10 Aralık 2023 Pazar

BÜYÜK SERMAYENİN PARALI ASKERLERİ: ABD VE İSRAİL (2)

BU KATİLAMLAR KİMİN VE NE İÇİN?

Başkan Wilson’un 1907 yılında söylediği şu sözlerde bu sorunun cevabı veriliyor:

“Ticaret ulusal sınır tanımadığı ve üretici de dünyayı bir Pazar olarak görmekte ısrar ettiği için ülkesinin bayrağı da onu izlemeli, ona kapalı olan ülke kapıları kırılıp devrilmelidir. Sermayedarların elde ettiği imtiyazlar devletin bakanlarınca güvence altına alınmalıdır, gönülsüz ülkelerin egemenlik hakları süreç içerisinde çiğnense bile. Koloniler oluşturulmalı ve ele geçirilmelidir, öyle ki dünyanın sağılmaya elverişli hiçbir köşesi es geçilmiş ya da bakir bırakılmış olmasın.”

ABD’nin politik hedeflerinden biri, küresel sermaye birikimi için dünyayı güvenli hale getirmektir. Herhangi bir şekilde ekonomik bağımsızlık ya da halkçı yeniden dağıtım politikası izleyenler, ekonominin artık değerini halkın yararına kullanarak kâr amacı gütmeyen hizmetlere ayırmak isteyen yönetimler Amerika’nın müdahale ya da işgal şeklinde gazabına uğramaktadır.

Bu müdahalelerden, bu katliamlardan amaç, uluslararası finans sisteminin güvenliğini korumaktır. Hiçbir ülkenin, bağımsız bir ekonomi politikası izlemesine ve kendisini geliştirmesine izin verilmez. Böyle ülkeler ambargolarla, müdahalelerle ve hatta işgallerle cezalandırılır ve tuttuğu yoldan gitmesi önlenir.

EMPERYALİZM KANA DOYMUYOR

Gazze’de bugüne kadar 7 bin çocuk katledildi. Emperyalizm yedi bin insan evladını, masum yavruyu, bebeği katletti. Emperyalist katiller, gözlerimizin içine baka baka, güle oynaya katliam yapıyor. Topraklarını, evlerini ve vatanlarını çaldıkları Filistin halkının çocuklarını tek tek yok ediyor.

Bu dökülen kanlar, bu akan gözyaşları, bu ölümler, bu sürgünler, bu yuvasız kalmış aileler, bu babasız, annesiz kalmış evlatlar, bu evladının arkasından ağlayan anneler, babalar; bütün bunların tek sebebi var: Kar, daha çok kar; para, daha çok para; her şeye rağmen kazanmak, daha çok kazanmak.

Emperyalizm, dünya tarihinin son beş yüzyıllık diliminde bütün kıtaları, bütün ülkeleri, bütün insanları iliğine kadar sömürdü. Yerli halklara zulmetti, tüm uygarlıkları kuruttu. Sömürmek için ya öldürdü ya da insanları birbirine kırdırdı.

EMPERYALİZMİ KAPİTALİZM BESLİYOR

Emperyalizm, siyasi ve iktisadi hayatına egemen olan kesimlerin, sırf kendi keselerini doldurmak, kendi cüzdanlarını şişirmek için başka halkların toprağına, toprak altı zenginliklerine, emeğine, hammaddesine ve ceplerindeki paraya el koyma hadisesidir.

Kapitalizm olduğu için emperyalizm var, mülkiyet olduğu için emperyalizm var.

Kapitalizmin olmazsa olmazıdır yayılmacılık. Kapitalizm yayılır, ayırım yapmadan yayılıp her yere yerleşir. Yerleştiği yerlerdeki insanları hakları ellerinden alınmış işçilere dönüştürür.

Yayılır çünkü onun fabrikasına ucuz hammadde lazımdır. Ona ucuz enerji lazımdır.

Yayılır çünkü ona ucuz işçi lazımdır. Bunun için fabrikasını gider az vergi vereceği, çalışma şartlarının yük olmayacağı, sendikaların güçlü olmadığı, çevre koruma yasalarının olmadığı yerlere kurar.

Yayıldığı yerlerde refah gelmez, barış gelmez, özgürlük gelmez; gelse de kapitalistlerin izin verdiği kadar gelir.

Gelişmiş ülke dediklerimiz sömürerek gelişti. Bu ülkelerin zenginleri kendi halklarını da sömürdü ve sömürüyor.

EMPERYALİZM ACIMASIZDIR

Emperyalizm, direnenlerden hoşlanmaz. Direnen halkların, milletlerin gözünün yaşını bir yana bırakın akan kanına bile bakmaz. İnsanları öldürür, halkları vatanından sürer, kültürleri yok eder.

Bu emperyalist güçlerde, daha fazla kazanmak arzusu her zaman için adalet ve merhamet duygusundan daha güçlüdür.

Soymak için, sömürmek için, ezmek için uluslararası kurumları kullanır. IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü emperyalizmin silahsız ordularıdır. Bunların mensuplarının elinde belki top, tüfek yoktur ama içi evrak dolu çantalar vardır. Üniformaları ise siyah takım elbisedir.

BÜYÜK SERMAYENİN KATİL BEKÇİLERİ

Dünyaya büyük sermayenin egemen olmasını sağlamak için Amerikan Ordusu her an nöbettedir. Bu ordunun ölüm makinesi özelliğini yitirmemesi için her yıl milyarlarca dolar para harcanır. Amerika’nın 35’den fazla ülkede 400’den fazla üssü vardır. Bu üslerde 500.000 üstünde asker vardır. Bu ülke adeta bir nükleer bomba deposu gibidir. Dünyanın her yanına yetişebilecek binlerce stratejik ve taktik uçakları, binlerce füzesi vardır.

NATO’da emperyalist sistemin en güçlü bekçisidir.

Bu kadar güçlü bir orduya sahip Amerika, özellikle son yıllarda, terör örgütlerini de kullanıyor. Amerika’ya yakın devletlerin askerleri, polisleri ve teröristler CIA ve buna benzer diğer birimlerce eğitiliyor. Onlara gözetim, soruşturma, işkence, gözdağı ve suikast konularında bilgiler veriliyor. Latin Amerika’da “Katiller Okulu” olarak bilinen Fort Benning’teki ABD Askeri Okulu’nda yandaş devletlerden gelen askerlere en son zulüm ve işkence metotları öğretiliyor. El Salvador’da köy katliamları yapanlar ve diğer vahşetlere karışanların çoğu bu okulda eğitilmişti.

Coğrafyamızdaki PKK/YPG/PYD, DEAŞ, İŞİD gibi terör örgütleri de emperyalizmin eli kanlı uşaklarıdır. 

 Devam edecek…

 

Hiç yorum yok: