DENİZ BİTTİ!
16 yıllık iktidarının sonunda Erdoğan ve AKP, Türkiye’yi ekonomik
olarak iflas noktasına getirdi ve artık onlar için deniz bitti. Kaptan gemiyi
karaya oturttu.
Bu seçimler gösterdi ki, İstanbul, Ankara gibi büyük
kentleri kaybeden AKP, iktidarı da kaybetme sürecine girmiştir. Sayın Erdoğan
atık Türkiye’yi tek başına yönetemez.
Özal’dan bu yana uygulanan, adına “serbest ekonomi” mi
dersiniz, “liberal ekonomi” mi dersiniz emperyalizmin dayattığı uygulamalar Türkiye’yi
iflas noktasına getirmiştir. Domatesi, Patlıcanı, patatesi 1-2 lira ucuza
satarak bu vahim duruma çare bulunamaz.
Siz, bu vahim tabloya bir de tehdit altındaki vatan bütünlüğünü
ekleyin, o zaman durumun ne kadar ciddi olduğunu görürsünüz.
Seçmen gereğini yapmış ve ülkeyi bu hale getiren AKP’ye “dur,
yeter artık” demiştir.
KARAMSAR DEĞİLİZ, ÇARE VAR
Türkiye bu zor ve çetin durumdan liberal ekonomiyi terk
ederek, üretim devrimi yaparak ve dış tehditleri göğüsleyerek çıkabilir.
Türk milletinin yetenekleri ve gücü bunu başaracak
düzeydedir. Türkiye ne borç batağında boğulur ne de dış tehditlere pabuç
bırakır.
Gerekli olan yeni bir yönetim anlayışı ve yeni bir
hükumettir.
YENİ PROGRAM
Türkiye kendisine bölünmeyi ve borçlanma ekonomisini dayatan
Atlantik sistemi içine artık kalamaz. Bu nedenle Türkiye, ABD’nin yönettiği
sistemden kurtularak ve Avrasya’daki tarihsel konumuna geçmelidir.
Borçlanma ekonomisi hızla terk edilmeli ve üretimi temel
alan yeni bir ekonomik dönem başlatılmalıdır. Türkiye, bu nedenle kamu
ağırlıklı ve planlı bir ekonomik programa geçilmelidir. Özelleştirilen her şey
yenden kamuya mal edilmelidir.
“Tasarruf ve üretim” yeni programın iki temel özelliği
olmalıdır. “Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” sözü herkes için
rehber olmalıdır.
Rant ekonomisine son verilmeli ve üretici Atatürk dönemindeki
gibi baş tacı yapılmalıdır.
YENİ HÜKUMET
Milleti kutuplaştıran siyasetlerden vaz geçmek şart
olmuştur. Ekonomik sıkıntıları aşmak için de vatan bütünlüğünü korumak için de
milli birlik şarttır.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ve bu iktidarla bunları yapmaya imkân
olmadığı apaçık ortada. Türkiye’nin kaderi tek bir kişinin kararlarına
bırakılamaz. En kısa zamanda parlamenter sisteme geçilmelidir.
Sayın Erdoğan’ın ve AKP’nin tüm bunları gerçekleştiremeyeceği
ortada. Parlamenter sisteme geçilinceye kadar, HDP hariç tüm partilerin içinde yer
aldığı yeni bir hükümet başa gelmelidir.
İçinde bulunduğumuz şartlar bir milli hükumeti mecburi hale
getiriyor.
Umarız, AKP tek başına iktidar olma inadından vazgeçer. CHP
ve MHP de seçim sonuçlarını doğru okur ve milli hükümetin bir zorunluluk
olduğunu kabul eder.
Vatan Partisinin bu hükumette olması şarttır. Çünkü çözüm,
VP’nin yıllardır savunduğu programda var. Türkiye’nin şartları bu programın
uygulanışını zorunlu kılıyor.
Sonuç olarak, üreticilerin, emekçilerin ağırlığını koyduğu
yeni bir siyasal sürece girmiş bulunuyoruz. İktidarın da muhalefetin de bunu
iyi anlaması lazım. Anlamazlarsa, şartlar 1-2 yıl içinde kendisini kabul
ettirecektir. Bundan kaçınmak mümkün değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder