6 Aralık 2019 Cuma


AMERİKA’NIN SİYASİ AYAKLARI

Televizyonlarda, gazetelerde, FETÖ’nün siyasi ayağı üzerinden bir ayak tartışmasıdır sürüp gidiyor. Bu ayak kimdir, nedir bir türlü karar verilemiyor.
Oysa her şey gün gibi ortada; FETÖ’nün de PKK’nın da siyasi ayağı aslında Amerika’nın Türkiye içindeki ayaklarıdır.

Amerika’nın siyasi ayakları sadece bunlar da değil; vatansız solcuların, sahte Atatürkçülerin, yalancı İslamcıların, neoliberal ekonomi takıntıları olanların da özelliği bu. Amerika’ya ayak olmuşlar içimize girmişler, siyasallaşmışlar;“siyasi ayak” olmuşlar.

Türkiye’de iki siyasi ayak var: Türkiye’nin siyasi ayağı ve Amerika’nın siyasi ayağı. Üçüncü bir siyasi ayak yok. Ya birini destekleyeceksiniz ya da öbürünü.

PKK’nın siyasi ayağı apaçık ortada: HDP. HDP yetkilileri de bu gerçeği inkâr etmiyorlar. Ama bir de gizli ayak var; HDP’li mahkumları hapishanelerde ziyaret edip onalara başarılar dileyenler, HDP’li belediye başkanları görevden alınınca onlara sahip çıkanlar, HDP kapatılsın dendiğinde ama bu parti oy alıyor diyenler ise gizli ayak.   

AMERİKA’NIN AMAÇLARI

Amerika, daha geniş anlamıyla Batı sistemi neden Türkiye içine ayaklarını uzatır? Nedir istekleri? Türk milletine neleri dayatır? Bunları bilirsek, bu yabancı ayakları da kolaylıkla tanırız.
Atlantik sistemi (Batı), bize dört 4 hususu bizden talep eder:

1.       Güneydoğu’muzu bizden koparıp, kurmak istedikleri adı Kürdistan kendisi ikinci İsrail olan devlete vermek.

2.       Neoliberal ekonomi programlarını devam ettirip bizi ekonomik olarak sömürmek.

3.       Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan vaz geçirmek.

4.       Ermenilere soykırım yaptığımızı kabul ettirip arkasından da tazminat ve toprak talep etmek.

Amerika’nın bu projelerini gerçekleştirmesi için iki yolu var: Birincisi, bu isteklere evet diyecek iktidarları başa getirmek; ikincisi, askeri müdahale.

12 Mart ve 12 Eylül darbeleri, 3 Kasım’da Türkiye’yi seçim yapmaya mecbur bırakması, Amerika’nın iktidarı belirleme projeleriydi. Başarılı da oldular.

Askeri müdahaleyi ise iki türlü yaptı ama başarılı olamadı, olamayacak da…

PKK VE FETÖ AMERİKA’NIN ASKERİ GÜCÜDÜR

PKK, Amerika’nın askeri müdahale gücüdür. Kendi üniformalı askerlerini kullanacağına, bu terör örgütünü kurup, silahlandırıp, eğitip üzerimize saldı. Bunların üzerinde Amerikan üniforması olmadığı için halkımız bunları sadece terör örgütü olarak görüyordu, Amerika’yı da dost ve müttefik sanıyordu.

Amerika, ikinci askeri müdahalesini 15 Temmuz’da, Türk askeri üniforması giymiş, FETÖ mensubu hainlerle yaptı ama yenildi.  Halkımız da artık esas düşmanın Amerika olduğunu anladı.

AMERİKA’NIN SİYASİ AYAKLARI

Türkiye, 24 Temmuz 2015’ten sonra Amerika’yı üzecek uygulamalara başladı: PKK Türkiye içinde açtığı hendeklere gömüldü. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları ile ikinci İsrail devletinin kurulması engellendi. FETÖ mensupları kamudan temizlenmeye başlandı. Doğu Akdeniz’deki ve Kıbrıs’taki haklarımıza sahip çıkıldı. Rusya ve İran ile mutabakatlar imzalandı, beraber askeri uygulamalar yapıldı. Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olmak için teşebbüsler başladı. Çin ile ilişkiler artırıldı.

Bunlar Amerika’nın kabul edemeyeceği hususlar. Amerika, kendisinin çabaları ile iktidar gelen AKP ve Erdoğan’ı düşman gibi görmeye başladı ve yeni bir iktidar modeli oluşturmak için kolları sıvadı.
Gül, Babacan, Davutoğlu devreye sokuldu. HDP, Demirtaş CHP’nin koruması altına alındı, MHP parçalandı, SP’e CHP’ye yaklaştırıldı. Böylece yeni bir siyasal işbirliği ortaklığı ortaya çıktı. Ve böylece de Amerika’nın siyasi ayağı yeniden şekillenmiş oldu.

TÜRK MİLLETİ İZİN VERMEZ
Şunu herkesin anlaması lazım: Türk milleti, Amerika’nın dolayısıyla Atlantik sisteminin gerçek yüzünü görmüş ve yüzünü Avrasya’ya çevirmiştir. Amerika’nın Türkiye’de iktidarı belirleme gücü kalmamıştır. Türk milleti asla buna izin vermez.

Atlantik sistemi içinde kalarak vatan bütünlüğümüzü korumaya ve ihtiyaç duyduğumuz üretim devrimini yapmamıza imkân yoktur.

Bu sistem, Türkiye’yi yıllardır sömürüyor. Vatan bütünlüğümüze kastediyor. Mavi vatanımızı elimizden almak istiyor. Bizi soykırımcı ilân ediyor. Onun için diyoruz ki, Atlantik devri kapanmıştır. Geleceğimiz Avrasya’dadır. Yeni bir işbirliği ortamı doğmuştur.

Türkiye’nin dışında, 100 milyonun çok üzerinde soydaşımız da bu coğrafyada yaşıyor. Türk kardeşlerimiz de orada bizi bekliyor.

Amerikan ayaklarının Türkiye’yi yönetme devri bitmiştir.

Hiç yorum yok: