22 Eylül 2016 Perşembe

BU DA YCHP

Bir önceki yazımda iktidarın yaptığı büyük yanlışlıktan söz etmiştim, sıra ana muhalefetin yanlışlarında.

CHP genel başkanı katıldığı bir televizyon programında FETO ve darbe girişimi hakkında sorulan sorulara cevap verirken sözüm ona demokrasiyi savunuyor.

Kılıçdaroğlu’na göre, Fethullah Gülen’in kitaplarının yasaklanması doğru değil, demokrasiye aykırı. Bunları söylerken Saidi Nursi’nin kitaplarının basılması ile ilgili bazı hakların kısıtlanmasını CHP olarak engellediklerini söyledi. Demokrasiyi zedeleyeceği için kitap yakmaya ve yasaklamaya karşı olduklarını anlattı.

“15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Amerika mı var?" şeklindeki bir soruya “Benim elimde veri yok diye cevap verdi.


Kılıçdaroğlu bu ifadeleri ile demokrasiyi değil, açıkça FETO’yu ve onun arkasındaki Amerika’yı korumuş oluyor. CHP, YCHP olunca demek ki böyle oluyor.

Demokrasinin temelinde insan hak ve özgürlükleri vardır. Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 30. Maddesi şöyledir:

“Bu bildirgenin hiçbir kuralı, herhangi bir devlet, topluluk veya kişiye, burada açıklanan hak ve özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan bir girişimde veya eylemde bulunma hakkını verir biçimde yorumlanamaz.”

FETO da PKK da esas olarak insanlarımızın yaşama hakkı dâhil,  temel hak ve özgürlüklerini kıstlamak isteyen ve demokratik bir yönetim yerine diktacı bir tutumu hedef edinen örgütlerdir.  Fethullah Gülen’in demokrasiyi yaşatmak için değil yok etmek için kitap yazıyor. Çocukların, gençlerin beynini yıkayıp onları ülkesine, milletine, Cumhuriyet’e, demokrasiye düşman hale getiriyor. Bu kitapları yasaklamak değil, yasaklamamak demokrasiyi tehlikeye atar.

Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyi ortadan kaldırmak için darbe teşebbüsünde bulunan bir örgütün liderinin “kitaplarının yasaklanmasını doğru bulmuyorum” ifadesi son derece yanlıştır. Bu ifade demokrasiyi değil, FETO örgütünü korur, demokrasiye ise zarar verir.

Fethullah Gülen İslâm dinini Haçlı’ların çıkarları için kullanan; dine de, millete de hainlik yapan birisidir. Bu adamın kitaplarını savunmak CHP genel başkanına mı kaldı?

Cumhuriyeti yıkmak isteyen bir örgütü şu veya bu şekilde savunmak Cumhuriyeti kuran partinin genel başkanına hiç yakışmadı.

Hele hele her şey gün gibi ortada iken, darbe girişiminin arkasına Amerika var mı diye sorulunca “benim elimde veri yok” demesi çok yanlış olmuş. Adeta Amerika’nın hainliğini gizlemeye çalışmış.

Cumhuriyet’in ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu Mustafa Kemal kurduğu bu kurumları ebediyet yaşatmak için “Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz” demiş. YCHP genel Başkanı ise Saidi Nursi’nin kitapları kısıtlanmadan basılsın diye uğraşıyor.

Kılıçdaroğlu “ CHP artık 1930’ların partisi değil” derken ne kadar da doğru söylemiş. Yazık, çok yazık!


Son olarak Kılıçdaroğlu’na şunu da söylemek gerek: Amerikan’ın piyonu FETO’nun düzenlediği kaset kumpaslarından sonra parti başkanı olanların ve Amerikan elçisi ile otel odalarında gizli görüşmeler yapanların demokrasiyi savunacak yüzleri olamaz.

Hiç yorum yok: