İNSANLIĞIN YOK OLDUĞU
YER: GAZZE
‘İnsanlık dramı’, ‘vahşet’ gibi kelimeler Gazze’deki
olayları isimlendirmede çok hafif kalıyor. Emperyalizmin en büyük terör örgütü
olan İsrail, Filistin halkını öldürülerek, yakılarak, sürülerek yok etmeye
çalışılıyor.
Batı Şeria yakılıyor, yıkılıyor; Filistin halkının kendi
topraklarında, kendi evlerinde yaşama hakkı ellerinden alınıyor.
Gazze, atılan 70 bin
ton bombanın sonucu olarak beton yığınına dönmüş durumda. Çoluk, çocuk, kadın demeden 40 binin üzerinde
insan katledilmiş. Henüz daha ölmemiş olanlar ise evsiz, aşsız, ilaçsız çok
kötü şartlar altında ve başlarına ne zaman bomba düşecek bilemeden yaşamaya
çalışıyor.
Azgınlaşmış katilleri
insanlık sadece izliyor ve arada sırada ‘yapmayın’, ‘yazıktır’, ‘sizi kınıyoruz’
gibi sözler edip insan olmanın sorumluluğundan kurtulduğunu sanıyor. Kimilerinin
de keyfi yerinde, müziklerle, oyunlarla, danslarla eğleniyor…
Gazete haberi:
“ABD, İsrail’e 21 milyar dolarlık yeni bir silah paketi daha
gönderiyor. Batılı siyasetçiler ve medya ise siyonist rejimin Gazze’de yaptığı
katliamı perdeleyip İran ve Hamas’ı hedef gösteriyor.”
Mahmut Abbas’ın TBMM’de yaptığı konuşmada söylediği şu
sözler milletvekilleri tarafında uzunca süre alkışlanıyor:
“ABD veto hakkını kullandı tam 3 kez. Yani İsrail’in
saldırılarına dünya dur derken ABD güvenlik konseyinden gelip veto hakkını
kullanabiliyor. 14 ülke savaş dursun derken. ABD bir felakettir, felaket devam
ediyor”.
“ABD bir felakettir, felaket devam ediyor” ifadesi bir
tespittir. Yukardaki gazete haberi ile
birlikte değerlendirildiğinde, esas katilin Amerika olduğunun ilanıdır.
Milletvekilleri alkışlarla bu tespiti kabullenmiştir. Yukarıdaki gazete haberi
de bunun göstergesidir. Amerika’yı felaketlerin kaynağı haline dönüştüren de
onun çok büyük sermayesidir.
Katil,
‘Kapitalizm’dir; kana ve paraya doymayan ‘Emperyalizm’dir.
Şimdi 104 yıl öncesine gidelim ve Ankara’da, Milli Mücadele
yıllarında yayımlanan Hakimiyet-i Milliye gazetesini okuyalım¸ o zamandan bu
zamana felaketin kaynağının değişmediğini görelim:
HÂKİMİYET-İ MİLLİYE
(ANKARA) GAZETESİ’NİN BAŞMAKALESİ
20 Temmuz 1336/1920
EN BÜYÜK DÜŞMAN
“…en büyük düşman,
düşmanların düşmanı; ne filan ne da falan milletler; bilâkis bu, âdete her
tarafı kaplamış bir saltanat halinde, bütün dünyaya hâkim olan ‘Kapitalizm’
afeti: ve onun çocuğu ‘emperyalizm’dir…”
“…artık, bütün dünyanın anlamış olduğu bu hakikat, bizde de
idrâk ediliyor. Bugünlerde başımıza musallat edilen Yunan, bütün düşman âleminin
parçasından başka bir şey değildir; daha doğrusu, ‘Kapitalim Saltanatı’nın,
‘mazlum milletler’e karşı gönderebileceği son kuvvet, son ordudur. Nitekim
bundan önce, üzerimize ordular saldırmış olan düşmanlar, yine böyle ‘Kapitalizm
Saltanatı’nın ordularından başka bir şey değildi: Moskof orduları, İtalyan orduları,
Bulgar ve Yunan orduları; kısaca bütün düşmanlarımız, ‘Kapitalizm’ tarafından
ayaklandırıldı…”
“…tarihin eski
devirlerinde, dünya bir takım zalim hükümdarların, istibdatları altında
ezilirdi. Sonraları milletler, bu istibdatları yıktılar. Fakat bu defa onların
yerini ‘para’nın, sermâye’nin zulmü geçti…”
“…’Sermaye’, bugüne
kadar dünyada yapılmış bütün fenalıkların yegâne müsebbibi, yegâne mes’ûlü idi;
bugün de odur; eğer dünyayı sür’atle istilâ eden, ‘Kapitalizm Aleyhtarlığı’
olmasaydı, bu zulüm yarın da devam edecekti. Çok şükür zulüm devrinin son
günlerindeyiz. ‘Kapitalizm’ sadece falan veya filan milletin düşmanı değildir.
Bilâkis bütün dünyanın bütün milletlerin müşterek düşmanıdır: milletleri
birbirine düşüren, kuvvet o; kardeş kanlar döktüren fesatlar ondan; dünyayı
kaplayan sefaletin müsebbibi; hülâseten bütün insaniyeti inleten zulmün yegâne
zalimi odur…”
Bu zalimin, muvaffak
olmak için, arada sırada müracaat ettiği muharebeler, yegâne kuvvetleri, yegâne
silahları değildir. Bankalar, sendikalar, onun en kuvvetli silahlarıdır. Ve
bütün milletleri, bu silahla mağlup eder. Memleketimize bakınız: reji’ler,
düyun-u omomiyeler, kapitülasyonlar, şimendiferler, limanlar, gemiler,
ticarethaneler… Bütün bu müesseseler, ‘Avrupa Kapitalizmi’nin, bizi mahvetmek
için senelerden beri kullandığı, ibilisâne bir makinenin parçalarıdır…”
“…Sadece bizim
memleketimizde değil, yeryüzünde bu makine devam ettikçe, sadece biz değil
bütün dünya, zulüm altında ezilecek, sefâlet arşa çıkacak, insan felâketten
felâkete yuvarlanacaktır. Bize bugün, hudut itibarıyla dünyanın en güzel,
en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler; ‘Kapitalizm dolabı’ memlekette,
bugünkü şekilde kaldığı takdirde, mahvımız muhakkaktır…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder