31 Aralık 2024 Salı

 

ÜÇ ÖZERK BÖLGE BİR KUKLA DEVLET

Amerika ve İsrail’in bizim güneydoğumuzu da içine alan, adı Kürdistan olan bir kukla devlet kurma planı var. Kurulmak istenen bu devlet bizim güneydoğumuzu, Irak ve Suriye’nin kuzeyini içine alacak ve İran’dan Akdeniz’e kadar uzanacak.

Plan böyle!  Amerika’nın acelesi yok; planı zamana yaymış, adım adım gerçekleştiriyor.

Gelişmelerden anladığımız kadarı ile plan şöyle: Öncelikle Türkiye, Irak ve Suriye’de yerel yönetimler oluşturulacak ve sonra bunlar bir şekilde birleştirilerek kukla devlet kurulacak.

Bu plan gereği, Irak’ın kuzeyinde, aşama aşama bir yerel yönetim oluşturuldu. Bu yönetim Türkiye’ye muhatap yapıldı.

Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda Amerika’nın desteği ile PKK’nın egemen olduğu bir bölge oluşturuldu. Bu bölgedeki PKK/YPG unsurları Amerika tarafından silahlandırıldı, eğitildi, maaşa bağlandı ve korundu. HTŞ’nin Suriye Arap Cumhuriyeti’ni yıkmasıyla birlikte PKK/YPG yönetimi siyasi güç kazandı.

SIRA TÜRKİYE’DE

Amerika, Türkiye’de bir yerel yönetim oluşturmak için Güneydoğu’da Türkiye Cumhuriyeti’nin otoritesini yok etmek istedi.  Bunun için önce sert yöntemlere başvurdu. Bölgeyi bizden koparmak için PKK’yı silahlı güç olarak ve terörü de metot olarak kullandı. 24 Temmuz 2015 tarihinde başlayan silahlı mücadele sonucunda PKK yurt içindeki etkisi sıfırlandı. Türk devleti bu bölgeye tam olarak egemen oldu.

Güneydoğu’da Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği silah yolu ile yok edemeyen Amerika, farklı bir stratejiyi uygulamaya başladı; sert metottan yumuşak metoda geçti. Uzun yıllardır kullandığı ‘yumuşak güçlerin’ çalışmalarını hızlandırdı ve yeni unsurları devreye soktu.

AMERİKA’NIN YUMUŞAK GÜÇLERİ

Amerika’nın kullandığı yumuşak güçleri sıralayalım:

Siyasi partiler: Yerel yönetim oluşturmak için ilk olarak AKP kullanıldı. Erdoğan çok farklı yerlerde BOP eş başkanı olduğunu ilan etti ve açılım süreci adı altında Güneydoğu’da PKK’nın egemen olmasına göz yumdu.  

Deniz Baykal’ın CHP genel Başkanlığı’ndan ayrılması ve gerekeli tasfiyelerin yapılmasından sonra CHP’de ABD’nin yumuşak gücü olarak çalışmaya başladı.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na Türkiye’nin koyduğu çekinceleri kaldırılacak”, “Daha demokratik anayasa”, “Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılsın”, “demokratik özerklik”, “ana dilde eğitim”, “yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmalı”, ”100 yıllık Cumhuriyetin demokrasi ile taçlandırılması”, “Kürt sorunu mecliste çözülür” gibi CHP’li yetkililerin dile getirdiği ifadeler, yerel yönetime giden yola taş döşemekten ibarettir.

HDP/DEM’i ise yazmaya gerek yok. ABD’nin en aktif yumuşak gücü bu parti… Her söylemi her eylemi ABD’nin Türkiye’yi bölme planına hizmet ediyor.

MHP Genel Başkanı’nın Öcalan’ı TBMM’ne davet etmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin muhatabı yapması bu partinin de ABD’nin yumuşak gücüne dönüştüğünü gösteriyor.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı AKP’nin de MHP ile birlikte hareket etmesi, Amerika’ya karşı net tavır alamaması ve Suriye’deki gelişmelerde ABD ve İsrail ile birlikte hareket etmesi onun da tarafını net olarak ortaya koyuyor.

Amerika’nın Türkiye’deki yumuşak güçlerinden birisi de medya. Medya’nın büyük bir kısmı yıllardır Türkiye’ye her türlü kötülüğü yapan, PKK/YPG’yi silahlandıran, koruyan Amerika’yı bir yana bırakmış Rusya ve İran düşmanlığı yapıyor. Amaçları, bizi yalnız bırakmak ve Amerika’nın isteklerine ve planlarına karşı direnme gücümüzü azaltmak.

Amerika’nın yumuşak gücü haline gelmiş televizyonlar, gazeteler, özellikle Suriye’deki gelişmeler ve Bahçeli’nin yaptığı çıkıştan sonra, yaptıkları yayınlarla Türk kamuoyunu ‘yerel yönetim’ fikrine hazırlıyorlar.

Amerika’nın bir diğer yumuşak gücü de sivil toplum örgütleri (STÖ) ve bunlar adına konuşan sözüm ona aydınlar. Amerikan’ın Türkiye’den toprak koparma planlarında dernekler, cemiyetler, vakıflar, odalar, sendikalar yıllardır kullanılıyor. Son zamanlarda bunların etkinliklerini artırdığını görüyoruz.

Bir diğer yumuşak güç de sosyal medya. Binlerce ‘trol’ ve onlara kananlar ve uyanlar sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor.  Türkiye’yi bir kargaşa ortamına sokmak için, son zamanlarda Alevi-Sünni çatışmasını çıkartmaya çalışıyorlar. Türkiye’yi zayıf düşürerek Amerikan isteklerine karşı koyamayacak hale gelmesine çalışıyorlar.

 

UYGULANAN YÖNTEM

Amerika, Yunanistan’daki üslerini büyüttü ve yeni üsler kurdu. Güney Kıbrıs’a silah yığdı. İsrail ve Yunanistan donanmaları ile birlikte Türkiye’yi hedef alan tatbikatlar yaptı.

Amerika ve İsrail, Suriye’nin kuzeyinde teröristleri PKK/YPG olarak örgütledi, silahlandırdı, besledi, büyüttü.

Amerika’nın sert güçleri bunlar ama o kukla devlet hedefine ulaşmak için öncelikle yumuşak güçleri kullanıyor.

Yumuşak güçleri kullanırken ‘sakaldan kıl koparma’ yöntemini kullanıyor. Bir insanın sakalını bir günde yolmaya kalkarsanız, büyük tepki alırsınız ama her gün bir kıl koparırsanız, bir kıl için tepki almazsınız ve bir süre sonra adam sakalsız kalır.

Önce mahalli idarelerin yetkileri artırılır, eğitim yerel yönetimlere verilir, anadilde eğitim serbest hale getirilir, yerel yönetimlerin gelir kaynakları artırılır, mali özerklik verilir, bazı iller bir araya getirilerek güneydoğuda bir eyalet oluşturulur ve bu bölgeye yerel özerklik verilir. Daha sonra, Irak, Suriye ve Türkiye’deki yerel yönetimler bir federasyon altında birleştirilir ve devlete dönüştürülür.

Bütün bunlar yavaş yavaş, adım adım ve alıştıra alıştıra yapılmaya başlandı. Meclisteki partilerden hiçbirisi bu plana dur demek niyetinde ve kararlılığında değil ama ümitsiz değiliz; Türk milleti eninde sonunda bu oyunu bozacak ve vatan bütünlüğünü ve milli birliğini koruyacaktır.