16 Şubat 2019 Cumartesi


ÖFKENİN ÖNÜNDEKİ SON DURAK: SANDIK

Sanmayın ki insanları akılları yönetir; İnsanlar duygularının esiridir çoğu zaman. Aklını da isteklerinin, nefretlerinin, sevgilerinin emrine vermiştir. Akıl, büyük kararlarını bu duyguların verdiği emirlerle alır.

Öfke ve nefret olmasaydı, devrimler gerçekleşmezdi. Öfke ve nefret insanları isyana zorlar. Fransa’daki Sarı Yeleklilerin eylemleri sömürülen, hor görülen insanların mevcut düzene baş kaldırmasıdır. İnsanlık tarihinde ilk değildir, öyle görünüyor ki son da olmayacaktır.

İktidarların seçimlerle belirlenmesi insanların öfkelerini sandıklara dökmesine yarar. Sandıklardan da sonuç alamayan kitlelerin ne yapacağı kestirilemez.

Büyük değil çok büyük sermayenin yönettiği bu kapitalist düzen içinde haksızlıklar da bitmez, öfke de bitmez.

BORÇ BATAĞINDAKİ TÜRKİYE

Türkiye’deki durum Fransa’dan iyi değil. Gelir, servet ve fırsat eşitsizliği dünyanın çok büyük kısmında ve elbette Türkiye’de de en büyük ekonomik sorun olmaya devam ediyor.

Resmi rakamlara göre işsizlik oranı %12’lere ulaştı. Her 4 gençten biri ise işsiz durumda.

Vatandaşların %22’si yoksulluk sınır altında yaşıyor. Açlık sınırı altında olanlar milyonları buluyor.

Enflasyon %20’yi aşmış durumda ve giderek de yükseliyor. Pahalılıktan dolayı halkın gıda güvenliği de kalmadı. İnsanlar pazara boş torbalarla gidiyor, boş torbalarla dönüyor. Evine ekmek bile götüremeyen babalar var.

HALK UYUTULUYOR

Bu tabloya rağmen insanlar sessiz ve meydanlar boş. Erdoğan ve AKP, halktan bu tabloya gizlemesini iyi bildi.

İnsanların önüne öbür dünyadaki cenneti koyup bu dünyada yaşadıkları cehennemi unutturdu.  

Sosyal yardımları çığ gibi büyüttü. Belediye ucuz ekmek satıyor, iktidar makarna, nohut dağıtıyor. Kendi bakanları açıkladı; 2002 yılında (DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti görevdeydi) Türkiye’de yoksullara yapılan sosyal yardım miktarı 1,3 milyar lirayken, 2016 yılında 33,7 milyar liraya çıkarıldı. Şimdilerde bu rakam daha da artmıştır.

Son günlerde de belediyelere patlıcan, domates dağıtarak borç batağına batmış ekonomiyi halktan gizlemeye çalışıyor.

SANDIK UYARI GÖREVİNİ GÖRMELİ

Yerel seçimlere az kaldı. Bakalım bu yoksulluk, bu işsizlik, bu açlık sandıklara yansıyacak mı?

Sandık, öfkeli kalabalıkların önündeki son durak. Sandığa yansımayan memnuniyetsizlikler ileride öfkeye dönüşebilir. Öfkeli kalabalıkların ne yapacağını da kestirmek mümkün değil.

Dileriz, adına ister liberal deyin ister küreselleşme deyin Batı’nın bize dayatması sonucu 1980’li yıllardan bu yana uyguladığımız ekonomik programı terk etmek için sandık bir uyarı görevi görür. Aksi takdirde iktidar, çok kısa bir süre sonra halkın önüne tekrar sandık koyak mecburiyetinde kalır.

Umarız, öfke oluşmadan, sandık, refahı artırıcı ve tabana yayıcı ekonomik değişimi başlatır ve toplum bu zor dönemi bir üretim devrimi ile aşar. Ve gene umarız ki, öfke aklı esir alıp da üzücü olaylara sebep olmaz.

Hiç yorum yok: