4 Mayıs 2020 Pazartesi


3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜ VE YENİDEN ERGENEKON

3 Mayıs, yıllardır Türkçüler günü olarak anılır. Temeli 1944 yılına kadar gider.

1940’lı yıllar, Türkiye’nin Batı sitemine bağlanmaya başladığı yılardır. Türk milleti, O günlerden bugünlere kadar bu Batı sitemi içinde çabaladı durdu.

Savunmasını NATO’ya emanet etti. Ekonomisini Batı’nın büyük sermayesinin önerileri, telkinleri hatta talimatları ile yönetmeye çalıştı. Sonuçta, bölünme, vatan topraklarımızın elimizden çıkma ve borç batağına saplanma aşamasına kadar geldik.

Batı sitemi içinde kalmamızı arzulayan, başta Amerika olmak üzere, batılı ülkeler, sürekli olarak, Rusya, korkusunu, Çin, Arap ve İran düşmanlığını pompaladılar.

Acı olan da Türk Milliyetçilerinin bu propagandanın etkisi altında kalması oldu. Rusya’yı, Çin’i lanetlediler ama  ben Türkçüyüm diyen birsinin Amerika’ya göstermesi gereken net tavrı gösteremediler. Hatta Amerika’yı dost bildiler.

O dost bildikleri Amerika üzerimize PKK’yı saldı, FETÖ marifetiyle Türkiye’mizi işgale kalktı. Kıbrıs’ı istedi, Mavi Vatan'ımıza göz dikti, fabrikalarımıza, işletmelerimiz el koydu.  

ASYA ÇAĞI BAŞLIYOR

Yeni bir dünya kuruluyor. Asya çağı başlıyor. Türkiye için de Atlantik devri kapanıyor ve Avrasya dönemi yeniden başlıyor. Türk milleti, kendisinin “Asyaî bir millet” olduğunu kavramaya başlıyor.

Amerika’nın Çin, Rusya korkusu salması boşunadır. Türk milletinin gücü ve öz güveni yükselmiştir; artık başka bir devletin etkisi altına girmesi söz konusu değildir. Türk milliyetçiliğinin de başka bir ülkenin denetimine girmesi mümkün değildir.

Şu gerçek de çok önemli: Yedi Türk devleti var, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan; hepsi de Avrasya’da. 

Turan Avrasya’dır, Avrasya Turan’dır.

YENİDEN ERGENEKON

Dün demir dağları eritip Ergenekon’dan çıkan Türk milleti, şimdi de Atlantik sitemine kendisini bağlayan zincirleri eritmiş ve Avrasya’ya doğru yola çıkmıştır.

Türk milliyetçilerine düşen görev; Türkiye’nin Avrasya’nın yükselişine katkıda bulunması ve Türk milletinin yeni kurulmakta olan dünyada şerefli bir yer alması için mücadele etmektir.

Amerikan gemisine binerek Turan’a gidilmez. Türk milliyetçisiyim diyen herkesin, öncelikle Amerikan gemisinden inip, Türkiye gemisine binmesi gerekir.

PERİNÇEK UYARIYOR

Sayın Perinçek, 3 Mayıs günü, Aydınlık gazetesinde çıkan yazısında Türk milliyetçiliğinin misyonunu şöyle tarif ediyor:

“Bugün “Türkçüler Günü” olarak kabul ediliyor.

Türkçülük, daha doğru bir tanımla Türk Milliyetçiliği,

İlkel değil, çağdaştır.
Hurafeci değil, bilimseldir.
Bölücü değil, imparatorluk birikimiyle güçlü birleştiricidir.
Irkçı değil, Büyük Millet Milliyetçiliğidir.
Özel çıkarcı değil, kamucudur.
Bencil değil, paylaşmacıdır.
Mafyacı değil, halkçıdır.
Yobaz ve bağnaz değil, Aydınlanmacı ve laiktir.
Emperyalist karşı devrimin hizmetinde değil, devrimcidir.
Türk Milliyetçiliği, Türkçe konuşan bütün Avrasyalıları Avrasya’nın bütünleşmesi davası için birleştirecek ve seferber edecektir.

Türk Milliyetçiliği, Avrasya devletlerinin bağımsızlığı, Avrasya ülkelerinin toprak bütünlüğü ve halklarının refah ve özgürlüğü ile uyum içinde çalışacaktır. Avrasya’nın bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve halkların refah ve özgürlüğü temelinde önde konumlarda olacaktır.”

Hiç yorum yok: