18 Ağustos 2018 Cumartesi


SAVAŞAN İKİ GEMİ: TÜRKİYE VE AMERİKA

İnternet ortamında, sosyal medyada sürekli olarak bir gemi tartışması yaşanıyor. Kimisi hepimiz aynı gemideyiz derken bir kısım insan da hayır biz aynı gemide değiliz diye tutturmuş…

Bizim gördüğümüz şu anda birbiriyle savaşan iki gemi var: Amerika ve Türkiye. Amerika gemisindekiler yedeklerine alıp götüremeyince Türkiye gemisini batırmak istiyor.  

Amerika ile savaş 24 Temmuz 2015’de Türk uçaklarının kandili bombalaması ile başladı ve halen devam ediyor.

Türkiye PKK ve FETÖ ile savaşıyor. Bunlar Amerika’nın besleyip büyüttüğü ve üzerimiz saldırttığı hain güçler. Bunların silahlı saldırıları ve yürütülen psikolojik savaş yetmedi ki şimdi de ekonomik olarak Türkiye’ye savaş açtı.

AMERİKA’YI KIZDIRDIK

Amerika bizimle savaşıyor çünkü isteklerini ret ettik. Türkiye’yi bölmek ve topraklarımızdan bir kısmını kurmayı düşündükleri, adı Kürdistan olacak olan ikinci İsrail devletine katmak istedi. Bunun için İran’dan başlayan ve Akdeniz’e kadar uzanan bir koridor açmaya çalıştı. Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile buna engel oldu.

15 Temmuz’da içimiz yerleşmiş olan ve adına FETÖ denilen Amerikan gladyosunu temizledik ve temizlemeye de devam ediyoruz.

TÜRKİYE’Yİ BİZE TESLİM EDİN DİYORLAR

Bunlardan son derece rahatsız olan Amerika bize bazı isteklerde bulundu ve bazı şartlar ileri sürdü. Bunları kabul etmezsek ekonomik ambargo uygulayacağını söyledi.

Bu şartların ve isteklerin bazılarını sıralayalım:

Papaz Brunson dahil 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan 20 ajanın ivedi serbest bırakılması. ABD, Özellikle Brunson'ın tahliyesi için 15 Ağustos Çarşamba gününe kadar Ankara'ya süre verdi. Türkiye'nin İran'a kapsamlı ambargo uygulaması. Rusya'dan S400 satın alınmaması. Ankara'nın Kudüs politikasını gözden geçirmesi. Kıbrıs Adası etrafında doğalgaz ve petrol aramaktan vazgeçmesi. Halkbank'a kesilecek cezaya razı olunması.  Ankara'nın Fethullah Gülen'in iadesini talep eden dosyayı kapatması. Türkiye'nin sahip olduğu kritik madenlerde ruhsatların Amerikan şirketlerine verilmesi.

Bizim bu şartları kabul etmeyeceğimizi beyan etmemiz üzerine bazı yaptırımlar uygulamaya başladı. Bununla da yetinmedi finansal yöntemler kullanarak ekonomik savaş başlattı.

TÜRKİYE’Yİ TÜRKİYE GEMİSİNDE KALANLAR YÖNETEBİLİR

Bu durumda Türkiye’nin önünde iki seçenek var: Ya geçmişte olduğu gibi Türkiye gemisini Amerikan gemisinin istediği rotaya sokacağız. O ne derse onu yapacağız, o nereye giderse biz de onun peşinden gideceğiz. Yani Türkiye’nin bölünmesine ve Amerika tarafından sömürülmesine razı olacağız. Ya da Türkiye gemisini Amerika’ya bağlayan halatları kesip bağımsızlık denizine doğru rotamızı çevireceğiz.

Gördüğümüz kadarı ile Erdoğan yönetimi ikinci alternatifi seçmiş durumda. Geçmişte, Türkiye gemisini Amerika’ya bağlayan halatları güçlendiren Erdoğan’ın bu yeni davranışına hayır sen kötü yapıyorsun. Senin bu şekilde yönettiğin bir gemide ben olmak istemiyorum diyenler için tek gidecekleri yer Amerikan gemisidir. Çünkü bu savaşta sadece iki gemi var: Türkiye ve Amerika.

Amerika gemisine binmeyi elbette mecazi anlamda kullanıyoruz. Amerikan projelerine evet diyenler ve Türkiye’nin bağımsızlık rotasında ilerlemesini şu veya bu nedenle istemeyenler Amerikan gemisine binmiş olur.

Erdoğan yönetimini değiştirmek isteyenler Türkiye gemisinde kalmalıdır. Amerikan gemisine binenlerin bu ülkede iktidar olma ve iktidarı değiştirme ihtimalleri yoktur.

Hiç yorum yok: