31 Ağustos 2020 Pazartesi

 

AMERİKA’NIN UMUDU DOSTLAR KOALİSYONU

Kılıçdaroğlu, CHP’nin son kurultayında “dostlarımızla ilk seçimlerde iktidar olacağız” dedi. Dostlar bir araya gelecek ve iktidar olacaklar yani Erdoğan’ı devirecekler.

Peki bu “Dostlar Koalisyonu” kimlerden oluşuyor?

Biraz geriye gidelim, aylar önce Amerikan devletini önemli bir kurumu olan Rand Corporation’ın Amerika-Türkiye ortaklığının geleceği ile ilgili olarak “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası” (Turkey's Nationalist Course) başlıklı bir rapor yayınladı.

Rapor, bir yandan Türkiye’nin milliyetçi bir rota takip etmeye başladığını ve Amerika ve NATO’dan uzaklaştığından söz edip bu durumdan duyulan rahatsızlığı yazarken, diğer yandan da Amerika’nın ümidini üç muhalefet partisinin 2023’te iktidar olmasına bağladığını anlatıyor. Bunu bir not edelim.

Gelelim Biden’ın sözlerine: Gazetelerden öğrendiğimize göre bir konuşmasında Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almış ve muhaliflere destek vererek, Türkiye'deki iktidarı değiştirebilecekleri yönünde skandal sözler söylemiş.

Söyledikleri özetle şöyle: "Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla (muhalif liderlerle) doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile…”

Akşener’e bir televizyon programında Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki görüşü sorulduğunda şöyle cevap verdiğini öğreniyoruz: “Sayın Gül benim arkadaşım. Kendisiyle ilgili olumsuz bir düşüncenin sahibi değilim”.

Bu cevaptan anlaşıldığına göre kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı konusunda ihtilaf kalmamış; aday ya Gül ya da onun yedeği, muhtemelen de Babacan olacak.

KILIÇDAROĞLUNUN DOSTLARI

Yukarıda yazdıklarımı ve diğer gelişmeleri değerlendirince, Erdoğan’ı devirmek için bir araya gelen ‘dostların’ kimler olduğu netleşiyor:

Kraliçenin şövalyesi Gül,

FETÖ’nün kasetinden mamul, sözüm ona Atatürkçü Kılıçdaroğlu,

Milliyetçilerin, Türkçülerin, Turancıların ablası Akşener,

Dini bütünlerin bilge adamı Mollaoğlu,

Apo’nun heykeltıraşı, vatan, millet bölücüsü Demirtaş,

Amerika’nın Ankara’daki adamı Davutoğlu,

Para babalarının tahsildarı Babacan,

Azılı Türk düşmanı senatör Biden ve

Amerika’nın kan içici şahinleri.

AMERİKA’NIN ARZULADIĞI İKTİDAR

Amerika’nın yıllardır uyguladığı yöntemdir bu: Bir ülkeyi egemenliği altına almak isterse, ilk yapacağı şey uzlaşacağı (!) bir yönetimi iktidar yapmaktır. Bunu başaramazsa sıra darbelere ve askeri müdahalelere gelir. Geçmiş yıllarda bunun çok örneğini gördük.

RAND Corporation’nın rapordan anlaşılacağı üzere, Amerika, Türkiye üzerindeki egemenliğini kaybetmenin telaşı ve endişesi içerisindedir. Bu amaçla, Türkiye’de yeni bir iktidar istemektedir. Umudunu ise muhalefet partilerine bağlamıştır.

Sırtlarında Atatürk resimli tişörtler, ellerinde Atatürk posterleri eksik olmayan CHP’li sözde Atatürkçülerin, İYİP’in Türkçü, milliyetçi geçinen sevdalılarının, SP’nin dindar görünümlü yandaşlarının HDP/PKK’lı bölücü teröristlerle ve Amerika ile İngiltere’nin Batı Asya projelerini gerçekleştirmek için özel olarak yetiştirdiği ve görevlendirdiği birisi ile birlikte Amerika’nın umudu haline gelmesi çok acıdır.

Amerika boşa umutlanmasın. Türkiye’de artık Amerikan dostlarının iktidar olma şansı kalmadı. Bundan sonra, iktidarı Amerikan dostluğu değil, düşmanlığı belirleyecek. Bunu herkesin iyi kavraması ve yanlış yollara sapmaması lazım.

Hiç yorum yok: