ABDÜLHAMİD’E ÖZENMEK!
II. Abdülhamid orduyu siyasallaştırdı ve kendisine bağlı bir
ordu oluşturmaya çalıştı. Siyasallaşmış bu ordu ile ne ülkeyi koruyabildi ne de
kendi saltanatını.
Hak edenleri ve liyakatlı olanlara değil de kendisine sadık olanları
terfi ettirdi ve onlara görevler verdi. Böylelikle modern askeri okullarda
eğitim gören, vatanseverlik duyguları ile yetişen “mektepli” askerlerle esas
olarak Sultan’a bağlılıkları nedeniyle yüksek görevlere getirilen “alaylı”
subaylar arasında ikilik yarattı.
Sonuç kendisi hakkında iyi olmadı. Küçük rütbeli subaylar
İttihat ve Terakki Komitesi’ne üye oldular ve Abdülhamid karşıtı harekete
katıldılar. Hedefleri Abdülhamid’in otokratik yönetimine son vermek ve 1878
yılında rafa kaldırılan anayasayı yürürlüğe sokmaktı. 1908 yılında bu amaç
gerçekleşti ve daha sonra da Abdülhamit tahtından oldu.
Ordunun siyasallaşmasının ağır sonuçları Balkan Harbinde
yaşandı. Ordu ağır mağlubiyetler aldı. 300 bine yakın insanımızı kaybettik. Yüz
binlerce insan Balkanlar’dan İstanbul’a ve Anadolu’ya göç etmek mecburiyetinde
kaldı. Sonuç tam bir felaketti.
TSK'NİN YAPISI NEDEN BOZULUYOR?
Bunları neden yazıyorum diyeceksiniz. FETÖ darbe girişimi
bahane edilerek TSK siyasallaştırılmaya çalışılıyor da onun için yazıyorum.
OHAL kapsamında çıkarılan bir Kanun Hükminde Kararname ile
ordu bünyesinde hayati değişiklikler yapıldı. En önemli harp prensibi olan emir
komuta birliği sulandırıldı. Artık kimin terfi edeceğine ve kime hangi görevler
verileceğine YAŞ değil, Sayın Erdoğan karar verecek. Bu ordunun tam anlamı ile
siyasallaşması sonucunu doğurur. Bu düzenleme ile Ordu içine siyasal
tartışmalar, ayrılıklar ve bölünmeler beklenmelidir.
Bu değişikliğin ana nedeni Sayın Erdoğan’ın kendisine bağlı
bir ordu kurmak istemesi olabilir. Bu tam bir Abdülhamid özentisidir. Bu düzenlemelerden
milletimize de Erdoğan’a hayır gelmez.
TBMM’ne ve dolayısıyla millete karşı hiçbir sorumluluğu
olmayan tek hesap vereceği makam Cumhurbaşkanı olan MSB’nın yönettiği bir ordu
milletin ordusu olmaktan çıkar. Cumhurbaşkanının ordusu olur.
Tarihi bağlarından ve yerleşmiş geleneklerinde koparılan her
kurum sonunda yozlaşabilir. Vatan savaşı verdiğimiz ve tehdit ve tehlikelerin
giderek daha ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemde bu değişikliklerin yapılması
umarız benzer bir “Balkan Faciasına” yol açmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder