15 TEMMUZ TÜRK TARİHİNDE YENİ BİR
ZAFERDİR
Doğrudur, 15Temmuz şanlı bir direniş ve kutlu bir zafer
günüdür. Türk milleti, ordusuyla, polisiyle bir olmuş vatanını savunmuş,
Amerikancı FETO örgütüne karşı koymuş ve Amerika’nın işgaline izin vermemiştir.
Bu zaferi Türk tarihindeki Çanakkale, Sakaya, Dumlupınar
zaferleri ile kıyaslayıp, o zamanla daha çok şehit vermiştik, 15 Temmuz’da az
şehit verdik dolayısıyla 15 Temmuz “şanlı direniş” değildir demek bir hatadır
ve olayın vahametini gizlemektir. Bu gece Türk milletinin Amerika’ya karşı
büyük bir zafer kazandığı gündür ve ülke işgalden kurtarılmıştır.
Olay vahimdir; Amerika yıllarca süren bir süreç sonunda
destekleyip, büyüttüğü FETO’ya nihai bir görev vermiş, Türkiye’nin yönetimine
el koymaya çalışmıştır. Bu harekâtın başarılı olması durumunda neler olacağını
düşünmek bile son derece kaygı vericidir.
ÖRGÜTÜN BÜYÜKLÜĞÜ OLAYIN VAHAMETİNİ GÖSTERİYOR
FETO örgütünün ne kadar büyük olduğu ve ne kadar etkin
mevkilere yerleştiği 15 Temmuz sonrası görevine son verilen ve tutuklananların
sayısına ve unvanlarına bakınca anlaşılıyor.
“Tam 169 bin 13 şüpheli hakkında FETÖ’den işlem yapılmış.
169 general, 7 bin 98 albay ve alt rütbeler, 8 bin 815
emniyet mensubu, 24 vali, 73 vali yardımcısı, 116 kaymakam ve 31 bin 784 diğer
görevliler olmak üzere toplam 50 bin 510 şüpheli tutuklanmış...
Adli ve idari yargıda görevli 2 bin 280 hâkim ve savcı ile
105 Yargıtay, 41 Danıştay, 2 Anayasa Mahkemesi ve 3 HSYK üyesi olmak üzere
toplam 2 bin 431 kişi cezaevine konulmuş...
5 bin 24 polis, 3 bin 46 asker, 9 vali, 27 vali yardımcısı,
73 kaymakam ve 39 bin 41 başka mesleklerden olmak üzere 48 bin 439 kişi hakkında
ise adli kontrol kararı verilmiş.”
Rakam büyük, büyük çoğunluğu devlet kademelerinde ve önemli
mevkilerde 100 binin üzerinde FETO militanı… Sormak lazım, bunlar ne zaman ve
hangi iktidarlar zamanında devlet kademelerine yerleşti? Bu konuda iktidarların
suçu yok mu?
İKTİDARLARIN SUÇU YOK MU?
Araştırılsın bakalım; 12 Eylül darbesini takip eden
günlerde, İstanbul’da Kenan Evren başkanlığında yapılan ve Amerikalı uzmanların
da ( CIA görevlileri) katıldığı toplantıda Fethullah Gülen örgütüne destek
kararı çıktı mı, çıkmadı mı?
FETO’nun büyüyüp, güçlenmesi 12 Eylül darbesinden sonra
olmuştur. Bu tarihten itibaren 2002 tarihine kadar örgüt mensupları devlete
sızmış ama 2002 yılında AKP’nin iktidar olması ile birlikte örgüt bu parti ile
tam bir işbirliğine girerek adeta devleti işgal edecek noktaya gelmiştir.
FETO Türk yargısına elbette hesap vermelidir ve verecektir
de… Ama şu husus da önemlidir. Bu örgütün
bu kadar güçlenmesini ve önemli mevziler kazanmasını sağlayan AKP’den de yargı hesap
sormalıdır.
Özelikle şu husus açıklığa kavuşturulmalıdır: Temel hedefi Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak
olan bir örgüt ile AKP neden işbirliğine girmiş ve “ne istedilerse vermiştir”?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder