27 Ocak 2019 Pazar


BAZI SOLCULAR!

Türkiye’de kendisini solcu ilan eden insanlar var. Bunların soldan ne kadar uzak olduğunu anlatmak için Mehmet Ali Aybar’dan bir paragraf aktaralım. O Mehmet Ali Aybar ki, yıllarca Türk soluna fikirleri ve eylemleri ile hizmet etmiştir ve uzun yıllar TİP başkanlığı yapmıştır. Okuyalım bakalım:

“…dış münasebetlerimizdeki duruma gelince: Kuva-yı Millliye ruhuna sadık kalınmasını istiyoruz. Bu bütün bir programdır. Çünkü Kuvva-yı Milliye ruhu siyasi ve iktisadi istiklâlimizi, toprak bütünlüğümüzü her şeyin üstünde tutar. Kuvva-yı Milliye ruhu, herşeyden evvel Türk halk kütlelerinin menfaatini göz önünde bulundurmayı emreder. Çünkü Kuvva-yı Milliye ruhu, emperyalizmin düşmanıdır. Kuvvay-ı Milliye ruhu, dünya barış idealinin hizmetindedir. Dünya milletleriyle ve komşularımızla dostluk bağları kurmamızı ister”

“Kuvva-yı Milliye” yerine “solcu” kelimesini koyalım ve yazıyı değerlendirelim: Ne diyor Aybar? Solcu, Kuvay-ı Milliye ruhuna sadık olacak. Siyasi ve iktisadi bağımsızlığımızı ve toprak bütünlüğünü her şeyin üstünde tutacak. Türk halkının çıkarlarını göz önünde bulunduracak. Dünya barışına hizmet edecek.

Şimdi bir de CIA’nın yani Amerika’nın has adamı Graham Fuller’in şu sözlerine dikkat edelim:

“…evet! Türkiye çok etnik bir ülkedir ve bu gerçeği kabul etmelidir. Bu gerçeğin kabulü, daha gürbüz, çekici ve başarılı bir Türk Devleti’nin başlangıcı olabilir.”

“…Türkiye nüfusunun iç yapısı. Geçmişte genel olarak açıkça kabul edilmeyen bir şekilde, çok etnik görünüyor. Türkiye, çok etnik unsurlu, çok dinli bir toplumun sorunlarını nasıl halledeceği sorusuyla uğraşıyor.”

“Bugün Türk devletinin bir sorunu varsa, bu da aslında Kemalizm’in değişmez bir değerler paketi olarak var olmayı sürdürmesidir.”

“Eskide seçkin bir grubun, “Kemalizm” olarak adlandırdığı devletin doktrinleri, artık sorunu çözmek için yeterli olmadığı gibi Türkiye’ye yüksek bir maliyete neden oluyor.”

“Daha önemlisi liberal olmayan bu düzen (Kemalizm), Türkiye’nin demokratik değişimini engellemekte, İslamcılık ve Kürtler gibi iki ana sorunun çözümüne de zorlaştırmaktadır.

“Bunların ışığında, Türkiye Anayasası’nın ilk cümlesi olan “Türk devleti ebedidir” sözü Orwell dilini anımsatan daha eski bir dönemi çağrıştırmaktadır. Aslında Türk devleti de ebedi olmayacaktır”.

Yani Fuller diyor ki, Kemalizm’den vaz geçin. Türkiye’de çok etnik unsur var. Bunu göze alarak, Kemalizm’e dayanan bugünkü devlet yapısını değiştirin. Ancak bu şekilde İslamcılık ve Kürt sorununa çare bulabilirisiniz.

GRAHAM FULLER SOLCULUĞU

Şimdi size soruyorum, içimizdeki bazı solcular Aybar’a mı yakın, yoksa Fuller’e mi? Tabii bunlara solcu denirse.

Kendilerine solcu ve Atatürkçü diyen bu insanlar solcu da değil, Atatürkçü de değil.  Bunlara bir isim verilecekse en uygunu “Batıcı” olmalı.

Bu yalancı solcular sırtlarını Batı’ya dayamışlar, oradan güç alarak, Batı’nın Türkiye üzerindeki emellerine hizmet ediyorlar.

Fuller’in izinden gidip Kemalizm’i ya inkâr ederler ya da özünden saptırırlar. Ya da Atatürkçülük 1930’larda kaldı derler.

Bu yalancı solcular, yani batıcılar Amerika’nın Türkiye’yi bölmek için kullandığı PKK’nın siyasi kolu HDP’yi meclise sokmaya çalışırlar. Siyasileri bir oy bize bir oy HDP’ye verin der, yazarları, gazetecileri “hep CHP’ye oy vermeyin biraz da HDP’ye destekleyin, bunlar da barajı aşsın” diye yazılar karalarlar, televizyon programları yaparlar.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na Türkiye’nin koyduğu çekincelerin kaldırılmasını ve böylece federasyona gidilecek yolun açılmasını isterler.

Bu yalancı solcular Mustafa Kemal’in askeri olmayı ret eder ama PKK’lı Sakine Cansız’ın kankası olur. Ermeni soy kırımı yapılmıştır der, sonra da il başkanı olurlar.

Atatürk Dersim’de katliam yapmıştır diye iddiada bulunur ve Seyit Rıza denen eşkıyanın heykelinde bildiri okurlar.

Bunlar “Adalet Yürüyüşü” yapar, hapisteki ABD uşaklarına özgürlük isterler. Bizde demokrasi, adalet yok, ne olur bize biraz demokrasi ve adalet getirin diye Batı’ya yalvarırlar.

Bunların bazı yazarları, profesörleri yabancı çıkarların savunuculuğunu yapar; bunun için yüksek ulufeler alırlar. Bunu parasız yapanları da vardır.

Bunlar Amerika ve Avrupa hayranıdır. Bu hayranlıklarından dolayı Batı hakkında objektif, gerçekçi değerlendirmeler yapamazlar.

Türk milletini gerici ve cahil bulurlar. Batılılar gibi yaşamayı çağdaşlık sanırlar.

Ekonomik olarak liberalizmi ve küreselleşmeyi savunurlar; bu yolla Batı’nın Türkiye’yi sömürmesine aldırmazlar.

Amerika, “Diktatör var, demokrasi getireceğim” deyip nerde darbe yapmaya kalksa, ABD’nin savunucusu olurlar. Son örnek Venezuela’da olduğu gibi…

Bu solcularda Aybar’daki millilik özelliği olmadığı için bunlara batıcı diyoruz. Bu batıcılardan emperyalizm karşıtlığı da zaten beklenemez.

Atatürkçülüğü ve milliyetçiliği ret eden bu solcu geçinen batıcılar için Uğur Mumcu’nun sözlerini hatırlatalım:

“Atatürkçülüğü ve milliyetçiliği yadsıyarak solculuk yapma gafletine düşen bir sol, Türkiye’de hiçbir zaman başarılı olamadı, olamaz da... Türk milliyetçiliği Türk halkının alın terini yabancı çıkarlara karşı korumak demektir...”

Hiç yorum yok: