21 Nisan 2016 Perşembe

MİLLİ EGEMENLİK VE ŞEHİT ÇOCUKLARI

16 Mart 1920 tarihinde İstanbul işgal edilmeye başlanır. Atatürk, bugünü Osmanlı Devleti’nin son bulması olarak değerlendirdiği şu ifadesinden anlaşılmaktadır:

“Bugün zorla işgal etmek suretiyle Osmanlı Devleti’nin700 senelik hayat ve hâkimiyetine son verildi. Yani bugün Türk Milletinin medeni kabiliyetinin, hayat ve istiklal hakkının ve bütün istiklalinin müdafaasına davet edildi.”

Osmanlı Mebusan Meclisi son toplantısını 18 Mart 1920 tarihinde yaptı. 11 Nisan 1920 tarihinde Padişah Meclis-i Mebusan’ı kapattığını ilan etti. Aralarında hükümet üyeleri ve mebusların da bulunduğu bir heyet Malta’ya sürüldü.

TBMM’NİN TOPLANMASI

Bu gelişmelerden haberdar olan Mustafa Kemal, meclisi Ankara’da toplamaya karar verir. Çok kısa bir süre içinde illerden mebuslar belirlenir ve 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM ilk toplantısını yapar.

23 Nisan 1920’de toplanan meclisin ilk başkanlığını en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şeref Bey yapar ve toplantıyı şu konuşmayla açar:

“Tam istiklal ile yaşamak hususunda yaşamak hususunda kati azimde olan çok eskiden beri hür ve müstakil milletimiz, esaret vaziyetini şiddetle ve kesin olarak reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlayarak büyük meclisinizi vücuda getirmiştir. Bu büyük meclisin ikinci reisi sıfatıyla ve Allah’ın yardımı ile milletimizin iç ve dış tam istiklâl içinde kaderini bizzat eline aldığını ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilân ederek Türkiye Büyük Millet Meclisini açıyorum.”

Şeref Beyin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açmasıyla birlikte Türk tarihinde çok önemli bir dönem başlar.

23 Nisan 1920 Türk tarihinde çok önemli bir gündür çünkü:

Bu tarihte Türk Milleti tebaa olmaktan çıkmış, egemenliği padişahtan almış ve kendi kaderini kendisi belirlemeye başlamıştır.

 Kendi evlatlarının kanları ile vatan kıldığı bu topraklarda kulluğu bırakmış, efendi olmuştur.

Yüzyıllarca padişahın olan egemenlik bu tarihte Türk milletine geçmiştir.

Türk Milleti, “medeni kabiliyetinin, hayat ve istiklal hakkının ve bütün istiklalinin müdafaasına” TBMM’de tecelli eden hür iradesi ile devam eder.

ATATÜRK'ÜN DEĞERLENDİRMESİ

Atatürk'ün en çok değer verdiği husus milli egemenlikti.  Bu konuyu yaptığı konuşmalarda sık sık gündeme getirirdi. Bu konuşmalardan kısa birer örnek:

 “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.”

 “Yeni Türkiye Hükümetinin öz cevheri millî hâkimiyettir. Milletin kayıtsız ve şartsız hâkimiyetidir. “

“Millet egemenliğini almıştır ve isyan ederek almıştır. Alınan egemenlik, hiç bir neden ve biçimde terk edilemez; geri verilemez. Bırakılamaz. Bu egemenliği tekrar geri alabilmek için, almak için kullanılmış araçları kullanmak gerekir.”

Milli Egemenliğin bedeli dökülen şehit kanlarıdır. Egemenliği milletten alıp bir şahsa vermeyi düşünen yeni Osmanlıcıların bu gerçeği iyi bilmeleri gerekir. Millet şehit kanları ile kazandığı egemenliğini elinden bırakmamak için gerekirse gene kan döker. Bugün Güneydoğu’da yapılan budur.

Güneydoğu’da şehitlerimiz var. Onlar milli egemenliği korumak için toprağa düştüler. Şehitlerimiz geride gözü yaşlı anneler, babalar, eşler, bebekler, çocuklar bırakıyor.

ŞEHİT ÇOCUKLARI

Unutmayalım ki, 23 Nisan’ın çocuk bayramı olarak kutlanmasında İstiklal Harbi’nde şehit veya gazi olan kahramanlarımızın çocuklarına bakmak, büyütmek ve eğitmek için kurulan Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin (Çocuk Esirgeme Kurumu) büyük rolü oldu.

Dün, milli egemenliğin ve tam bağımsızlığın temini için canlarını feda eden şehitlerimizin çocukları unutulmadı ve kaderlerine terk edilmedi. Bugün de öyle yapmalıyız. Şehitlerimizin çocuklarına devlet olarak ve millet olarak sahip çıkmalıyız. O çocuklar şehitlerimizin bize bıraktığı emanetlerdir.

Bu yılki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şehit çocuklarına adanmalıdır. 

Onlar artık Türk Milleti’nin en fazla ihtimam göstermesi gereken çocuklarıdır.

Milli Egemenliğimizin devamı için şehit düşen kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Çocuklarının gözlerinden öpüp aziz birer varlık gibi bağrımıza basıyoruz. 

Eyup S. Karakaş
Vatan Partisi Kayseri İl Başkanı

Hiç yorum yok: