20 Şubat 2020 Perşembe


MEHMETÇİK TÜRK MİLLETİNİN ASKERİDİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib'le ilgili olarak da şunları söylediğini gazetelerde öğreniyoruz:

"Rejimin çekilmesi için son günler, artık son ikazlarımızı yapıyoruz. İdlib Harekâtı artık an meselesidir. Rejime ve onu cesaretlendirenlere İdlib’i bırakmayacağız. Her operasyonda olduğu gibi bir gece ansızın gelebiliriz diyoruz. Bir gece ansızın geldiğimizde adıyla, şanıyla, her şeyiyle geliriz. Ne pahasına olursa olsun İdlib’i hem Türkiye hem de bölge halkı açısından güvenli bir yer haline dönüştürmekte kararlıyız."

Sayın Erdoğan, İdlib’in Türkiye için güvenli bir yer olması için bir harekâttan söz ediyor.

İdlib’i Türkiye açısından güvensiz bir bölge kılan oraya yerleşen terör örgütleri değil mi? Bu teröristler, ABD’nin kendilerine verdiği rolü oynayıp, Fırat’ın doğusuna egemen olduktan sonra bu bölgeyi, gene ABD’nin isteği ile PKK/PYD’ye teslim etmedi mi? İdlib’i güvensiz hale getiren güçler bu teröristler değil mi?
Rusya ve İran destekli Suriye ordusunun bölgeyi bu teröristlerden temizlemesi ve Suriye devletinin bu bölgede egemen olması, İdlib’i bölge halkı açısından da Türkiye açısından da güvenli kılar.    

Bu gerçek ortada iken, bir gece ansızın ‘anıyla şanıyla, her şeyimizle’ gitmenin tek bir gerekçesi olabilir; Heyet Tahrir el Şam örgütünün bölgede varlığını sürdürmesine yardımcı olmak.

Şimdi biz bunun için mi Mehmetçiğimizi kanlı bir savaşın içine yollayacağız? Bunu Türk milli asla kabul etmez.

ABD, bu bölgede, “Sünni İdlib özerk devleti” kurmak istiyor bu isteklerini farklı şekillerde defalarca söylediler, rapor halinde yazdılar. Türk milletinin böyle bir isteği yok. İdlib’e bu amaçla yapılacak harekât, ABD’nin projesini gerçekleştirmeye yönelik olacaktır.

Mehmetçik Türk milletinin askeridir. Bugüne kadar ABD’nin kara gücüm dediği PKK/PYD ile savaşan Mehmetçik, Amerika-İsrail projelerinin savaşçısı olamaz.

Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini istediğini Rusya ve İran ile birlikte imza altına almıştı. Bu harekât, bu imzanın da inkârı anlamını taşır. Bu inkâr, Türkiye’yi Batı Asya’da, Doğu Akdeniz’de mücadele ettiği gerçek düşmanları karşısında yalnızlığa iter.

Trump’ın ‘Türkiye’yi İdlib konusunda destekliyoruz’ sözü önemlidir ve muhakkak dikkate alınmalıdır. Bu söz hayrımıza söylenmiş bir ifade değildir.

Ekonomik durum giderek kötüleşirken, Sayın Erdoğan’ın İdlib ve ‘Kanal İstanbul’ konusundaki ısrarı onun iktidarının sonunu getireceğe benziyor.

Türkiye yönetiminde söz sahibi olan herkesi aklıselime davet ediyoruz. Türkiye’nin geleceğini riske atmaya hiç kimsenin hakkı yok.


Hiç yorum yok: