BU DA YCHP
Bir önceki yazımda iktidarın yaptığı büyük yanlışlıktan söz
etmiştim, sıra ana muhalefetin yanlışlarında.
CHP genel başkanı katıldığı bir televizyon programında FETO
ve darbe girişimi hakkında sorulan sorulara cevap verirken sözüm ona demokrasiyi
savunuyor.
Kılıçdaroğlu’na göre, Fethullah Gülen’in kitaplarının
yasaklanması doğru değil, demokrasiye aykırı. Bunları söylerken Saidi Nursi’nin
kitaplarının basılması ile ilgili bazı hakların kısıtlanmasını CHP olarak engellediklerini
söyledi. Demokrasiyi zedeleyeceği için kitap yakmaya ve yasaklamaya karşı olduklarını
anlattı.
“15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Amerika mı var?"
şeklindeki bir soruya “Benim elimde veri yok diye cevap verdi.
Kılıçdaroğlu bu ifadeleri ile demokrasiyi değil, açıkça FETO’yu
ve onun arkasındaki Amerika’yı korumuş oluyor. CHP, YCHP olunca demek ki böyle
oluyor.
Demokrasinin temelinde insan hak ve özgürlükleri vardır.
Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin
30. Maddesi şöyledir:
“Bu bildirgenin hiçbir
kuralı, herhangi bir devlet, topluluk veya kişiye, burada açıklanan hak ve
özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan bir girişimde veya
eylemde bulunma hakkını verir biçimde yorumlanamaz.”
FETO da PKK da esas olarak insanlarımızın yaşama hakkı dâhil, temel hak ve özgürlüklerini kıstlamak isteyen
ve demokratik bir yönetim yerine diktacı bir tutumu hedef edinen
örgütlerdir. Fethullah Gülen’in
demokrasiyi yaşatmak için değil yok etmek için kitap yazıyor. Çocukların,
gençlerin beynini yıkayıp onları ülkesine, milletine, Cumhuriyet’e, demokrasiye
düşman hale getiriyor. Bu kitapları yasaklamak değil, yasaklamamak demokrasiyi
tehlikeye atar.
Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyi ortadan kaldırmak için darbe
teşebbüsünde bulunan bir örgütün liderinin “kitaplarının yasaklanmasını doğru
bulmuyorum” ifadesi son derece yanlıştır. Bu ifade demokrasiyi değil, FETO
örgütünü korur, demokrasiye ise zarar verir.
Fethullah Gülen İslâm dinini Haçlı’ların çıkarları için
kullanan; dine de, millete de hainlik yapan birisidir. Bu adamın kitaplarını
savunmak CHP genel başkanına mı kaldı?
Cumhuriyeti yıkmak isteyen bir örgütü şu veya bu şekilde
savunmak Cumhuriyeti kuran partinin genel başkanına hiç yakışmadı.
Hele hele her şey gün gibi ortada iken, darbe girişiminin
arkasına Amerika var mı diye sorulunca “benim elimde veri yok” demesi çok
yanlış olmuş. Adeta Amerika’nın hainliğini gizlemeye çalışmış.
Cumhuriyet’in ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu
Mustafa Kemal kurduğu bu kurumları ebediyet yaşatmak için “Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,
dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz” demiş. YCHP genel Başkanı
ise Saidi Nursi’nin kitapları kısıtlanmadan basılsın diye uğraşıyor.
Kılıçdaroğlu “ CHP artık 1930’ların partisi değil” derken ne
kadar da doğru söylemiş. Yazık, çok yazık!
Son olarak Kılıçdaroğlu’na şunu da söylemek gerek: Amerikan’ın
piyonu FETO’nun düzenlediği kaset kumpaslarından sonra parti başkanı olanların
ve Amerikan elçisi ile otel odalarında gizli görüşmeler yapanların demokrasiyi
savunacak yüzleri olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder