8 Ağustos 2021 Pazar

 İLERİCİLİK GERİCİLİK

Birçok insan gibi ben de bazı sosyal iletişim gruplarına üyeyim. Yeni milli eğitim bakanı atanır atanmaz bu gruplardaki bazı arkadaşlarım yeni bakanın İmam Hatip lisesi mezunu olduğunu kanıt göstererek gerici birisinin bakan olduğunu yazmaya başladılar.

Şaşırmamak elde değil. Bu ifadeleriyle tüm İmam Hatip Lisesi mezunlarını gerici yapıp çıktılar. Bunu yapanların içinde akademik kariyeri oldukça üst düzeyde olanlar bile var. Üzüntü verici bir durum.

Bu fikir yapısında olanlara göre bir insan;

İmam Hatip’ten mezunsa gerici, kolejden mezunsa ilerici,

Dindarsa, beş vakit namaz kılıyorsa, orucunu tutuyorsa gerici,

Rakı, viski içiyorsa ilerici, alkol almıyorsa gerici,

Türk müziği dinliyorsa gerici, Amerikan müziği dinlerse ilerici,

Batılı hayat tarzını benimsemişse ilerici, milli adetlere göre yaşarsa gerici,

Maldiv adalarına tatile giderse ilerici, umre için kutsal topraklara giderse gerici.

 Çok yanlış!

Bu yanlış kanı toplumda çok taraftar bulduğu için, ‘ilerici’ kimdir, ‘gerici’ kimdir sorusunu cevaplamak farz oldu.

İLERİCİLK

Bir kimseye ya da harekete ‘ilerici’ özelliğini veren üç temel husus var:

1.       Bilimin ışığı altında ve halkçı anlayış içerisinde toplumun yeniden şekillenmesi için mücadele etmek.

2.       Millet egemenliğini sağlamak ve korumak.

3.       Vatanın bütünlüğünü korumak ve ülkenin tam bağımsız olması için çaba harcamak.

Atatürk’ün de yaptığı işte tam budur.

İLERİCİ İNSAN

İlerici insanın savunduğu ‘ekonomik büyüme ve kalkınma’ mutlaka sosyal amaçlar içermelidir.

İlerici insan, servet, gelir ve fırsat eşitsizliğinin ortadan kalkması için çalışır. İstihdamın ve çalışanların gelirinin artması için uğraşır. 

Herkesin yararına ve herkese eşit şekilde sunulacak kamu hizmetleri arzular.

Devletin, eğitim ve sağlık gibi hizmetleri toplumun her ferdine eşitlikçi anlayış içerisinde sunmasını ister ve bunun için çaba gösterir.

Millet egemenliği için demokrasinin derinleşmesini ister.

‘Herkes için adalet’ kavramını düstur edinmiştir.

Ona göre ülke tam bağımsız, insanlar özgür olmalıdır. Yabancı güçlerin her türlü müdahalesine karşıdır.

Sorunlara milli sınırlar içinde çözümler üretmeye çalışır; çareyi ülke dışında aramaz.

Emperyalist saldırılara karşı milli devletin ne kadar önemli olduğunun farkındadır ve vatanını, devletini ve milli birliğini bu bilinç içinde savunur.

GERİCİ İNSAN

Gerici insan karanlıklar içerisindedir ama bunun farkında değildir.

Olayları, gelişmeleri ve tümüyle dünyayı değerlendirirken bilimsel yöntemlerden faydalanmaz.

Hurafelere inanır, batıl inançlar içerisindedir.

Özgür değildir, başka kimselerin veya güçlerin empoze ettiklerini kendi düşüncesi sanır. Bu haliyle kendisine yabancılaşmıştır.

Öğretilmiş yanlışlıklar içerisindedir; bu yanlışları doğru sanır.

Küreselleşmiş neoliberal sitemin egemen gücü olan büyük sermayenin piyonu olmuştur.

Geniş halk kitlelerinin, emekçi sınıfların, üreten kesimlerin savunucusu olmaktan çıkar, rant peşinde koşanlara hizmet eder.

Milli devlet yönelik tehditleri algılayamaz ve bilerek veya bilmeyerek dış güçlere hizmet eder.

Milletini hor görür, yabancı hayranlığı içerisindedir.

Vatanını bölmek, milli birliğini bozmak isteyenlere karşı cephe alacağına, onlarla birlikte hareket eder.

Paranın siyasal, ekonomik güç olduğu bir toplumu benimsemişti; emekçilerin bu güce sahip olanlar tarafından ezilmesine, sömürülmesine ses çıkarmaz.  

Ülke içindeki toplumsal sorunların çözümü için emperyalist ülkelerden destek ve yardım bekler.

Tam bağımsızlık diye bir ilkesi, arzusu yoktur.

ATATÜRK İLERİCİYDİ

Atatürk tam anlamıyla ilericiydi, yukarıdaki yazdığım özelliklerin hepsine sahipti. Ne yazık ki, kendisini Atatürkçü diye tanıyan ve tanıtan çok büyük çoğunluğun Atatürk ile ilgisi yok. İlerici olmaktan vazgeçtim, tutucu bile değiller; gericiler.

Etrafımda gerici olduğunu bilmeden ilericilik taslayan çok sayıda insan var. Bunların bir kısmı da Akademik olarak üst düzeye çıkmış insanlar. Amerika’nın egemen sermayesinin yoğun propagandası onları sağlıklı biçimde akıl yürütemez hale getirmiş.  

Türkiye’nin en büyük sorunlarında birisi de işte bu kendisine yabancılaşmış insanlar. Ne olduklarını keşke bir an önce anlasalar.  

Hiç yorum yok: