ÖFKENİN ÖNÜNDEKİ SON DURAK: SANDIK
Sanmayın ki insanları akılları yönetir; İnsanlar
duygularının esiridir çoğu zaman. Aklını da isteklerinin, nefretlerinin,
sevgilerinin emrine vermiştir. Akıl, büyük kararlarını bu duyguların verdiği
emirlerle alır.
Öfke ve nefret olmasaydı, devrimler gerçekleşmezdi. Öfke ve
nefret insanları isyana zorlar. Fransa’daki Sarı Yeleklilerin eylemleri
sömürülen, hor görülen insanların mevcut düzene baş kaldırmasıdır. İnsanlık
tarihinde ilk değildir, öyle görünüyor ki son da olmayacaktır.
İktidarların seçimlerle belirlenmesi insanların öfkelerini
sandıklara dökmesine yarar. Sandıklardan da sonuç alamayan kitlelerin ne
yapacağı kestirilemez.
Büyük değil çok büyük sermayenin yönettiği bu kapitalist
düzen içinde haksızlıklar da bitmez, öfke de bitmez.
BORÇ BATAĞINDAKİ TÜRKİYE
Türkiye’deki durum Fransa’dan iyi değil. Gelir, servet ve
fırsat eşitsizliği dünyanın çok büyük kısmında ve elbette Türkiye’de de en
büyük ekonomik sorun olmaya devam ediyor.
Resmi rakamlara göre işsizlik oranı %12’lere ulaştı. Her 4
gençten biri ise işsiz durumda.
Vatandaşların %22’si yoksulluk sınır altında yaşıyor. Açlık
sınırı altında olanlar milyonları buluyor.
Enflasyon %20’yi aşmış durumda ve giderek de yükseliyor.
Pahalılıktan dolayı halkın gıda güvenliği de kalmadı. İnsanlar pazara boş
torbalarla gidiyor, boş torbalarla dönüyor. Evine ekmek bile götüremeyen
babalar var.
HALK UYUTULUYOR
Bu tabloya rağmen insanlar sessiz ve meydanlar boş. Erdoğan
ve AKP, halktan bu tabloya gizlemesini iyi bildi.
İnsanların önüne öbür dünyadaki cenneti koyup bu dünyada
yaşadıkları cehennemi unutturdu.
Sosyal yardımları çığ gibi büyüttü. Belediye ucuz ekmek
satıyor, iktidar makarna, nohut dağıtıyor. Kendi bakanları açıkladı; 2002
yılında (DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti görevdeydi) Türkiye’de yoksullara
yapılan sosyal yardım miktarı 1,3 milyar lirayken, 2016 yılında 33,7 milyar
liraya çıkarıldı. Şimdilerde bu rakam daha da artmıştır.
Son günlerde de belediyelere patlıcan, domates dağıtarak
borç batağına batmış ekonomiyi halktan gizlemeye çalışıyor.
SANDIK UYARI GÖREVİNİ GÖRMELİ
Yerel seçimlere az kaldı. Bakalım bu yoksulluk, bu işsizlik,
bu açlık sandıklara yansıyacak mı?
Sandık, öfkeli kalabalıkların önündeki son durak. Sandığa
yansımayan memnuniyetsizlikler ileride öfkeye dönüşebilir. Öfkeli kalabalıkların
ne yapacağını da kestirmek mümkün değil.
Dileriz, adına ister liberal deyin ister küreselleşme deyin
Batı’nın bize dayatması sonucu 1980’li yıllardan bu yana uyguladığımız ekonomik
programı terk etmek için sandık bir uyarı görevi görür. Aksi takdirde iktidar,
çok kısa bir süre sonra halkın önüne tekrar sandık koyak mecburiyetinde kalır.
Umarız, öfke oluşmadan, sandık, refahı artırıcı ve tabana
yayıcı ekonomik değişimi başlatır ve toplum bu zor dönemi bir üretim devrimi ile
aşar. Ve gene umarız ki, öfke aklı esir alıp da üzücü olaylara sebep olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder