yanlış.

Diyebilirsiniz ki, AKP ve Erdoğan da zamanında FETÖ ile birlikte hareket etti, PKK ile birlikte açılımlar yapmaya kalktı. Haklısınız o da çok yanlıştı ve ihanet ile eş anlamlıydı. Ama onların yanlışları CHP yöneticilerinin yanlışlarını örtmez, örtmemeli. Hiç kimse, başkalarını örnek verip kendini aklayamaz.

Ben Atatürkçüyüm diyenlere sesleniyorum:

Atatürk sadece laiklik değildir, laiklik de din düşmanlığı değildir. Atatürk’ün ilkelerini benimsemiş kimselerin birinci görevi “Türk Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamaktır”.  

29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda Atatürk’e koşmak kalan günlerde de Cumhuriyet düşmanları ile kol kola girmek olmaz. Atatürk sevgisi bilgi ve bilinç ile tamamlanmadıkça çok fazla önemi olmuyor…

Hiç yorum yok: