5 Ağustos 2021 Perşembe

AMAÇ YENİ BİR İKTİDAR

Amerika’nın yıllardır uyguladığı yöntemdir bu: Bir ülkeye egemen olmak isterse, ilk yaptığı şey mevcut iktidarı yıpratmak, ülkeyi seçime götürmek ve bu şekilde uzlaşacağı (!) bir yönetimi iktidar yapmak. Bunun için, ülke içinde kaos yaratır, ekonomik saldırılarda bulunur, terör örgütlerinden faydalanır ve iktidarı yıpratır ve seçim ortamı yaratır.

Bununla başaramazsa sıra darbelere ve askeri müdahalelere gelir. Geçmiş yıllarda bunun çok örneğini gördük.

15 Temmuz 2016’da darbe teşebbüsünde bulundular ama başaramadılar. Sıra sözüm ona demokratik yollarla yen bir iktidar oluşturmaya geldi.

Bunu söylerken olgulardan ve nesnel gerçeklerden hareket ediyoruz: Sıralayalım o olguları ve gerçekleri:

Amerikan devletinin önemli bir kurumu olan Rand Corporation, Amerika-Türkiye ortaklığının geleceği ile ilgili olarak, “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası” (Turkey's Nationalist Course) başlıklı bir raporu 14 Şubat 2020 tarihinde yayınladı.

Rapor, bir yandan Türkiye’nin milliyetçi bir rota takip etmeye başladığını ve Amerika ve NATO’dan uzaklaştığını yazıp bu durumdan duyulan rahatsızlığı yazarken, diğer yandan da Amerika’nın ümidini üç muhalefet partisinin 2023’te iktidar olmasına bağladığını anlatıyor.

60 yılı aşkın bir süredir, Akdeniz bölgesinde ve Batı Asya’da Türkiye ve Amerika’nın stratejik ortak olduğu yazılarak başlayan raporun bir yerinde şöyle deniyor: “Önümüzdeki beş ila on yıl boyunca Erdoğan, MHP’li ortaklarının teşviki ile farklı derecelerde ABD ve diğer NATO müttefiklerinin çıkarlarına ters düşen iddialı dış politika ve savunma politikaları izleyecek gibi görünüyor. Türkiye’de bu dönemde uygun bir koalisyon ortaya çıkacak, Erdoğan ve AKP’yi 2023’ten sonra iktidardan ayıracak olursa, 2018 seçimlerinde NATO müttefikleri ve Avrupa Birliği ile ilişkileri canlandırmayı savunan siyasi programlar açıklayan önde gelen üç muhalefet partisinden daha uzlaşmacı bir yaklaşım beklenebilir.”

Rapordan Amerika’nın ümidini ‘önde gelen üç muhalefet partisi’ne (CHP, İP, HDP) bağladığı anlaşılıyor.

BIDEN’IN AMACI BİR İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ

Biden, bu raporun yayınlanmasından kısa bir süre sonra bir televizyon programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan ve muhaliflere destek veren, Türkiye'deki iktidarı değiştirebilmenin yollunu anlatan skandal ifadeler kullandı.

Söyledikleri özetle şöyle: “Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla (muhalif liderlerle) doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile...”

Bunları sadece Biden sözleri olarak değerlendirmemek gerek; bu sözler Amerika’nın Türkiye ile ilgili tutumunu ve planlarını anlatıyor.

BIDEN’IN DOSTLARI HAREKETE GEÇTİ

Biden’ın “Erdoğan’ı darbe ile değil seçimle indireceğiz” sözü CHP, İP ve HDP’yi harekete geçirdi. Bu andan itibaren bu partilerin liderleri ve bu partileri destekleyen medya kuruluşları fitne, fesat, bozgunculuk kokan söylemlerini ve yayınlarını artırdılar ve sürekli olarak erken seçim isteklerini dile getirmeye başladılar.

Bir kısım gazeteler ve televizyonlar da erken seçim istekleriyle birlikte yalan yanlış haberlerle iktidarı yıpratmak için düzenledikleri kampanyaları hızlandırdı. Çok sayıda insan da bilerek veya bilmeyerek bu kampanyaları sosyal medya üzerinden yaymaya başladı.

AMERİKA ORMANLARIMIZA SALDIRDI

“Ormanlarımızı PKK yaktı” sözü eksiktir, doğrusu “ormanlarımızı Amerika yaktı” olmalıdır.

Amerika ormanlarımız yaktı çünkü üç amacı var:

Ekonomik: Ormanlarımızı ve diğer doğal değerlerimizi yok etmek, turizmi baltalamak, o bölgedeki üretim tesislerini tahrip etmek.

Psikolojik: Halkı dehşet ve korkuya sevk etmek ve toplumda güvensizlik ve karamsarlık duygusunu artırmak.

Siyasal: İktidar değişikliğini yapmak için erken seçim şartlarını oluşturmak.

Aslında, ilk iki hedeften beklenen de CHP, İP, HDP, SP ve diğer dostlarını iktidara taşımak…

ACİL OLARAK YAPILMASI GEREKENLER

Bu alçak saldırı cevapsız kalamaz. Türk milleti, saldırının boyutu ve biçimini göz önüne alarak cevabını en sert biçimde vermelidir. Görev, tüm milli güçlere düşmektedir.

Acil olarak şunlar yapılmalıdır:

Batı sistemi içine kalarak özgür olamayız, bağımsız olamayız, topraklarımızı, ormanlarımızı, denizlerimizi koruyamayız. Batı ile ilişkilerimiz arttıkça, bağımsızlığımızdan sürekli tavizler verdik. ‘Uyducu’luğa dönüşen Batıcı politikalar artık terk edilmelidir.

NATO’dan çıkılmalıdır. NATO’dan çıkmak da yetmez, Türkiye 1940’lı yıllarda girdiği Batı sisteminden kopup Asya’daki gerçek dostlarına yönelmelidir.

İncirlik ve Kürecik üsleri Amerikan askerlerine kapatılmalı, buradaki Amerikalılar kovulmalıdır.

Amerika’nın ve Amerikancı çevreleri yürüttüğü psikolojik savaşa karşı milli güçler topyekûn hücuma geçmelidir. Gaflet içine düşmüş vatandaşlarımız uyarılarak, bilgilendirilerek kazanılmalıdır

HDP kapatılmalıdır ve PKK bitirilmelidir. HDP/PKK destekçileri de en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

En kısa zamanda Suriye ile askeri, siyasi ve ekonomik iş birliği içine girilmelidir.

Amerikalıların Batı Asya’dan kovulması için tüm bölge ülkeleriyle birlikte hareket edilmelidir.

Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’nin diğer ülkeler tarafından tanınması için Kırım ve Abhazya konusunda Rusya ile anlaşılmalıdır. Çin’in ve İran’ın KKTC’yi tanıması için gerekli temaslar artırılarak yapılmalı ve Kıbrıs’ın Çin’in ve İran’ın güvenliği için ne kadar önemli olduğu anlatılmalıdır.

Savunma sanayimizin gelişmesi için her türlü girişim hızlandırılmalı ve TSK’nın yabancı silahlara olan bağımlılığı azaltılmalıdır.

Batı’nın dayattığı adına ister liberalizm, isterseniz borçlanma ekonomisi deyin, sömürülmemize hizmet eden ve bizi borç batağına sürükleyen ekonomik programlardan vazgeçilmeli ve ‘Üretim Devrimi’ programı uygulanmaya başlanmalıdır.

Bütün bunları gerçekleştirmek için tüm milli güçler bir araya gelmeli ve üreticilerin milli hükumeti bir an önce kurulmalıdır.

 

Hiç yorum yok: