SAVAŞAN İKİ GEMİ: TÜRKİYE VE AMERİKA
İnternet ortamında, sosyal medyada sürekli olarak bir gemi
tartışması yaşanıyor. Kimisi hepimiz aynı gemideyiz derken bir kısım insan da
hayır biz aynı gemide değiliz diye tutturmuş…
Bizim gördüğümüz şu anda birbiriyle savaşan iki gemi var:
Amerika ve Türkiye. Amerika gemisindekiler yedeklerine alıp götüremeyince
Türkiye gemisini batırmak istiyor.
Amerika ile savaş 24 Temmuz 2015’de Türk uçaklarının kandili
bombalaması ile başladı ve halen devam ediyor.
Türkiye PKK ve FETÖ ile savaşıyor. Bunlar Amerika’nın
besleyip büyüttüğü ve üzerimiz saldırttığı hain güçler. Bunların silahlı
saldırıları ve yürütülen psikolojik savaş yetmedi ki şimdi de ekonomik olarak
Türkiye’ye savaş açtı.
AMERİKA’YI KIZDIRDIK
Amerika bizimle savaşıyor çünkü isteklerini ret ettik. Türkiye’yi
bölmek ve topraklarımızdan bir kısmını kurmayı düşündükleri, adı Kürdistan
olacak olan ikinci İsrail devletine katmak istedi. Bunun için İran’dan başlayan
ve Akdeniz’e kadar uzanan bir koridor açmaya çalıştı. Türkiye Fırat Kalkanı ve
Zeytin Dalı harekatları ile buna engel oldu.
15 Temmuz’da içimiz yerleşmiş olan ve adına FETÖ denilen Amerikan
gladyosunu temizledik ve temizlemeye de devam ediyoruz.
TÜRKİYE’Yİ BİZE TESLİM EDİN DİYORLAR
Bunlardan son derece rahatsız olan Amerika bize bazı
isteklerde bulundu ve bazı şartlar ileri sürdü. Bunları kabul etmezsek ekonomik
ambargo uygulayacağını söyledi.
Bu şartların ve isteklerin bazılarını sıralayalım:
Papaz Brunson dahil 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan 20
ajanın ivedi serbest bırakılması. ABD, Özellikle Brunson'ın tahliyesi için 15
Ağustos Çarşamba gününe kadar Ankara'ya süre verdi. Türkiye'nin İran'a kapsamlı
ambargo uygulaması. Rusya'dan S400 satın alınmaması. Ankara'nın Kudüs
politikasını gözden geçirmesi. Kıbrıs Adası etrafında doğalgaz ve petrol
aramaktan vazgeçmesi. Halkbank'a kesilecek cezaya razı olunması. Ankara'nın Fethullah Gülen'in iadesini talep
eden dosyayı kapatması. Türkiye'nin sahip olduğu kritik madenlerde ruhsatların
Amerikan şirketlerine verilmesi.
Bizim bu şartları kabul etmeyeceğimizi beyan etmemiz üzerine
bazı yaptırımlar uygulamaya başladı. Bununla da yetinmedi finansal yöntemler
kullanarak ekonomik savaş başlattı.
TÜRKİYE’Yİ TÜRKİYE GEMİSİNDE KALANLAR YÖNETEBİLİR
Bu durumda Türkiye’nin önünde iki seçenek var: Ya geçmişte
olduğu gibi Türkiye gemisini Amerikan gemisinin istediği rotaya sokacağız. O ne
derse onu yapacağız, o nereye giderse biz de onun peşinden gideceğiz. Yani
Türkiye’nin bölünmesine ve Amerika tarafından sömürülmesine razı olacağız. Ya
da Türkiye gemisini Amerika’ya bağlayan halatları kesip bağımsızlık denizine
doğru rotamızı çevireceğiz.
Gördüğümüz kadarı ile Erdoğan yönetimi ikinci alternatifi
seçmiş durumda. Geçmişte, Türkiye gemisini Amerika’ya bağlayan halatları
güçlendiren Erdoğan’ın bu yeni davranışına hayır sen kötü yapıyorsun. Senin bu
şekilde yönettiğin bir gemide ben olmak istemiyorum diyenler için tek gidecekleri
yer Amerikan gemisidir. Çünkü bu savaşta sadece iki gemi var: Türkiye ve Amerika.
Amerika gemisine binmeyi elbette mecazi anlamda
kullanıyoruz. Amerikan projelerine evet diyenler ve Türkiye’nin bağımsızlık
rotasında ilerlemesini şu veya bu nedenle istemeyenler Amerikan gemisine binmiş
olur.
Erdoğan yönetimini değiştirmek isteyenler Türkiye gemisinde
kalmalıdır. Amerikan gemisine binenlerin bu ülkede iktidar olma ve iktidarı
değiştirme ihtimalleri yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder