21 Mart 2025 Cuma

 

AMERİKA BUNU HEP YAPIYOR

Attilâ İlhan, Batı’nın Deli Gömleği isimli kitabında, CIA gizli işler sorumlusunun hazırladığı Bissel raporundan özet aktarmış:

“Sistem'e dahil bir ülkede, yönetimi belirli bir şeye mecbur etmek istedi mi, 'sistem"in lideri gizli örgütleri aracılığıyla o ülkedeki yandaş ve karşıt güçleri el altından kışkırtır, iktidara karşıt olanları karşıt doğrultuda, yandaş olanları karşıtlara itekleyerek! Bu ülkede ister istemez bir kargaşa doğuracak, sonunda yıpranan iktidar, yerini 'sistem'in beğendiği türden bir başka iktidara bırakacaktır. Onun birinci işiyse elbet, 'sistem'e karşıt olan güçleri temizlemektir.”

Amerika’nın yıllardır uyguladığı yöntemdir bu: Bir ülkeye egemen olmak isterse, ilk yaptığı şey mevcut iktidarı yıpratmak, ülkeyi seçime götürmek ve bu şekilde uzlaşacağı (!) bir yönetimi iktidar yapmak. Bunun için, ülke içinde kaos yaratır, ekonomik saldırılarda bulunur, terör örgütlerinden faydalanır ve iktidarı yıpratır ve seçim ortamı yaratır.

Bununla başaramazsa sıra darbelere ve askeri müdahalelere gelir. Geçmiş yıllarda bunun çok örneğini gördük.

İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile başlayan sokak hareketlerini bu gerçek göz önüne alınarak değerlendirlmeli. Anlaşılan Amerika Erdoğan’ı gözden çıkarmış durumda. Türkiye yaratılan bu ortamla  erken seçime zorlanacak. Bu seçimde Erdoğan ve ekibinin kazanması çok zor.

Bu ortamı yaratmanın hazırlığı çok önceden yapılmıştı. Yıllardır yapılan yoğun propaganda ile Erdoğan’dan nefret eden büyük bir kitle oluşturuldu. Aklını nefret duygusunun emrine veren bu kitle sağlılkı düşünemez hale geldi. Erdoğan gitsin de kim gelirse anlayışı egemen oldu. İnsanlar kendilerine yabancılaştı. O kadar yabancılaştılar ki, kendisini milliyetçi, Atatürkçü, solcu olarak gören insanların ne milliyetçilikleri, ne solculukları ne de Atatürkçülükleri kaldı. Hepsinin tek hedefi Erdoğan iktidarına son vermek oldu. Erdoğan gitsin de isterse DEM iktidara ortak olsun, bölücüler kabineye girsin, hiç önemli değil. Zihniyet bu!

Türkiye ekonomisinin başına Mehmet Şimşek’in getirilmesi ve onun uyguladığı ekonomik programlar sonucunda çalışanların, emeklilerin milli gelirden aldığı pay azaldı. Kurulan sömürü düzeni ile kaynaklar yabencı ve yerli zenginlere aktı. Bu durumdan memnun olmayan önemli bir kesim Erdoğan’dan ümidini kesti ve muhalefete yöneldi.

Bu kargaşalar sonunda erken seçime gidilecek ki bu durumda Amerika’nın istediği bir iktidar oluşacak.  Amerika’nın istediği bir iktidar başa gelirse, Güneydoğu’ya özerklik verilecek. Bu özerk yönetim, Irak ve Suriye’deki özerk yönetimlerle birleşerek adı Kürdistan olan ikinci İsrail devletinin kuruluşunu sağlayacak. KKTC’nin varlığı da tehlikeye girecek.

Bu gidişatı durdurmak için en kısa zamanda milli güçler bir araya gelmeli ve yeni bir hükümet kurulmalıdır. Aksi takdirde seçim sonucu kurulacak yönetim ile birlikte Amerika’nın Türkiye üzerindeki egemenliği daha da artar.  Sonu bölünmeye kadar gidebilir.  

Son bir ihtimal de şu:  İmamoğlu ve ekibine isnat edilen suçların kesin kanıtları ortaya konursa gösteriler sona erer ve erken seçim ihtimali şimdilik yok olur ama şimdilik...

 

Hiç yorum yok: