1 Nisan 2019 Pazartesi


DENİZ BİTTİ!

16 yıllık iktidarının sonunda Erdoğan ve AKP, Türkiye’yi ekonomik olarak iflas noktasına getirdi ve artık onlar için deniz bitti. Kaptan gemiyi karaya oturttu.

Bu seçimler gösterdi ki, İstanbul, Ankara gibi büyük kentleri kaybeden AKP, iktidarı da kaybetme sürecine girmiştir. Sayın Erdoğan atık Türkiye’yi tek başına yönetemez.

Özal’dan bu yana uygulanan, adına “serbest ekonomi” mi dersiniz, “liberal ekonomi” mi dersiniz emperyalizmin dayattığı uygulamalar Türkiye’yi iflas noktasına getirmiştir. Domatesi, Patlıcanı, patatesi 1-2 lira ucuza satarak bu vahim duruma çare bulunamaz.

Siz, bu vahim tabloya bir de tehdit altındaki vatan bütünlüğünü ekleyin, o zaman durumun ne kadar ciddi olduğunu görürsünüz.

Seçmen gereğini yapmış ve ülkeyi bu hale getiren AKP’ye “dur, yeter artık” demiştir.

KARAMSAR DEĞİLİZ, ÇARE VAR

Türkiye bu zor ve çetin durumdan liberal ekonomiyi terk ederek, üretim devrimi yaparak ve dış tehditleri göğüsleyerek çıkabilir.

Türk milletinin yetenekleri ve gücü bunu başaracak düzeydedir. Türkiye ne borç batağında boğulur ne de dış tehditlere pabuç bırakır.

Gerekli olan yeni bir yönetim anlayışı ve yeni bir hükumettir.

YENİ PROGRAM

Türkiye kendisine bölünmeyi ve borçlanma ekonomisini dayatan Atlantik sistemi içine artık kalamaz. Bu nedenle Türkiye, ABD’nin yönettiği sistemden kurtularak ve Avrasya’daki tarihsel konumuna geçmelidir.

Borçlanma ekonomisi hızla terk edilmeli ve üretimi temel alan yeni bir ekonomik dönem başlatılmalıdır. Türkiye, bu nedenle kamu ağırlıklı ve planlı bir ekonomik programa geçilmelidir. Özelleştirilen her şey yenden kamuya mal edilmelidir.

“Tasarruf ve üretim” yeni programın iki temel özelliği olmalıdır. “Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” sözü herkes için rehber olmalıdır.

Rant ekonomisine son verilmeli ve üretici Atatürk dönemindeki gibi baş tacı yapılmalıdır.

 YENİ HÜKUMET

Milleti kutuplaştıran siyasetlerden vaz geçmek şart olmuştur. Ekonomik sıkıntıları aşmak için de vatan bütünlüğünü korumak için de milli birlik şarttır.

Cumhurbaşkanlığı sistemi ve bu iktidarla bunları yapmaya imkân olmadığı apaçık ortada. Türkiye’nin kaderi tek bir kişinin kararlarına bırakılamaz. En kısa zamanda parlamenter sisteme geçilmelidir.

Sayın Erdoğan’ın ve AKP’nin tüm bunları gerçekleştiremeyeceği ortada. Parlamenter sisteme geçilinceye kadar, HDP hariç tüm partilerin içinde yer aldığı yeni bir hükümet başa gelmelidir.

İçinde bulunduğumuz şartlar bir milli hükumeti mecburi hale getiriyor.

Umarız, AKP tek başına iktidar olma inadından vazgeçer. CHP ve MHP de seçim sonuçlarını doğru okur ve milli hükümetin bir zorunluluk olduğunu kabul eder.

Vatan Partisinin bu hükumette olması şarttır. Çünkü çözüm, VP’nin yıllardır savunduğu programda var. Türkiye’nin şartları bu programın uygulanışını zorunlu kılıyor.  

Sonuç olarak, üreticilerin, emekçilerin ağırlığını koyduğu yeni bir siyasal sürece girmiş bulunuyoruz. İktidarın da muhalefetin de bunu iyi anlaması lazım. Anlamazlarsa, şartlar 1-2 yıl içinde kendisini kabul ettirecektir. Bundan kaçınmak mümkün değildir.  


Hiç yorum yok: